Sonbaharda diğer leyleklerle göç etmek yerine Tekirdağ’da mola veren leyleği esnaf her gün balıkla besliyor.
Olayı duyan meraklı vatandaşlarda onunla selfi çekmek için sokak aralarında leyleği arıyor. Leylek Tekirdağ'da şöhret haline gelirken, doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş, bacağındaki gümüş halkadan yola çıkarak, leyleğin hayat hikayesini ortaya çıkardı.
Tüydeş, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda leyleğin 2020’de Bulgaristan’ın Burgaz şehri yakınlarında doğduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Yaşar Leylek yuvadan ayrıldıktan 2 ay kadar sonra 9 Ekim 2020’de insanlar tarafından bitkin halde bulunarak Green Balkans Yaban Hayatı Kurtarma Merkezine getiriliyor. Burada uzun süren tedavisi bittiğinde diğer leyleklerin göçüne yetişemez endişesiyle görevliler onu salmamış ve kış boyunca misafir etmişler. Bu yıl baharda tam da 21 Martta diğer leyleklerin gelmesiyle birlikte onu doğaya geri bırakmışlar.”
Kurtarma merkezi tarafından salınan leyleğin 6 ay sonra Eski Zağra Bölgesinde yeniden bulunduğunu söyleyen Tüydeş, "Tedavi edilmesi için Kurtarma Merkezine tekrar geri getiriliyor. Burada göçe yetişmesi için hızlıca tedavi edilen leylek 1 hafta sonra 13 Eylül 2021’de yeniden doğaya geri bırakılıyor" diye konuştu.
Tüydeş, leyleğin bu kez 1 haftada 200 kilometre kadar güneye inip Türkiye’den geçerken, 20 Eylülde Tekirdağ’da mola verince göç etmek yerine oradaki esnafa sığındığını söyledi.
Kuşlar üzerine dünya genelinde yapılan halkalama çalışmalarının bu tarz hikayeleri ortaya çıkarmak için önemli bir araç olduğuna değinen Alper Tüydeş, “Her yıl çeşitli sebeplerle yakalanan binlerce yabani tür kuş, araştırmacılar tarafından halkalanarak doğaya geri salınıyor. Bu onların göç rotaları başta olmak üzere pek çok konuda doğa hakkında fikir edinmemizi de sağlıyor" dedi.
Tekirdağ’da kuş gözlemcisi Musa Uslu sayesinde Yaşar Leylek'in de bacağındaki halka üzerinde yazan kod ile bilgilerine ulaştıklarını söyleyen Tüydeş, "Green Balkan Derneği ile iletişime geçip onlara kuşun ayağındaki ‘Bulgaria - 7-00655’ yazan kodu ilettim. Dernek görevlilerinden Bulgar Dimitri Popov sayesinde bilgileri aldım ve kuşun Türkiye’deki durumunu da onlara anlatarak endişe etmemelerini ve kuşun güvende olduğundan bahsettim” ifadelerini kullandı.
