2010'da 120 FETÖ'cü Yargıtay'da

FETÖ soruşturması sırasında tutuklanıp itirafçı olunca serbest bırakılan HSYK eski üyesi Kerim Tosun, örgütün yargıyı nasıl ele geçirdiğini anlattı. Tosun, 2010 yılında Yargıtay'a giren 160 üyeden 120'sinin cemaatçi olduğunu söyledi. Tosun'un anlattıklarına göre, bu üyeler bir araya gelerek verilen talimata göre davaları karara bağlıyordu.

2010'da 120 FETÖ'cü Yargıtay'da

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre itirafçı Tosun, şu bilgileri verdi:

- Şubat 2011 tarihinde yapılacak Yargıtay üyeliği seçimleri için bir grubun kurulduğunu biliyorum. Bu grup Yargıtay üyesi seçilecek 160 kişiyi belirleyecekti. 160’lar olarak belirtilen Yargıtay üyelerinin yaklaşık 120’ye yakınının cemaat mensubu olduğunu biliyorum. 

- Yaklaşık 1-2 ay sonra Muharrem Karayol’un evinde toplandık. Karayol, cezacı olan Yargıtay üyelerinin grup sorumlusuydu. Benim içinde bulunduğum grubun sorumlusu ise Turgut Emiroğlu idi. Evdeki toplantıda Yargıtay üyelerini ceza daireleri ve hukuk daireleri olarak ayırdıklarını anladım.

-Maaşımızın yüzde 10’unu himmet olarak vermeye başladık. Sohbetlerin yapıldığı toplantılar, grup sorumlusu Turgut Emiroğlu’nun evinde başladı. Bu toplantılarda dairede olan önemli dosyaların görüşülmesi, bu dosyalardan fotokopi çekilip Turgut Emiroğlu’na verilmesi de görüşülüyordu. Turgut Emiroğlu, sohbet toplantılarında daha önceden yazılan bir notu çıkarak bize bu notu okuyordu. Bu notta Yargıtay’da yapılan oylamalarda kime oy verileceği, nasıl hareket edileceği yazılıydı. Turgut Emiroğlu, kendisinin üstü olan sorumlulardan gelen talimatları bize bildirirdi. Dairemizde görülen bazı dosyalar için bu şekilde talimat geldiği doğrudur.

- Ben HSYK üyesi seçildikten sonra Nazmi Dere’nin HSYK sorumlusu olduğunu gördüm. Hukuk Dairelerinin sorumlusu Yargıtay üyesi Ali Akın’dı. Ceza Daireler’inin sorumlusu Muharrem Karayol’du. Daha sonra Salih Sönmez ceza dairelerinin sorumlusu oldu. Bu Hukuk ve Ceza Daireleri’nin sorumlularının üstünde ise Yargıtay İmamı olan İlyas Şahin vardır.  

- HSYK’ya seçildikten sonra Nazmi Dere bize ‘cemaatin önem verdiği Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk, MİT TIR’larının durdurulması gibi davalarda görev yapan cemaat mensubu hâkim ve savcılar hakkında yapılacak soruşturmalarda aleyhe kararlara muhalefet yazın. Arkadaşları küstürmeyelim. Cemaat mensubu olmayan hâkim ve savcılar hakkında istediğiniz şekilde karar verebilirsiniz’ dedi. Nazmi Dere’nin bu isteğini biz Fetullah Gülen cemaatinin isteği olduğunu anladık ve biliyorduk. Kararlarımıza da bunu yansıttık. 

- Daha sonra yapılan işbölümü ile cemaat için önemli olan davalar bu dairelere aktarıldı. Kamuoyunda bilinen cemaat için önemli olan Balyoz, Şike, Hipnoz, Kurdoğlu gibi davalar cemaatin güçlü olduğu dairelerin görev alanına girdi. İşbölümü bizzat üst seviyedeki kişilerden aldıkları talimatlar üzerine Muzaffer Özdemir, Salih Özaykut ve Önder Aytaç’ın belirleyip divan başkanlığına bildirdiğini biliyorum.

Sayfa Yükleniyor...