Dünyanın en yoksul ikinci ülkesi Nijer'de, açlık ve salgın hastalıklardan dolayı küçük yaştaki her dört çocuktan biri ölümle yüz yüze kalıyor.
1
Nijer'de çocuk olmak
Dünyanın en yoksul ikinci ülkesi Nijer'de, açlık ve salgın hastalıklardan dolayı küçük yaştaki her dört çocuktan biri ölümle yüz yüze kalıyor.
2
Nijer'de çocuk olmak
Nijerli çocuklar; toza toprağa bulanmış yüzleri, eskimekten parçalanmış elbiseleri ve ayakkabısızlıktan çatlamış ayaklarına rağmen yüzlerinden gülümsemeyi eksik etmiyor.
3
Nijer'de çocuk olmak
Ortalama 7 çocuk doğuran Nijerli kadınların yüzde 20'si doğum esnasında hayatını kaybediyor. Açlık ve salgın hastalıkların kol gezdiği ülkede, ölüm, küçük çocuklar için soyut bir kavram değil. Çünkü temiz su bulmanın güç olduğu topraklarda her dört çocuktan biri, 5 yaşına ulaşamadan hayata gözlerini yumuyor.
4
Nijer'de çocuk olmak
Kaderlerine razı olmuş tavırlarıyla, elleri ve yüzleri kir pas içinde olsa da gülümseme çocukların yüzlerinden eksik olmuyor. Güldüklerinde gözleri ışıl ışıl olan küçük Nijerliler, her ne kadar oyuncakları olmasa da kızgın kumlar üzerinde mutlu olmayı başarabiliyor.
5
Nijer'de çocuk olmak
Nijer Tarım Bakanlığı'nın açıklamasına göre, geçen yıl başlayan gıda krizinin, kuraklık ve haşeratın etkisiyle bu yıl da devam edeceği ifade ediliyor.
6
Nijer'de çocuk olmak
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF'in yayımladığı rapora göre ise, ülkede çocukların yetersiz beslenme oranı çok yüksek. 2011'de yüzde 12,3 olan oran, geçen yıl yüzde 14,8'e yükseldi. 2013'te rakamın daha artmasından endişe ediliyor.
7
Nijer'de çocuk olmak
UNICEF'e göre, her iki Nijerli çocuktan birinde, yetersiz beslenme nedeniyle gelişme geriliği gözleniyor. Kuruluş, sık sık yaşanan gıda krizleri, sağlık hizmetleri ve beslenmenin yetersiz olması ve bulaşıcı hastalıkların, çocuk ölümlerinde etkili olduğunu vurguluyor.
Dünyanın en yoksul ikinci ülkesi Nijer'de, açlık ve salgın hastalıklardan dolayı küçük yaştaki her dört çocuktan biri ölümle yüz yüze kalıyor.
Nijerli çocuklar; toza toprağa bulanmış yüzleri, eskimekten parçalanmış elbiseleri ve ayakkabısızlıktan çatlamış ayaklarına rağmen yüzlerinden gülümsemeyi eksik etmiyor.
