Bahçeli: Andımız'ı geri getireceğiz

Başbakan Erdoğan'a, ''Ne yaptıysan çekeceksin, ne ektiysen biçeceksin'' diye seslenen MHP Lideri Bahçeli, ''İktidarımızın ilk aylarında Andımız geri getirilecek. Milli hak ve kazanımlar geri gelecek'' sözlerini verdi.

Bahçeli: Andımız'ı geri getireceğiz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

Andımız'ın kaldırılmasına tepki gösteren Bahçeli, ''İktidarımızın ilk aylarında Andımız geri getirilecek. Milli bayramların hakkına uygun kutlanması sağlanacak'' sözü verdi.

Kurban Bayramı'nda meydana gelen trafik kazaları ve can kayıplarına da değinen MHP Lideri, ''Trafik terörü bayramı gölgelemiştir. İnsanlarımızın can güvenliği çok önemlidir. Başbakan trafikteki keşmekeşe kafa yormalıdır'' dedi.

Askerlik süresinin kısalmasını değerlendiren Bahçeli, "Askeri ihtiyaçlar bakımından mesele olmadıkça itiraz etmeyiz" diye konuştu.

MHP Lideri, ABD basınındaki MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili iddialar konusunda ise Meclis'in gizli oturumda bilgilendirilmesini istedi, "Sis perdesi aralanmalı" ifadesini kullandı.

Türk pilotların kaçırılmasını ise hükümetin Suriye politikasına bağlayan Devlet Bahçeli, Türk pilotların serbest kalmalarından büyük memnuniyet duyduklarını, pilotların dik duruşlarının takdire şayan olduğunu vurguladı.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bahçeli, "MHP başörtülü vekillerin Meclis'e gelmesine taraftardır. Ancak sadece gözü görünen kara çarşafla da gelmeleri uygun değildir" değerlendirmesinde bulundu.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grubu'ndan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda uzlaşılan 60 maddenin yasalaşması için görüşme randevusu almadıklarını belirterek, "MHP'nin bu konudaki tavrı bilinmektedir. Bilinen bir tavrın nesini görüşmek için gelecekler MHP, Anayasa Komisyonu'nun hedefleri doğrultusunda çalışmasını arzulamakta, masada kalmayı tercih etmektedir" dedi.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

''Bayramı geride bıraktık. Kurbanlarımızı kestik, Allah’a daha yakın olmaya çalıştık. Bayramlarda dostluk, kardeşlik bağları pekişirken. Küslükler gerilemektedir. Ne yazık ki bayram süresince Ortadoğu’da olaylar durmamıştır. Vahşi saldırıları kınıyorum.

'BAŞBAKAN TRAFİKTEKİ KEŞMEKEŞE KAFA YORMALI'
Bizleri üzen trafik kazaları hepimizi kedere boğmuştur. Trafik terörü bayramı gölgelemiştir. İnsanlarımızın can güvenliği çok önemlidir. Başbakan trafikteki keşmekeşe kafa yormalıdır. Uzun yolları bitirecek, yolları düzeltecek her adımı onaylıyoruz, bunu da buradan belirtmek isterim. Trafik terörünün belini kıracak vizyonlar kazaların önüne geçecektir.

'BAŞBAKAN ALDATMAYI KENDİNE REHBER SEÇTİ'
Başbakan, aldatmayı kendine rehber seçmiştir. AKP, kaşıkla verdiğini kepçeyle geri almıştır.

'HERKES YORGUN VE DERTLİ'
Ekonominin tüm ayarları kaçmıştır. Herkes yorgun ve dertlidir. İşçimiz hak kaybına uğramıştır. AKP hükümeti esnaf ve sanatkarlarımızı ihmal etmiştir.  Hükümetin banka kredilerinde komik indirimlere gitmesi pervasızlığın örneğidir.

2008’de hazırladığımız 2011’de yenilediğimiz AVM teklifimizin dikkate alınmaması neyin peşinde olunduğunun göstergesidir. Başbakan yardımcısı yıllardır ne yapmış, neyle oyalanmış. Esnaf açıktayken, AVM açmak ile meşgul olan hükümet kimi kandırmaktadır?

'AKP EYYAMCI OLDUĞU KADAR AVM'CİDİR'

AKP eyyamcı olduğu kadar AVM'cidir, esnafla bağlantısını koparmıştır. Esnaf kardeşlerimizi canından bezdiren AVM açma çılgınlığı bitirilmelidir.

'BAŞBAKAN’A ÇAĞRIDA BULUNUYORUM'
Buradan Başbakan ve hükümetine açık çağrıda bulunuyorum: Partimizin hazırladığı AVM'lerle ilgili kanun teklifi hemen gündeme alınmalı ve yasalaşmalıdır. Esnaf kardeşlerimizi canından bezdiren AVM açma çılgınlığı zorlaştırılmalı, toplumsal ve kültürel zenginliğimizin bir parçası ve ekonomik hayatın dinamosu olan esnaflarımızın meseleleri tümüyle bitirilmelidir.

'PİLOTLARA HOŞ GELDİNİZ DİYORUM'
19 Ekim günü pilotlarımızın özgürlüğe kavuşması hepimizi rahatlatmıştır. Esaretin bitişi mutluluk vericidir. Aileler iki bayramı birlikte yaşamışlardır. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sevinçlerini elbette paylaşıyoruz. Böyle bir vahşilikle bir daha karşılaşmamayı diliyorum. Pilotlarımızın neden kaçırıldığı, böyle muameleye maruz kaldığı ortaya çıkmalıdır.

Bu hadisenin peşini bırakmayacağız. Olan oldu demeyeceğiz. THY’nin değerli pilotları alçakça kaçırılmıştır. Hükümet silahlı örgütlerle ilişki ağları kurmuştur. AKP’nin diyalog halinde olmadığı hiçbir örgüt kalmamıştır. Hükümet öyle bir imaj vermiştir ki sanki terör ülkesidir. Vatandaşların kaçırılması kimseyi şaşkınlığa sürüklememelidir.

'HAKSIZLIK VE AHLAKSIZLIK'
Pilotlarımızın rehin alınması haksızlık ve ahlaksızlıktır. Türkiye Ortadoğu'daki yangına çekilmek isteniyor. Pilotlarımızın dik duruşları takdire şayandır.

'AKP İZLEMİŞ, KATAR YÖNETMİŞTİR'
Hükümetin acizliği sorgulanmalı. AKP izlemiş, kurtarma operasyonunu Katar yönetmiştir.

'DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ BÖLÜCÜLERİ KIŞKIRTTI'
Bölünerek demokratikleşen bir ülke görülmemiştir. Bölücülere şehitlik vermek küfürdür ve hepimize hakarettir. Demokratikleşme paketi bölücüleri şımartmış, kışkırtmış ve tahrik etmiştir.

'BU AZİZ ŞEHİTLERİMİZE KÜFÜRDÜR'
Vatan topraklarında teröristlerin sözde şehit sayılmaları hükümette herhangi bir sinir oluşturmamıştır, tepki vermemişlerdir. Bu aziz şehitlerimize küfürdür, ihanettir. Sözde şehitlikler yapmak kahraman şehitlerimizi bir kez daha vurmaktır.

Bir vatanda iki ayrı şehitliği olamayacağının farkında mısın Başbakan Erdoğan. Şehitle cesedin birbirine karışması halinde felaket oluşacağını biliyor musunuz Başbakan. Bitlis’te balık tutmaya giden vatandaşımızın dövülmelerini son dakika haberi olarak verenlere soruyorum. Bu haberleri de verecek misiniz? Yol kesenler, vatandaşımızı kaçıranlar da haber yapılacak mı? PKK paralel devlet yapılanmasının çivilerini çakmaktadır. Kandil, BDP, İmralı AKP’yi arasına almış top gibi bizim oralardaki tabir kiriştek gibi çevirmeye başlamıştır.

'ANDIMIZ'I GERİ GETİRECEĞİZ'
Milliyetçi Hareket'in iktidarında yıkımdan, çözülmeden ve parçalanma rüyası görenlerden bir bir hesap sorulacak, Başbakan ve hükümeti anında Yüce Divan'ı boylayacaktır. Sayın Erdoğan, ne yaptıysan çekeceksin, ne ektiysen onu biçeceksin.

Allah nasip eder, milletimiz destek olursa, iktidarımızın ilk aylarında Andımız geri getirilecek, milli bayramların asıl anlamına uygun kutlanması sağlanacak, tüm milli hak ve kazanımlar eski itibarlarını elde edecektir. Bu, Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in yemini ve sözüdür.

'HERKES SAFINI BELİRLEMELİDİR'
Göroymak’a Norşin, Aydınlar’a Tillo, Tunceli’ye Dersim isimlerini vermenin arifesinde olan Başbakan ve etrafındaki bazı zevat, acaba kendi isimlerini de değiştirerek asıllarına rücu edecekler midir? Yedi yaşında Türkçe öğrendiğini her fırsatta ifade eden, ama Türk Dili ve Edebiyatı alanında Doçent unvanı alarak bugünkü seviyesine ulaşan AKP’nin kapı gıcırtısı ve akorttu bozuk sözcüsü acaba ismini değiştirmek için neyi beklemektedir? Türk milletine şükran duyması gerekirken etnik tetikçiliğe soyunan, Ali Suavi’den hiçbir şey anlamadığı da net olarak anlaşılan bu zat, mesela Hado, Hazo ya da Hander ismini almayı düşünmekte midir?

Şayet ayrımcılık olsaydı, bu kişi Kültür ve Milli Eğitim Bakanlıklarına kadar yükselebilir, dört dönemdir parlamentoda yer bulabilir miydi? Bunun yanında, Başbakan Erdoğan’ın gündeminde kendi ilçesi olan Güneysu’nun adını Potamya olarak değiştirmek var mıdır?

Bugün geldiğimiz noktada artık herkes tarafını ve safını belirlemelidir. Kimse karambolden fayda devşirmeye, belirsizlikten nemalanmaya çalışmamalıdır. AKP’nin politikaları etnik fitneyi körüklemektedir. AKP’nin yeni Türkiye tasarımı bu gidişle yeni nüfuz cüzdanlarının hazırlanmasına da kapı aralayacaktır. Gelişmeler bize, Başbakan ve hükümetinin, nüfuz cüzdanlarına 36 etnik kimliğin yazılmasını ve Türkiye’nin Babil kulesine dönüşmesini sağlayacak her sinsi adımı atmaktan sakınmayacağına işaret etmektedir.

Madem ki demokratikleşme adım adım yürümektedir, madem ki Türkiye yüklerinden ve ayak bağlarından kurtulmaktadır, o halde Başbakan’ın nüfuz cüzdanlarında etnik menşe düzenlemesi ve tanımı yapması imkansız olmayacaktır. Böylelikle kimin ne olduğunu, neyin peşinde koştuğunu Türk milleti açıkça görecek, netleşerek bütünleşmenin yolları sonuna kadar açılacaktır.

Eğer olursa bizim nüfuz cüzdanlarımızda yazacak aidiyetimiz ve kökümüz hamd olsun bellidir ve bilinmektedir. Karanlıktan aydınlığı taşa tutan namertler, sanal korkuluklara kafa tutmayı maharet gören ahmaklar, siz kendinizi ne olarak tasvir edecek, ne olarak sunacaksınız?

'ISMARLAMA KALEMLERE İTİBAR ETMEYİN'
Başbakan’ın 'yedirmem' dediği MİT Müsteşarı son günlerde gündeme oturmuştur. Türkiye’nin izlediği Ortadoğu stratejisinin çeliştiği, 3 yıl önce alınan istihbarat bilgisinin bu şahıs tarafından sızdırıldığı bildirilmiştir.

T.C.’nin herhangi bir milli kuruluşunu dış haberlere ihtimal verip yargılayamayız. Ismarlama kalemlere itibar etmeyiz. ABD öyle diyor diyen köşe yazarlarına da aldırış etmemiz mümkün değildir. MİT Müsteşarı hükümet üzerinde bir güçlüdür ki böyle lanse edilmektedir. AKP’li bakanların arka arkaya demeç vermesi de panik belirtisidir.

'BİZ OSLO'DA KİMİN PAZARLIK YAPTIĞINI BİLİYORUZ'
3 bakan hala aynı konuda konuşuyorlar. Biz Oslo’da PKK’lılarla Başbakan’ın özel temsilcisi olarak kimin pazarlık yaptığını biliyoruz. İmralı canisiyle kimin konuştuğunu biliyoruz. Biz MHP’yi böceklerle saran ve Başbakan’a nutuk verenleri tanıyoruz. Bizim muhatabımız Başbakan ve hükümetidir. Diğerlerini ensesinde yakalarız. Türkiye’yi istihbarat devleti gibi göstermeye kimsenin hakkı yoktur.

ASKERLİĞİN KISALTILMASI
Askerlik süresinin kısalmasıyla ilgili özet olarak bir değerlendirmede bulunmak istiyorum. Bakanlar Kurulu, 1 Ocak 2014’ten itibaren geçerli olmak üzere, silah altındaki yükümlüleri de kapsayacak şekilde askerlik süresinin, er ve erbaşlar için 15 aydan 12 aya indirilmesini kararlaştırmıştır. Genelkurmay Başkanlığı’nın da olumlu görüşü olması nedeniyle yeni düzenlemenin halen vatani görevini yapan evlatlarımıza ve ailelerine hayır olmasını diliyorum.

Askeri ihtiyaçlar bakımından bir mesele olmadıkça, konunun bizim açımızdan itiraz edilecek herhangi bir tarafı da bulunmayacaktır. Bu düzenlemenin 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri'nin öncesinde hayata geçecek olması aklımıza başka şeyleri de getirmektedir. Ancak terhisi gündemde olan Mehmetçiklerimizin ve ailelerinin siyasi rant ve rüşvet arayışlarına izin vermeyeceklerine canı gönülden inanıyor, bu düşüncelerle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.''

Sayfa Yükleniyor...