Baykal, Ermenistan politikasını eleştirdi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin Ermenistan sınırını açması halinde Ermenistan'ın Azerbaycan'ı işgalinin rahatça devam edeceğini, meşruiyet kazanacağını söyledi.

Baykal, Ermenistan politikasını eleştirdi

Baykal, partisinin TBMM grubundaki konuşmasında, ekonomi ve dış politikadaki son gelişmeleri değerlendirdi. 'de 1 Mayıs'ın gerilim ve kabus günü olmaktan çıkmasını isteyen Baykal, bugünün emeğe, barışa, işçi haklarına saygı günü olarak kutlanabilmesi, 'nin bunu başarması gerektiğini ifade etti.

Baykal, Hükümetin, 1 Mayıs'ın ulusal tatil günü ilan edilmesi kararından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 1 Mayıs'ın, kafalardaki tüm klişe, saplantılar atılarak, İstanbul Taksim'de barış, kardeşlik, güven, huzur içinde, vatandaşların çocuklarıyla, bebekleriyle, yaşlılarla kutlanmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Baykal, Hükümeti, bu konuda daha cesaretli davranmaya ve sorumluluk üstlenmeye çağırdı.

BÖYLE EKONOMİ YÖNETİMİ OLUR MU?
CHP Genel Başkanı Baykal, nisan ayına gelindiği halde, 3 bakanın dün 2009 hedeflerini açıkladığını anımsatarak, ''Böyle ekonomi, devlet yönetimi olur mu?'' diye sordu.

Baykal, Türkiye'nin krize girdiğini ve alınması gereken önlemleri söylediklerini anlatarak, bu yılın bütçesini, 2008'de çıkardıklarını, bütçenin, anlamsız ve boş olduğunu dile getirdiklerini belirtti. Bu yıl yüzde 4 olarak açıklanan büyüme hedefinin, dün eksi 3,6 şeklinde revize edildiğini vurgulayan Baykal, ''7,6'lık yanılgı olur mu? Ben muhalefet olarak görüyorum sen iktidar olarak görmüyor musun? Bunlar Türkiye'nin hedefi mi tahmini mi temennisi mi? Yaşayarak göreceğiz. Ekonomi güven veren ellerde değildir'' diye konuştu.

Baykal, 3,6 küçülme tespitinin 2008'de yapılamamasının; yüzde 4 şeklindeki büyümenin boş iddialarla ortaya atılmasının; Hükümetin, bu seçimlerde Türkiye'ye zarar verecek şekilde harcama yapmasına olanak vermekten kaynaklandığını öne sürdü.

Baykal, 3-5 oy daha fazla almak için gerekli yatırımlara, harcamalara kaynak aktarılmayıp, seçimler için çarçur edildiğini iddia etti.

BELİRSİZLİK BULUTUNUN ARKASINDA
Konuşmasında Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan ilişkilerini de değerlendiren Baykal, Ermenistan sınır kapısının açılmasına yönelik tartışmalara değindi.

Türkiye'nin bu konuda ne yapacağına yönelik belirsizlik bulunduğunu belirten Baykal, ''Bu belirsizliğin arkasında ne var? Niye belirsizlik bulutunun arkasında saklanıyoruz? Dışişleri Bakanı nerede? 'Maç yapacağım' diye Erivan'a giden Cumhurbaşkanı nerede? Ağzını niye açmıyor bu konuda?'' diye konuştu.

Deniz Baykal, bu konuda ciddi bir açıklama yapılmadığını ifade ederek, ''Perde arkasında bazı sözler verdik, bazı umutlar yarattık, bekleyişler oluşturduk'' denildiğini söyledi. Sorunu çözmeye değil, yaşanan krizin, sıkıntının geçiştirilmeye, durumun idare edilmeye çalışıldığını savunan Baykal, ''Böyle konularda gizli diplomasi, perde arkasında pazarlıklar olmaz. Belli aşamaya kadar belki olur ama birisi çıkıp kamuoyuna açıkça gelinen noktayı söylemeli. Türkiye ve Azerbaycan'da milyonlarca insan, bu konuda ne yapılacağını öğrenme ihtiyacında'' dedi.

Baykal, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunlardan birinin, Ermenistan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden birinin Türkiye olmasına rağmen, Ermenistan'ın, Türkiye ile sınırını kabul etmediğini anımsattı.

Baykal, Ermenistan'ın, bu özlemlerini, Türkiye'nin Ermenistan ile kardeşlik, dostluk ilişkileri geliştirmesi önünde kalıcı, aşılamaz bir engel olarak görmediğini kaydetti. Yeni kurulan bir devletin, bu tip özlemler içinde olmasını, olgunluk ve hoşgörüyle karşılayacak güce, özgüvene sahip olduklarını vurgulayan Baykal, bu durumları daha önce Hatay nedeniyle Suriye ile de yaşadıklarını anlattı.

Baykal, ''Bu, bizim için tehdit değil. Bir süre sonra, gerçeklerle yüzleşeceği, ayaklarının suya ereceği umudu içinde onlarla sağlıklı ilişki kurmamızda engel yok. Bunu bahane olarak görmüyorum. Aşılması gereken bir olaydır. Ermenistan'ın rahatlatılması gereken bir konudur. Bu çok vahim değil, zaman içinde düzelir'' diye konuştu.

1915 NERE 2009 NERE?
Ermenistan'ın, Türkiye'yi 1915'te ''soykırım'' yapmakla itham ettiğini, çeşitli ülke parlamentolarında bu yönde karar çıkartarak, Türkiye'yi sıkıştırdığını anımsatan Baykal, Türkiye'nin bu konuda bütün arşivleri açmaya hazır olduğunu söyledi. Baykal, şöyle devam etti: ''1915 nere, 2009 nere? 100 yıl oluyor, 100 yıl önce yaşandığı iddia edilen olaylar nedeniyle 100 yıl sonraki bir ülkenin siyasetine ambargo konulmak istenmesi, sürekli taviz alınması için bu konunun kullanılması, hiçbir geçerlilik, ciddiyet taşımaz. Bunu yapanlar giderek daha gülünç hale geliyor. Türkiye, soykırım ithamını bir kompleks haline getirmemeli, getirmeyecektir. Bunu, Türkiye'ye yönelik zafiyet konusu haline getirmek isteyenlere, hiçbir zaman itibar etmeyeceğiz. '100 yıl önce öyle olmuş, böyle bitmiş' Geç bunları geç, hepsi tarihin içinde.''

Baykal, Ermenistan'ın 1992'de Azerbaycan'a yönelik işgal hareketi yürüterek, Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal etmesinin, önemli bir sorun olduğuna işaret etti. Ermenistan'ın, Azerbaycan topraklarını işgal ettiğine yönelik başta BM Güvenlik Konseyi'nin kararları olmak üzere, diğer uluslararası kurumların kararları bulunduğuna dikkati çeken Baykal, Ermenistan'ın bu topraklardan çıkmasının uluslararası hukuki bir gerçek olduğunu vurguladı. Baykal, ''Buraya gelip, uluslararası hukuk önerileri yapan yabancı dostlarımız, niçin Ermenistan'ın işgale son vermesini dile getirmiyorlar?'' sorusunu yöneltti.

Baykal, Türkiye'nin, hukuk dışı, uluslararası anlaşmaları ihlal eden, bir ülkenin egemenlik hakkına karşı çıkan bu olay sonrasında Ermenistan ile sınırlarını kapattığını anımsatarak, şunları kaydetti: ''Bunun altında bizim Ermenistan'a yönelik düşmanlık anlayışımız yatmaz. Ermenistan'ın işgaline karşı meşru bir tedbir olarak alınmış, kimse de 17 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen, sesini çıkarmadı, 'yanlış, kaldırın' deme hakkını görmedi.

Şimdi 'Uzattınız artık, bu sınırları açın' deniliyor. Sınırları açarsak ne olacak, işgal rahatça devam edecek, meşruiyet kazanacak, hukuki, fiili bir meriyet, yürürlük kazanacak. Bu doğru mu? Niye Azerbaycan'ın meşru haklarının elinden alınmasına yönelik politikanın uygulanmasında, Türkiye gibi koca ülkeyi alet olarak kullanmaya kalkışıyorsunuz, nasıl Türkiye'yi yönetenler bunu içine sindiriyor, ülkeyi bu pozisyona düşürmeyi kabul edebiliyorlar?

Sınırın kapalı olması Ermenistan'ı ciddi şekilde etkiledi, nüfusu, milli geliri azaldı. Bundan kurtulmak istemesi doğru nokta. Demek önlem etkili olmuş. Ama bunu doğru hedefe bağlamamız lazım. Doğru hedef; işgalden vazgeç, geri çekil. Barışçıl bir yöntemle işgale son vermenin yolu, bu önlemleri kararlılıkla uygulamaktır. Bunları uygulamazsanız, bu sorunları çözmenin başka yolu kalmaz hale gelir.''

Sayfa Yükleniyor...