228 kişiyi taşıyan Air France uçağının kaybolmasına ilişkin yapılan ilk açıklamalarda uçağın türbülansa girdiği, hemen ardından bir elektrik kontağı meydana geldiği belirtiliyordu. Uçağın Rio de Janerio'dan kalktığı saatlerde temasın kesildiği Fernando de Noronha adası açıklarında gök gürültülü bol yağışlı bir fırtına vardı.
Mayıs ve Eylül ayları arası Brezilya'nın kuzeyinde şiddetli yağmurların yaşandığı fırtına dönemi olarak biliniyor.
Genelde uçaklar, meteorolojik olayların bulunmadığı irtifada uçarak yağmur ve fırtına türünden riskleri en aza indirerek uçuşlarını sürdürüyor. Ancak yıldırım ve türbülansa neden olan cumulonembus bulutları Ekvator kuşağında normalin üzerinde 16-17 bin metre yüksekliklere kadar çıkıyor.
Yani Air France uçağı, seferini başka bir enlemde gerçekleştirmiş olsa karşılaştığı fırtına daha düşük bir yükseklikte gerçekleşeceğinden pilot bu yüksekliğin üstüne çıkarak fırtınadan kaçabilecekti. Ancak bir uçağın 16-17 bin metre yüksekteki bulutların üstüne çıkması neredeyse imkansız.
Air France 447, bir fırtınaya yakalanmış olabilir. Buna rağmen bir uçağın yıldırım isabet etmesi nedeniyle düşmesi ise düşük bir ihtimal. Bir yıldırımın uçağa zarar verebilmesi için ise yıldırımın direkt motor ve kabloların bağlantı noktalarına isabet etmesi gerekiyor.
- Etiketler :
- Haberler
