Baran Tursun davasında rapor mahkemede

İzmir'de ''dur'' ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis kurşunuyla yaşamını yitiren Baran Tursun'la ilgili davanın 8'inci duruşması, bugün yapıldı.  Duruşmada, Adli Tıp raporu mahkemeye ulaştı.

zmir'de ''dur'' ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan uyarı ateşi sonucu Baran Tursun'un ölümüne neden olduğu öne sürülen polis memuruyla delilleri gizledikleri iddia edilen 10 polis memurunun yargılanmasına Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Duruşmada delilleri gizledikleri iddia edilen Asayiş ve Olay Yeri İnceleme şubelerinde görevli 10 polis memuruyla avukatlar katıldı. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nca hazırlanan raporun mahkemeye ulaştığı belirtildi.

Raporun sonuç bölümünde şu ifadelerin yer aldığı öğrenildi: ''Otopside kişinin kafatası boşluğunda gömleksiz kurşun nüve elde edilmesine karşın, saçlı deri ve kafa içinden mermi çekirdeği gömlek parçası elde edilmediği dikkate alındığında, mermi çekirdeğinin gömleğin kişiye isabet etmeden önce parçalanmış olduğu; Fizik İhtisas Dairesinin raporuna göre, cama direkt olarak isabet eden mermi çekirdeğinde kişinin baş bölgesinden çıkarılan mermi çekirdeğine ait kurşun nüvedeki deformasyon şeklinde bir deformasyon beklenmediği, ancak olayda kullanılan araç camının fiziksel özellikleri bilinmediğinden, mermi çekirdeği vücuda isabet etmeden önce meydana gelen gömlek parçalanmasının, çekirdeğin cama çarpması sırasında mı yoksa sert bir yüzeye çarpma sonucunda mı meydana geldiğinin ayrımının yapılamadığı;

Gömleği parçalanmış durumda kafa bölgesine isabet eden mermi çekirdeği kurşun nüvesinin kafatası kemiklerinden geçip kafa boşluğuna girerken ayrıca bir deformasyona da maruz kalabileceği, ancak söz konusu olayda otopside kafa içerisinden çıkarılan mermi çekirdeği kurşun nüvesinde tespit edilen ileri derecedeki deformasyonun ne kadarının çekirdeği kişiye isabet etmeden önce temas ettiği yere bağlı olarak, ne kadarının ise çekirdeğin kafatasından geçerek kafatası boşluğuna girmesi sırasında meydana geldiğinin ayrımının tıbben yapılamadığı, oy birliğiyle mütala olunur.''

Avukatlar, rapor konusundaki görüşlerini bir sonraki celsede ifade edeceklerini belirttiler.

Duruşmada Olay Yeri İncelemede görevli sanık polis memurları H.T, K.D ve M.M'nin, ifadesi alındı.

Baran Tursun'un kullandığı cipin sürücü koltuğunda mermi gömlek parçasını bulduğu belirtilen sanık polis memuru M.M, delilin koltuğa sonradan konulduğu yönündeki iddiaların yalanlayarak, ''Sürücü koltuğu üzerinde inceleme yaparken sol elime bir cisim battığını hissettim. Önce cam parçası olduğunu düşündüm. Koltuk buruşuk olduğu için detaylı inceleme yaptım ve parçayı buldum. Daha sonra delil numarası verdim'' dedi.

Duruşmada ayrıca olay yerine ilk giden trafik ekibinde bulunan polis memuru M.A, 2 acil servis ambulansı görevlisiyle Tursun'un cipinin etkisiyle devrilen direğe müdahale eden TEDAŞ görevlileri tanık sıfatıyla ifade verdi.



Zaman zaman sert tartışmalar yaşanırken, mahkeme başkanı Mehmet Akarca, mahkeme heyetinin yargılamanın sağlıklı sürmesi için çaba gösterdiğini belirterek, mahkemeye karşı saygılı olmaları konusunda tarafları uyardı.

Mehmet Tursun, sanıkların iddia ettiği şekilde yapılan atış sonucunda kurşunun cip içindeki Baran Tursun'un başına isabet etmesinin fizik kurallarına aykırı olduğunu, bu konuda Jandarma Kriminal laboratuvarından rapor alınmasını, ayrıca polislerin kendi aralarındaki telefon görüşmelerinin belirlenmesini talep etti.

Yargılama sonunda mahkeme heyeti, Tursun'un taleplerinin dosyaya katkı sağlamayacağı görüşünde birleşerek, talebi reddetti.

Mahkeme heyeti, Tursun ailesinin avukatlarının talebini dikkate alarak daha önce davaya müdahil olarak giren avukat Alper Bağıran'ın da aralarında bulunduğu bazı tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Bayraklı'da 25 Kasım 2007'de polis ekiplerinin ''dur'' ihtarına uymadığı için takibe aldığı Baran Tursun yönetimindeki 35 AL 9207 plakalı araç, ağaçlara ve elektrik direğine çarpmıştı.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan ve başının arkasında kurşun yarası tespit edilen Tursun, bir süre yaşam destek ünitesine bağlı tutulduktan sonra hayatını kaybetmişti.

Kovalamaca sırasında uyarı ateşi açtığı iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanan polis memuru Oral Emre Atar, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Söz konusu olaya müdahale eden 10 polis hakkında da ''suç delillerini gizledikleri'' iddiasıyla dava açılmıştı.

Sayfa Yükleniyor...