Bilge köyünde yaşam normale dönüyor

Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde 2 hafta önce yaşanan saldırının ardından yaralar yavaş yavaş sarılmaya çalışılıyor.

Bilge köyünde 4 Mayısta 6'sı çocuk 16'sı kadın toplam 44 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı saldırının ardından, yaşam normale dönmeye başladı.

Köylüler bir yandan taziye için gelenleri kabul ederken, diğer yandan da yaşanılan büyük acının yaraları sivil ve resmi kurumların işbirliğiyle sarılmaya devam ediliyor.

Kurulan taziye çadırında Kızılay'ın ardından Mazıdağı Kaymakamlığınca görevlendirilen bir aşçı tarafından günde 2 öğün sıcak yemek dağıtılıyor.

Jandarma ekiplerince köye giriş ve çıkışlar kontrollü olarak yapılırken, basın mensuplarının köy içerisinde görüntü almasına, kadın ve çocuklarla görüşmesine izin verilmiyor. Bu arada, saldırının gerçekleştirildiği ve eski muhtar Cemil Çelebi'nin evi temizlenerek yıkandı, köyde 29 tüm evlerin onarılması için hasar tespiti yapıldı.

Saldırıda 16 kadının yaşamını yitirmesi, kadın sayısının azalması nedeniyle Çelebi ailesi valilikten bir yıl boyunca köyde günde 2 öğün yemek hazırlanması talebinde bulundu.

TÜM TÜRKİYE SAHİPLENDİ
Köylüler, saldırı nedeniyle dul kalan yoksul kadınlara maaş bağlanmasını da talep etti. Çelebi ailesinin sağ olarak kalan yaşça en büyük ferdi olduğunu belirten Osman Çelebi (50), AA muhabirine, saldırı sonrasında devlet tarafından yaralarının çok hızlı bir şekilde sarıldığını, 'nin 81 ilinin de kendilerine sahip çıktığını söyledi.

Saldırıda hayatını kaybeden 44 kişinin otopsi, teşhis ve defin işlemlerinin hızla yapıldığını, bu sayede cenazelerin kokmadan defnedildiğini ifade eden Çelebi, bu nedenle bütün yetkililere teşekkür borçlu olduklarını vurguladı.

KİN VE NEFRETLE BÜYÜMEYECEKLER
Sözle izahı olmayan bu olay karşısında büyük bir şok yaşadıklarını ve buna hiçbir şekilde anlam veremediklerini ifade eden Çelebi, şöyle dedi: ''Ama ne yapalım ki hayat devam ediyor. Bu olayın hiçbir açıklaması yok.

Basında çıkan bazı haberler bizi yaraladı. Gerçeği yansıtmadı. Dün bile bir gazetede küçük kız çocuklarımızı evlendireceğimiz yönünde, benim beyanatım olduğu yönünde haber vardı. Ben böyle bir açıklama yapmadım. Biz acımızın derdine düşmüşüz. Bu haberler nedeniyle acımızı bile yaşayamadık. Şimdi artık toparlanmak zorundayız. Evlerimizde zarar tespiti yapıldı. Olayın meydana geldiği ev, tamamen temizlendi. Köydeki 29 evi tekrar onaracağız ve çocuklarımızın yaşadığı bu travmayı daha kolay atlatabilmeleri için bütün evleri boyayacağız.

Köyün çehresini değiştireceğiz. Bütün çocuklarımıza sahip çıkacağız ve bu çocuklar gözümüzün önünde büyüyecek. Çocuklarımızı kin ve nefretten uzak tutacağız. Çocuklarımızın eğitimini ön planda tutacağız. Çocukların bu olayda ne suçu var? Olayın hemen ikinci gününde gelip bana akrabalarımız karşı tarafa da yemek verelim mi? diye sordular. Ben de 'Tabii ki vereceksiniz. Kadın ve çocukların suçu yok' dedim. Hatta ilk kepçeyi ben doldurdum. Biz kin ve nefret gütmeyeceğiz. Biz karşı taraftan davacı bile olmadık. Bu konuda devletimize güveniyoruz.''

ÇOCUKLARIN REHABİLİTASYONU SÜRÜYOR
Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Turan Ateş de çocukların rehabilitasyonlarının, Rehberlik Araştırma Merkezinin koordinatörlüğünde devam ettiğini, çocuklara sosyal destek programının uygulandığını söyledi. Hem köyde hem de taşımalı eğitimle Sultan köyünde eğitimlerini sürdüren öğrencilerin kendilerini ifade edebilmeleri ve olayı unutmalarını sağlamak için resim çalışması yapıldığını bildiren Ateş, uzmanların koordineli olarak sürekli köyde bulunduklarını kaydetti.

Sayfa Yükleniyor...