'Ayrılığın ağırlığı bu sözleri yazdırdı'

Cover parçalarıyla tanınan Aklan Akdağ, ilk albümü 'Sensizlik Varmış'ı yayınladı. Aşk acısı ve ayrılık temalarının hakim olduğu albüm için Akdağ, ''Ayrılığın ağırlığı bana bu sözleri yazdırdı'' diyor.

'Ayrılığın ağırlığı bu sözleri yazdırdı'

Aklan Akdağ, aslında müzik camiasının yakından tanıdığı bir isim. Başka işlerle uğraştığı zamanlarda bile müzikten asla kopmayan Akdağ şimdi ilk albümü 'Sensizlik Varmış'ı yayınladı. Akdağ, 'aşk acısı ve ayrılık' dolu albümünü ntvmsnbc'ye anlattı:

Tanınan bir isim değilsiniz, o yüzden önce müzikle ilişkinizden bahsedebilir misiniz?
Tıp fakültesini bitirdikten sonra turizmden reklamcılığa kadar çeşitli işlerle uğraştım. Ama müzikten hiç uzaklaşmadım. Reklam ajansı yönettiğim yıllarda çok sayıda kısa film müziği ve jingle yaptım. Yıllar sonra ajansımı kapatıp sadece müzikle yaşama kararı aldığımda, işimin çok da kolay olmadığını biliyordum. 2007 yılında yakın arkadaşım Özge Fışkın’ın ilk albümü ‘Kilitler için Kalbinden Vursun’ şarkısını besteledim. Aynı dönemlerde kendi kayıt stüdyomu kurmuştum ve bir yandan albüm çalışmamın ilk tohumlarını atarken diğer yandan çeşitli belgesel müzikleri yapıyordum. Yine aynı dönemde kardeşim Beran Akdağ ile Akusta grubunu kurduk. Yazları Kaş’ta, kışları da İstanbul’da canlı performanslarımızı sürdürdük. 2009 yazında grup çalışmalarına ara verip, solo albümüm için kolları sıvadım. Akusta’da da birlikte çaldığımız Okay Aynur’un prodüktörlüğünde, daha önce yazdığım şarkılardan bazılarını seçerek işe başladık.

Cover parçalarınızla müzik camiasında tanınıyorsunuz. Sizi canlı dinleyenler için bu albüm farklı şey mi sunuyor?
Evet, uzun yıllar başkalarının şarkılarını “cover”ladım sahnede. Özellikle de İngilizce sözlü müzik yaptım. Yıllar içinde benimle özdeşleşen cover parçalar oldu elbette ve sahnede bunları dinleyenler beni bu kimlikle tanıdı. Oysa şimdi kendi hikayelerimi anlatıyorum. Herhalde beni sahnede canlı dinleyenler için en önemli farklılık bu. Çünkü şarkı söylerken sözlerimle daha gerçeğim. Çünkü beni dinlerken, hayatıma ve yaşadıklarıma dair yeni bilgiler ve duygular öğreniyorlar. Bu durum şarkılarımı daha da anlamlı kılıyor diye düşünüyorum.

Sözlü müzik yapıyorsanız, bir şeyler anlatma derdiniz var demektir. Ama hangi sözcüklerle ve nasıl bir sesle bunu yaptığınız, dinleyicinin duygusunu belirliyor. Herhalde binlerce aşk şarkısı yazılmıştır bugüne kadar. Eğer kendinize ait bir farklılık yaratmışsanız, o zaman binlerce kez dile getirilmiş duygular bile, dinleyenlerde taptaze bir heyecan yaratır. Her sabah uyandığımızda yeni bir günün heyecanı gibi. Çünkü her gün diğerinden farklıdır.

Sade, duru bir albüm… Kafanızdaki albümü hayat geçirebildiniz mi?
Bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce albüme giriştiğimizde, kafamda duyduğum bir ‘sound’ vardı. Şarkılarımı genellikle akustik gitarla bestelediğim için, herhangi bir düzenleme olmadan da ana hatlarıyla ritmik duygusunu kestirmem mümkün oluyor. Okay Aynur’la kafa kafaya verip düzenlemeleri yaparken hiç zorlanmadık, çünkü neredeyse her anında aynı sesleri duyduk ve en önemlisi, şarkıların hikayelerine ve benim yaşamımdaki duruşuma uygun olanı başından itibaren biliyorduk ve kesinlikle ticari kaygılarla yoldan sapmadık. Bu da, tam istediğim gibi, “samimi” bir müzik ortaya çıkmasını sağladı.

Aklımdan ne birilerine benzemek, ne kestirmeden pazara çıkmak için geniş kitlelere oynamak, ne de farklılaşmak derdiyle anlamsız denemeler yapmak geçiyordu. Değerli ve farklı olan, zaten kendini er ya da geç kabul ettirir. Albümde önceden hayal edemediğim tek nokta herhalde, bu kadar çok sayıda değerli müzisyenin projeye dahil olabileceğiydi.

Aşk acısı, ayrılık gibi temalar üzerine kurulmuş bir albüm. Böyle kelimelerle tanımlamak albümün anlamını sınırlandırır mı?
İlk bakışta albüme aşk acısı ve ayrılık hakim görünüyor. Bu doğru, çünkü bu temada yazılmış şarkılar benim uzun süreli ve yaşamımın önemli bir bölümünü kapsayan bir birlikteliğin sonuna tesadüf etti. Daha doğrusu, ayrılığın ağırlığı bana bu sözleri yazdırdı da denebilir. Galiba en duygusal şarkılar hep acıların ardından yazılabiliyor. Ben de çok mutlu ve huzurluyken üretme zorluğu çekenlerdenim sanırım. Hayatın her an yeni şeyler öğretiyor. Ve ne yazık ki deneyimlerin büyük bölümü acı veren anlar. İşte o zaman kalem oynamaya, notalar kıpırdamaya başlıyor. Albüm, baştan sona dinleyenlerin ağzında bir ayrılık burukluğu bırakacak olsa da, galiba yüzlerine biraz huzur ve umut ışığı da yansıtacaktır.

Peki albüm aşk acısı çekenlere iyi gelir mi?
Doktor kimliğimle yorum yapacak olursam, aşk acısına iyi gelecek bir albüm bulunduğunu sanmıyorum (Gülüyor). Ayrıca aşk acısı çekenin de pek tedaviye yanaşacağını düşünmüyorum. Ama ‘Sensizlik Varmış’ albümü, geçmişte ya da yakın zamanda bu duyguyu tatmış olan herkese, derinlerde bir yerinden az çok dokunacaktır. Ve işte o zaman, beni anladıklarını ya da benim onları anlayabileceğimi düşünüp biraz olsun teselli bulabilirler.

'Ayrılığın ağırlığı bu sözleri yazdırdı'  - 1

Albümün adı Sensizlik Varmış. Bu fark ediş, yokluk bu albümü yaratan şey mi? Çünkü şarkılarda ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmuyor’, ‘bunu çaresi yok gibi sözler var…
Albüme, isim koymak çok zor bir iş. ‘Sensizlik Varmış’ adını seçmemin bir nedeni, benim için ayırt etmek zor olsa da, aralarında en özel yere sahip olan şarkının adı olması. Diğer bir neden de elbette, bir ayrılığın ve ardında bıraktığı yoksunluğun izlerini en naif ve çaresiz şekilde ifade ediyor olması. Bunları yaşadığım dönemde, yokluk duygusunun beni tümüyle sarmalamış olması, peşpeşe ayrılık şarkıları yazmama yol açtı. 60’lı, 70’li yıllarda hayranlıkla dinlediğimiz rock gruplarının birçok albümünde bu tür tematik yaklaşımlara rastlayabilirsiniz. Hatta bazıları bir film müziği gibi baştan sona tek bir hikayeyi anlatırcasına akar. Benim albümüm bu kadar homojen olmasa da, şarkıların çoğu belli bir dönemimde üretildiği için tematik gibi görünebilir. Ben de bilinçli olarak bu duyguya saygı gösterdim ve albümün adına taşıdım. Evet, bir bakıma altını kalınca çizdim denebilir.

Tesadüfler de albümün bir diğer anahtar kelimesi…
Kesinlikle… Bu şarkı, albümün en genç parçası. Okay’la tanışmam, albüm yapmaya karar vermem ve yapım sürecinin her aşaması o kadar çok küçük tesadüfe dayalı ki, ben de en sonunda oturup böyle bir şarkı yazdım. Aslında hepimizin hayatında sayısız rastlantı yok mu? İşte ben de bunları çoğu zaman farketmeden yaşadığımızı, dolayısıyla değerini bilemediğimizi, hep büyük resme bakıp kendimize büyük mutsuzluklar ve başarısızlıklar yarattığımızı anlatmaya çalıştım. Halbuki, şu hayattaki ‘Küçük Tesadüfler’ benim bu büyük hayalimin gerçekleşmesine neden oldu. Yoksa siz bunlara inanmaz mısınız?

Son olarak albüm kitapçığında ‘çok hayalim oldu ve çoğunu da gerçekleştirdim’ diyorsunuz. Albüm de bunlardan biriydi galiba?
Hepimizin fazlasıyla hayalleri vardır. Zaten onlar olmasa hayat çok sıkıcı ve heyecansız olurdu. Evet, hayallerimin çoğunu gerçekleştirdim. Bilemiyorum, belki hep ulaşabileceğim mütevazı hayaller kurmuş da olabilirim. Çok hırslı bir karakterim yok, ama çok inatçı ve azimliyim. Kötü sürprizlerden nefret ettiğim için, genelde önden düşünmeyi, planlamayı severim. Evet, albüm de hayallerimden biriydi. Daha doğrusu, müzik üretmek, müziği paylaşabilmek. Uzun yıllardır beklemeye aldığım, ertelediğim, kaybetmekten korktuğum ve en sonunda uğruna ciddi şeyler feda ettiğim bir hayal. Bu serüveni çok sevdim ve yolculuğun henüz başında olmak bana ayrıca keyif veriyor. Çabuk tüketmeyi sevmiyorum. Galiba asıl büyük hayallerim şimdi başlıyor...

'Ayrılığın ağırlığı bu sözleri yazdırdı'  - 2

'Sensizlik Varmış' Kalan Müzik etiketiyle müzik marketlerde.

Sayfa Yükleniyor...