Af Örgütü: Türkiye çok çalışmalı

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, Türkiye’nin insan hakları konusunda ilerleme kaydetmesine karşın daha yapması gereken çok şey bulunduğunu söyledi. Shetty, “Uygulamaya önem verilmeli” dedi.

Dünyaca ünlü rock grubu U2'nun konseri için İstanbul'a gelenler arasında, Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty de vardı.

Dünyadaki ülkelerin insan hakları karnesini çıkaran örgütün genel sekreteriyle İrlandalı grup ile yürüttükleri kampanyayı ve 'nin insan hakları karnesini konuştuk.

U2 konseri için geldiniz...
Bu benim Uluslararası Af Örgütü'nün başkanı olarak 'ye ilk ziyaretim. Bu yüzden çok heyecanlıyım. Geliş sebebim ise U2'nun 360 derece turnesi kapsamındaki İstanbul konseri... Uluslararası Af Örgütü'nün U2 ile çok köklü bir ortaklığı var. U2 yıllardır insan hakları için kampanyalar düzenliyor. Bizler de, U2'nun konserlerinde yer almaktan ve böylelikle daha çok insana ulaşmaktan çok mutluyuz.

U2'nun konserlerinde örgütün "Demand Dignity" (Onurunu İste) adlı kampanyasını olabildiğince insana tanıtmaya çalışıyorsunuz, peki bu kampanya ne ile ilgili?
"Onurunu İste" bu dünya üzerindeki en yoksul insanların hakları ile ilgili. Dünya üzerinde 1.2 milyar insanın, çok temel olan temiz su, yeteri kadar yiyecek, eğitim ya da sağlık hizmetine erişimi yok. Biz şunu söylüyoruz bu insanlar, insanlık onuruna yakışan muameleyi talep etmeli. Bunu da ancak insan haklarının iyileştirilmesi ile yapabiliriz. Eğer İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne bakarsanız, tüm bunların en temel haklar olarak sıralandığını görürsünüz. Eğer en temel ihtiyaçlarınız karşılanmazsa, nasıl onurlu bir hayat süreceksiniz? Dünyanın neresinde doğmuş olursanız olun, temel ihtiyaçlarınız karşılanmalı.

Uluslararası Af Örgütü, U2 dışında başka ünlü isimlerle çalışıyor. Bu projelerin ne gibi amacı oluyor?
70'lerde ve 80'lerde de insan haklarına dikkat çekmek için Peter Gabriel'in de yer aldığı “Human Rights Now!” (İnsan Hakları Şimdi) isimli konserlere imza atmıştık. 20 yıldan fazla süredir, U2 ile ortak projeler yürütüyoruz. Bence bu iki taraf için de fayda sağlayan bir durum. Ünlüler de insanların hayatının değişmesine katkıda bulunuyor. U2 gibi ünlü gruplarla çalışarak daha geniş kitlelere ulaşabiliyoruz, hatta insan hakları gibi konulara hiç ilgisi olmayan insanlara ulaşıyoruz.

Örgüt Türkiye'deki hakkında da raporlar yayınlıyor. Peki, Türkiye'nin insan hakları karnesi ne durumda?
Türkiye, ortaya çıkan yeni dünya düzeninde önemli bir yere sahip. Hem küresel hem de bölgesel öneme sahip, Avrupa ve Ortadoğu arasında köprü görevi görüyor. Bu stratejik durum, insan hakları konusunun Türkiye'deki öneminde de belirleyici. 2000'de Türkiye'nin olduğu nokta ile bugün olduğu nokta arasında elbette çok büyük bir fark var. Ancak Türkiye, uluslararası arenada ve Avrupa'da küresel bir aktör olarak yer almak istiyorsa daha fazlasını yapmak zorunda. Birçok yasa değişikliği yapılıyor; yeni yasalar çıkarılıyor, ancak hala uygulamada ciddi sorunlar yaşanıyor. Dokunulmazlık bu konulardan biri, birçok polis şiddeti vakası yaşanıyor ancak bu davalar sonuçlanmıyor. Çocukların terörle mücadele yasası kapsamında tutuklanması da bir başka konu. Özetle uygulamaya önem verilmesi gerekiyor. Örneğin, ziyaretim sırasında polis kurşunuyla felç olan Ferhat Gerçek'le tanışma fırsatım oldu. Deliller saklanıyor, dava yaklaşık 3 yıldır sürüyor. O yüzden yargının bağımsızlığı çok önemli bir konu. Davalar, hakimlerin değişmesi, delillerin karartılması yüzünden uzuyorsa bu iyiye işaret değildir.

Türkiye'de 12 Eylül'de halk sandık başında olacak. Anayasada değişiklik öngören bir dizi yasa için referandum yapılacak. Referandum hakkındaki fikirleriniz nedir?
Referandum konusuna gelecek olursak, bazı adımların atılması iyi bir şey ancak köklü değişim istiyorsak köklü reformlar yapılmalı. İnsan haklarının iyileştirilmesini olumlu karşılıyoruz. Elbette Uluslararası Af Örgütü her hangi bir partiyi ya da politik grubu desteklemez. İnsan hakları konusu politik partilerin, tüm dinlerin ve politik sistemlerin üzerindedir. Örneğin ben Hindistan'da doğdum. Tüm Hint dinleri insan haklarından bahseder, bu Kur’an'da da böyledir. Yani Müslüman ya da Hindu olmamız bir şeyi değiştirmiyor. İnsan hakları herkes için ve Uluslararası Af Örgütü de bunun için çalışıyor. Hindistan ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde insan hakları batılıların getirdiği birşey gibi algılanır. Bu çok ciddi bir sorun. Uluslararası Af Örgütü, belki batıda kuruldu ama uğruna mücadele ettiğimiz şeylerin batıyla ilgisi yok. Hatta Türkiye, Hindistan ya da Afrika'daki insanları çok daha fazla ilgilendiriyor. Uluslararası Af Örgütü'ne sahip çıkmalıyız çünkü insan haklarını Batılı bir kavram olarak sunmak ülkeyi yönetenlerin ya da seçkinlerin işine gelebilir. Aslında durum öyle değil, bu haklar uygarlıkların temelini oluşturuyor.

Sayfa Yükleniyor...