Yoksulluk 2015‘e kadar yarıya inecek mi?

Dünya Bankası ve IMF, Birleşmiş Milletler’in 2015’e kadar yoksulluğun yarı yarıya indirileceği hedefine ulaşılacağını açıkladı. Ancak uzmanlar Çin ve Hindistan’ı, bu hedeflere ulaşılması önünde engel olarak görüyor.

Yoksulluk 2015‘e kadar yarıya inecek mi?

Birleşmiş Milletler, yeni bir yüzyıla adım atmadan önce, yoksulluğun 15 yıl içinde yarı yarıya düşmesi, gelişmekte olan ülkelerde sağlık ve eğitim hizmetlerinin arttırılması ve kadınlara daha fazla hak tanınması gibi hedefler belirlemişti. Bankası ve IMF geleneksel bahar toplantılarının ardından iyimser bir açıklama yaparak, Birleşmiş Milletler‘in koyduğu bu hedeflere ulaşılacağını duyurdu.

Dünya Bankası‘nın kalkınmadan sorumlu direktörü Hans Timmer, günde 1,25 Dolardan daha az bir gelirle yaşamak zorunda olan insan sayısının 2015 yılında 883 milyona düşeceğini ifade etti. Bu rakam 1990 yılında 1.8 milyar, 2005 yılında da 1.4 milyar olarak kaydedilmişti.

Gelişmiş ülkelerin üçte ikisinin özellikle yoksulluk ve açlık oranının azaltılması gibi önemli hedefleri yerine getirmeye başladığını belirten Timmer, henüz kalkınmada başarılı ülkelerde bile yapılacak çok şey olduğunu da belirtti.

Timmer parlak bir tablo çizse de Dünya Bankası ve IMF uzmanlarının büyük bir kısmı hu konuda umutsuz. Uzmanlar özellikle, Hindistan ve Çin gibi ekonomileri çok hızlı büyüyen ülkelerin milenyum hedeflerine ulaşmayı engelleyebileceği görüşündeler.

G 20’NİN DENGESİZLİĞİ GEDERME REÇETESİ 
Öte yandan G20 ülkeleri de, dünya ekonomisindeki dengesizliği gidermek için hayata geçirilecek bir yol haritasında uzlaştılar. Buna göre, bazı ülkelerdeki ekonomik kalkınma ve bu kalkınmanın dünya ekonomisinde neden olduğu dengesizlik mercek altına alınacak. Ancak bunun için gerekli denetimin nasıl yapılacağı ve dünya ekonomisine zarar veren ülkenin kamuoyuna duyurulup duyurulmayacağı henüz bilinmiyor.

Ekonomik dengesizliği arttırdığı tespit edilen ülkelere nasıl bir yaptırım uygulanacağı konusunda da henüz bir karara varılmadı. Sözkonusu ülkelerin başında Almanya, ABD, Çin, Japonya, Fransa, İngiltere ve Hindistan geliyor. Ayrıca, dünya para sisteminde köklü bir değişikliğe gidilmesi, özellikle Çin‘in bu konudaki tartışmalara daha etkin bir biçimde katılması isteniyor. Ancak Çin‘in bu isteğe olumlu yanıt vereceği şüpheli.

ABD’YE YENİ RAKİP: BRICS
Brezilya, Çin, Rusya, Hindistan ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkeleri daha Perşembe günü dolara karşı savaş açtı. Çin’in tatil beldelerinden Sanya’da bir araya gelen BRICS liderleri, ABD'nin devasa bütçe ve dış ticaret açığı nedeniyle doların uzun dönemli akibetinden duydukları endişeyi dile getirdi. Ayrıca bu beş ülke, bundan böyle ABD Doları olarak değil, kendi para birimleri ile ve karşılıklı kredi alıp vererek ticaret yapmaya özen gösterecek. Kısacası BRICS ülkeleri orta vadede küresel tek yatırımcı olmanın avantajını taşıyan ABD‘ye alternatif olmayı hedefliyorlar.

Son on yıldaki ekonomik gelişmeler de BRICS ülkelerinin başarı şansının olabileceğini gösteriyor. Örneğin 2002 yılında Avrupalı işverenler cirolarının yüzde 8‘ini BRICS ülkelerinden elde ediyordu, bugün bu oranın ikiye katlandığı belirtiliyor.

Ülkelerin ticaret payları arttıkça söz hakkı da artıyor. Ancak dünya ekonomisindeki iktidar mücadelesinde Birleşmiş Milletler‘in yeri nerede olacak, bu mücadele yoksulluğun azaltılmasında nasıl bir katkı sağlayacak merak konusu.

Sayfa Yükleniyor...