İlk ders Çubukçu'dan: Değerler Eğitimi

Bakan Çubukçu, yeni eğitim-öğretim yılı heyecanını öğrencilerle paylaşarak, ilk ders zilini çaldı. Ayrıca öğrencilere ''Değerler Eğitimi'' konulu ders verdi.

İlk ders Çubukçu'dan: Değerler Eğitimi

2010-2011 -öğretim yılının başlaması dolayısıyla Sincan İl Genel Meclisi İlköğretim Okulunda tören düzenlendi.        


Milli Bakanı Nimet Çubukçu, törende, öğrencilere, velilere ve öğretmenlere seslendi.

Öğrencilerin en iyi şekilde kendilerini yetiştirmelerini, mutlu ve başarılı olmalarını amaçladıklarını ifade eden Çubukçu, öğrencilerin okul başarılarının sadece kendilerini değil, ailelerini, tüm toplumu ve ülkeyi ilgilendirdiğini belirtti.       

Çubukçu, okulda edinilen bilginin, birikimin ve becerinin sınıf geçme, bir diploma almanın çok ötesinde bir anlamı olduğunun zaman içinde görüleceğini dile getirdi.        

Tüm hedeflerinin, ülkenin her köşesindeki çocuklara ve gençlere ulaşmak ve herkese kaliteli eğitim sunmak olduğunu söyleyen Çubukçu, ''Bugün mutlulukla ifade etmeliyim ki; pek çok şehrimizin öğretmen sıkıntısı, derslik ihtiyacı, bilgisayar gibi pek çok sorununu çözümlemiş durumdayız'' dedi.        

Bu eğitim-öğretim yılından başlamak üzere ders saatlerinin azaltıldığını anlatan Çubukçu, ayrıca ilköğretim 1-5. sınıflarda ''Serbest Etkinlikler'' dersinin de uygulanmaya başlayacağını ifade etti.        

SBS İLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEMELER
Seviye Belirleme Sınavları'nda da yeni düzenlemeler yaptıklarını anımsatan Çubukçu, öğrencilere ''En büyük şikayetlerin başında gelen SBS'yi yeniden yapılandırarak, üzerinizdeki aşırı stres ve kaygıyı uzaklaştırdığımızı umuyorum. Öğrencilerimiz kişisel gelişimi, sosyal katılımı ve okul başarısı sınavlardaki başarıdan çok daha önemli. Bu eğitim-öğretim yılında kaygıdan ve stresten uzak, mutlu, başarılı bir öğrencilik dönemi geçirmenizi diliyorum'' diye seslendi.        

Velilere de önerilerde bulunan Çubukçu, çocukların okul başarısında ve her şeyden önemlisi mutlu bir öğrencilik yaşamı sürdürmelerinde velilerin desteğinin önem taşıdığını vurguladı. Eğitimin artık geleneksel okul anlayışındaki gibi durağan, dört duvar arasında ve toplumdan kopuk olmadığını söyleyen Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü:       

''Bugün artık okul, öğrenci, veli ve çevre tarafından paylaşılan, onları yönlendiren ortak değerlerin, ortak alışkanlıkların, ortak tutum ve davranışların yer aldığı, 'biz' duygusunun ve 'bizim okul' anlayışının hakim olduğu bir kurum kültürünün oluşturulmasına önem veriyoruz. Okul, öğrenci, veli işbirliği ile ailelerin, eğitim sürecinin her aşamasında etkin rol almasını günümüz eğitim anlayışının olmazsa olmazları arasında görüyoruz. Çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmek ve topluma kazandırmak için verdiğimiz uğraşta ailenin önemi çok büyük.       

KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMASI ÇOK ÖNEMLİ
Özellikle kız çocuklarımızın okullaşmasında ve özürlü çocuklarımızın eğitimlerinde ailenin bu konuda göstereceği duyarlık ve bilinç bizlerin çabasına en büyük desteği oluşturmaktadır. Eğitim, tüm çocuklarımızın en temel hakkı. Çocuklarımızı bu fırsattan mahrum bırakırsak ne kendi ayaklarının üzerinde durmasını ne üretime ve toplumsal hayata katılmasını ne de mutlu olmasını bekleyebiliriz. Günümüzde sadece okuma-yazma bilmek ya da sadece ilköğretim diploması almak yeterli değil.''        

İlköğretimde yüzde 100'e yakın okullaşma oranı sağlandığını ifade eden Çubukçu, şimdiki hedeflerinin, ortaöğretimde aynı başarıyı yakalamak olduğunu bildirdi. Çubukçu, kız çocuklarının eğitime katılmalarının ve kadınların eğitim düzeylerinin artırılmasının, ailenin, toplumun ve ülkenin gelişmesinde önemli faktör olduğunu belirterek, bu çerçevede kız öğrencilerin eğitimini desteklediklerini anlattı. Çubukçu, sosyal desteğe ihtiyaç duyan kızların okula devamlarını sağlamak için ücretsiz taşınmalarını sağlayacaklarını bildirdi.       

Çubukçu, öğretmenlere de şöyle seslendi:       

''Gelecek için yapılacak en değerli yatırım eğitimdir. Eğitim ailede başlamakla birlikte okullarımızda daha etkili hale gelmektedir. Çocuklarımız zamanlarının büyük bir bölümünü geçirdikleri okullarında hem bilişsel hem duyuşsal hem de sosyal yönden gelişim göstermektedir. Dolayısıyla çocuklarımıza erken yaşta vereceğimiz eğitim ne kadar kaliteli olursa gelecekleri üzerinde o kadar güzel bir etki bırakmış oluruz.       

Özellikle temel eğitim herkesin hayatında acısıyla tatlısıyla unutulmaz anıların olduğu bir dönemdir. Böylesi önemli bir dönemde atılan her adımın ileriye dönük olması gerekir. Bakanlık olarak bu bilinçle hareket edip çalışmalarımızın merkezinde her zaman öğrencilerimizi bulundurmaktayız. Geleceğimizi emanet edeceğiniz öğrencilerimize sahip olunan mevcut imkanlar dahilinde en iyi hizmeti sunmak durumundayız.''        

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel de Ankara'da 1300 okulda 900 bin öğrenci ve 50 bin öğretmenin yeni eğitim-öğretim yılına başladığını kaydetti.        

Ankara'da temel altyapısının geliştirilmesi için çalışılacağını ifade eden Yüksel, 22 bin dersliğin 25 bine çıkarılarak sınıf mevcutlarının azaltılmasının hedeflendiğini belirtti. Yüksel, hayırseverlere eğitime katkı yapmaları çağrısında bulundu.        

Konuşmaların ardından Çubukçu, eskiden okullarda kullanılan ''çan'' tipi zili çalarak, yeni ders yılını başlattı.
       
YENİ TEKNOLOJİ SINIFLARI

Daha sonra yeni teknolojinin kullanıldığı bir sınıfa geçen Çubukçu, teknolojik altyapıyla ilgili yakında yeni bir proje başlatacaklarını bildirdi.        

Artık okullarda bilişim teknolojisi sınıfları yerine bir bilgisayar ve projeksiyon cihazıyla bilişim teknolojisini sınıflara taşıyacaklarını ifade eden Çubukçu, öğrencilerin bundan etkin bir şekilde yararlanmalarını sağlamayı amaçladıklarını belirtti.        

Çubukçu, bu konuda Ulaştırma Bakanlığı ile yakında protokol imzalanacağını söyleyerek, ''Bu yıl itibarıyla okullarımızın yüzde 40'ında uygulamayı hedefliyoruz'' dedi.        

Öğrencilerle sohbet eden Çubukçu, öğretmenin ders sunumunu da izledi.

İlk ders Çubukçu'dan: Değerler Eğitimi - 1

ÇUBUKÇU'DAN ''İLK DERS''
-öğretim yılının ilk dersini ''Değerler Eğitimi'' konusunda veren Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ''Her şeyin hızla eskidiği, değerlerin ve alışkanlıkların baş döndürücü bir hızla değiştiği bir çağda değişimi sağlıklı yaşayabilmek için de geleneğe ve toplumu bir arada tutan ortak değerlere ihtiyacımız var. Öğretmenlerimize öğrencilere değer kazandırmada çok önemli görevler düşüyor'' dedi.        

Çubukçu, Sincan İl Genel Meclisi İlköğretim Okulu'nda düzenlenen törende ilk ders zilini çaldıktan sonra bir sınıfa geçerek, öğrencilere ''Değerler Eğitimi'' konulu ders verdi.        

Geçen eğitim-öğretim yılının ilk gününde ''barış, hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün'' önemine değindiğini söyleyen Çubukçu, bugün de ''değerler eğitimi''nden bahsedeceğini belirtti. 

Değerler eğitiminin herkese hava, su, ekmek kadar gerekli olan değerleri kapsadığını dile getiren Çubukçu, sevginin, doğruluğun, dürüstlüğün, paylaşmanın, yardımlaşmanın, iyilik ve merhamet duymanın, çalışkanlığın, insan hak ve özgürlüklerine saygının, eşitliğe ve hukukun üstünlüğüne inanmanın, hoşgörünün birer değer olduğunu ifade ederek, ''Bunun gibi sayısız değer ancak demokratik kültürün hakim olduğu bir toplumda kuru söz olmaktan çıkıp hayata geçme şansına sahip olur'' dedi.        

Bu değerlerin doğumdan başlayarak aile, okul ve toplum içerisinde edinildiğine işaret eden Çubukçu, her kuşağın bir sonraki kuşağa bu değerleri aktardığını anlattı.       

Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü:        

''Her şeyin hızla eskidiği, değerlerin ve alışkanlıkların baş döndürücü bir hızla değiştiği bir çağda değişimi sağlıklı yaşayabilmek için de geleneğe ve toplumu bir arada tutan ortak değerlere ihtiyacımız var. Bu yüzden sizlerin bu ortak değerlere sahip çıkmanız, doğru tutum ve davranışlar edinmeniz okul başarılarınız kadar önemli ve değerli. Bilgi dediğimiz şey tek başına bir anlam ifade etmez. Eğer o bilgiyi kendimizin, ailemizin, toplumun ve insanlığın geleceği yararına olumlu kullanabiliyorsak bir anlam kazanıyor. Yani öğrenmekteki amacımız daha çok şey bilmek değil, bildiklerimizi insanlığın başarısı, mutluluğu, refahı ve insanca yaşaması için kullanmak olmalı. Sizler saygı, öz güven, adil olma, aile birliğine önem verme, bağımsızlık, barış, bilimsellik, çalışkanlık, dayanışma, duyarlık, dürüstlük, estetik, hoşgörü, misafirperverlik, özgürlük, saygı, sevgi, sorumluluk, temizlik, vatanseverlik, yardımseverlik gibi değerlere sahip çıkacaksınız.''
       
''İNSAN OLMAK''
Bu değerleri benimsemiş bireylerin sağlayacağı katkılarla ülkedeki mutluluğun, huzurun ve barışın güçleneceğini vurgulayan Çubukçu, bilgiye her zaman her yerde ulaşılabileceğini ancak doğru tutum ve davranışları edinmenin küçük yaşlarda başladığını ve hayat boyu sürecek bir uğraş gerektirdiğini ifade etti. Bu uğraşın adını ''insan olmak'' şeklinde niteleyen Çubukçu, şunları kaydetti: 

''Toplumu oluşturan bizler, sevgi, saygı, hoşgörü, barış ve huzur içinde bir arada yaşayabilmek için birbirimize karşı sorumluluklarımız, hak ve görevlerimiz olduğunu unutmamalıyız. İşini iyi yapmak, başkalarına yardım etmek, kendisine verilen görevi zamanında yerine getirmek, güzel söz ve davranışlara sahip olmak ve kimi zaman öfkelenmek yerine tebessüm edebilmek iyi insan olmak için çaba sarf etmenin göstergeleridir. Bu çabanızda sizlere destek olmak, rehberlik etmek, başta öğretmenleriniz olmak üzere hepimizin görevi. İnanıyorum ki eğitim hayatınızda sevgiyi, saygıyı, insan olmaya dair tüm güzel davranışları, yardımlaşmayı, işbirliğini, başkalarının haklarına saygı göstermeyi, çevreyle birlikte yaşamanın kurallarını öğrenecek ve pekiştireceksiniz ve sizden küçüklere güzel davranışlarınızla örnek olacaksınız.''
       
''ROL MODEL OLUN''
Öğretmenlere de seslenen Çubukçu, öğretmenlerin sadece öğretim programlarının uygulayıcısı olmadıklarını vurgulayarak, öğrencilere değer kazandırmada öğretmenlere çok önemli görevler düştüğünü belirtti. Bu görevlerin başında da öğrencilere iyi bir ''rol model'' olmanın geldiğini ifade eden Çubukçu, ''Bunun yanında büyük önem atfettiğimiz değerler eğitimi, demokratik vatandaşlık, insan hakları eğitimi gibi öğretim programlarında yapılan düzenlemelerin başarısı da öğretmenlerimizin bu konuyu etkili bir şekilde işlemeleri ve öğrencilerine doğru tutum ve davranışları kazandırmalarına bağlıdır. Bu vesileyle ortak değerlerin yeni nesillere kazandırılmasının sadece bir dersin ya da bir öğretmenin işi olmadığını, dolayısıyla başta aile olmak üzere toplumun her kesimine büyük sorumluluklar düştüğünü belirtmek isterim'' diye konuştu.        

Dün, bugün ve gelecek çizgisinde kültür ve medeniyetlerin oluşmasında nesilden nesile aktarılan değerlerin önem taşıdığını vurgulayan Çubukçu, gelişmiş ve kalkınmış ülkelerin değişime açık, sorunları tespit edip bunlara çözüm üretebilen, geleceği inşa edebilecek zihinsel alt yapıya sahip bireyler yetiştirdiklerini anlattı.        

Türk toplumunun tarihsel ve kültürel birikimiyle ''ben'' ve ''biz algısını dengeleyen değerlere sahip olduğunu belirten Çubukçu, bu açıdan dürüstlük, dayanışma, iyilik, doğruluk, sevgi ve saygı, hoşgörü ve yardımlaşmayı kendine ilke edinmiş, bu değerleri içselleştirmiş ve davranışa dönüştürmüş bireylerin toplumun gelişmesine de katkı sağlayacağına işaret etti.        

Herkesin hayatında örnek olarak benimsediği öğretmenler bulunduğunu söyleyen Çubukçu, öğretmenlere, ''Okullar bir yaşam alanı olarak öğrencilerimizin hayatı öğrenip toplumsal değerlerimizi benimsedikleri mekanlardır. Bu açıdan öğrencilerimizin öğrenme, sizlerin öğretme mekanları olarak sadece sınıfları değil tüm okulu hatta yakın çevreyi eğitimin bir parçası haline getirmek için çaba sarf etmeniz oldukça anlamlıdır. Okullarımızda değerler eğitimine yönelik çalışmaları gerçekleştirirken bunu okul kültürünün bir parçası haline getirmek için çaba sarf etmeliyiz'' dedi.


Sayfa Yükleniyor...