100 Yılı Deviren Çınarlar

Genlerimizde sağlıklı ve uzun yaşama dair pek çok sır saklı. Ve bilim insanları artık bu sırları çözmeye başladı.

100 Yılı Deviren Çınarlar

Soğuk bir ocak sabahı. Uzaklarda, Aspromonte Dağları’nın karlı tepeleri ve hemen yakınlarda, dallarındaki meyvelerin olgunlaşmaya yüz tuttuğu portakal ağaçları...

Giuseppe Passarino gümüş renkli minibüsünü, kıvrımlı dağ yolundan, İtalya anakarasının en güneyine, Calabria bölgesinin iç kesimlerine sürüyor. Calabria Üniversitesi’nde genetikçi Passarino. Yol, meyve ve zeytin korularının arasından tırmanırken, geriatri uzmanı meslektaşı Maurizio Berardelli’yle sohbet ediyor. Molochio Köyü’ne gidiyorlar. Köyün özelliği, 2 bin kişilik nüfusu arasında 100 yaşını aşmış dört –ve ayrıca, 99 yaşında da dört– kişi olması.

Çok geçmeden, 106 yaşındaki Salvatore Caruso’yu köyün kıyısındaki evinde, gürül gürül yanan ateşin önünde kemiklerini ısıtırken buluyorlar. Yerel dilde “U’ Raggiuneri” diyorlar Caruso’ya. Yani “Muhasebeci”. Sakin sakin oturmuş, gazeteden dünyanın sonuyla ilgili bir makale okuyor. 2 Kasım 1905 tarihli doğum belgesi çerçevelenmiş, şöminenin üzerine yerleştirilmiş.

Caruso araştırmacılara sağlığının yerinde olduğunu söylüyor; hafızası da hiç tekliyor gibi görünmüyor. 1913 yılında, henüz öğrenciyken yitirdiği babasının ölümünü, 1918–1919 yılları arasındaki büyük grip salgınında annesiyle erkek kardeşinin nasıl ölümün eşiğinden döndüğünü, 1925 yılında kaza sonucu düşüp bacağını iki yerden kırdıktan sonra ordudan azledilmesini bir bir anlatıyor.

Berardelli öne doğru eğilip Caruso’ya nasıl bu kadar uzun ömürlü olmayı başardığını sorunca, bir asırlık bu adam, yaramaz bir tebessümle, “No Bacco, no tabacco, no Venere –İçki yok, sigara yok, kadın yok,” diyor. Gelişme çağında daha çok incir ve fasulye yediğini, kırmızı eti nadiren ağzına koyduğunu ekliyor.

100 Yılı Deviren Çınarlar - 1 Irving kahn, 106: Finans kariyerine 1928’de başlayan Kahn, halen New York’ta, ailesinin adını taşıyan yatırım danışmanlığı firmasının yönetim kurulu başkanlığını sürdürüyor. Günde beş saat çalışan Irving’in dünyanın aktif çalışan en yaşlı yatırımcısı oldu

'MEYVE SEBZEDEN BAŞKA YİYECEKLERİ YOKTU'
Beslenme tarzını “az ama, her şeyden biraz biraz,” diye tanımlıyor 103 yaşındaki Domenico Romeo. Sağlığı pek yerinde olmasa da misafirlerini yerel bir koruyucu aziz hakkında hareketli bir şarkı söyleyerek eğlendiren 104 yaşındaki Maria Rosa Caruso da öyle... Passarino ve Berardelli, onlardan da aşağı yukarı aynı hikâyeyi dinliyor.

Cosenza’daki laboratuvara geri dönüş yolunda Berardelli, “Genelde sadece meyve ve sebze yemeyi tercih ettiklerini söylüyorlar,” diyor. “Meyve ve sebze tercih ediyorlardı,” diye tekrarlıyor onun söylediklerini Passarino kuru bir sesle. “Çünkü yiyecek başka bir şeyleri yoktu.”

Onlarca yıldır yapılan araştırmalar uzun ömrün çok kısıtlı bir beslenme tarzıyla ilintili olduğunu düşündürüyor. Ancak son dönemlerde bu teori bilimsel açıdan biraz sıkıntılı günler geçiriyor. Yakın tarihli son birkaç araştırma, uzun ömürle kalori kısıtlaması arasındaki bağı çürütür nitelikte. ,

100 Yılı Deviren Çınarlar - 2 Marion Stehura, 103: Ohio, Lorain’de büyüyen Stehura, top oynamak ve “sert olmak” gibi “erkeksi şeyler”i yapmak istemiş. Bugün Kaliforniya, Hemet’te oğlu John’la alışverişe çıktığında mağazada uzun uzun, yüksek seste ıslık çalmaya bayılıyor. Oğulları küçü

Zaten Passarino da bir asrı devirmiş bu insanların yaşamları boyunca ne yediğinden çok, kendileriyle ilgileniyor. Tarih boyunca abartılı iddialar ve doğruluğu kanıtlanmamış iksirleri satmaya çalışan, hiç de güvenilir olmayan birtakım girişimcilerin gölge düşürdüğü bir alan bu. Ve şimdi uzun ömrü inceleyen bilim insanları, böylesi bir geçmişe sahip bir alanda, yaşlılıkla gelen hastalıkları, bu hastalıkların nasıl önlenebileceğini daha iyi anlamak üzere güçlü gen teknolojileri, moleküler araştırmalar ve en önemlisi de, genetik olarak izole konumdaki küçük topluluklarda yaşayan insanlardan alınan verileri kullanıyor.

Calabria, Ekvador, Hawaii ve hatta Bronx’ta (ABD) yapılan araştırmalar gelecekte herkesin ileri yaşa sağlıklı, hatta çok sağlıklı ulaşmasına yardımcı olabilecek moleküler ve kimyasal yollar keşfediyor...

100 Yılı Deviren Çınarlar - 3 Lilly Port, 99: Nazilerin Viyana’yı ele geçirmesinin ardından oradan kaçan Port, “Beni alıp bir toplama kampına koymuş olsalar, kimse bunun farkına bile varmayacaktı,” diyor. New York’ta yaşayan emekli tüketici avukatı seyahati çok seviyor. En son Machu P

*Stephen S. Hall’ın yazdığı, Fritz Hoffmann’ın fotoğraflarını içeren ‘100 Yılı Deviren Çınarlar’ adlı makalenin devamını National Geographic 'nin Mayıs 2013 sayısında veya iPad Mayıs 2013 edisyonunda okuyabilirsiniz.

Sayfa Yükleniyor...