Bir yıl başında anahtarla yaşadı

Aydın'da yaşayan evli ve 2 çocuk annesi Elif Ekin, bir yıl önce evinde ayağının takılması sonucu düşerek başını kapıya çarptı.

Çarpmanın ardından bayılan Ekin, ayıldığında başından akan birkaç damla kanı çarpmanın etkisiyle olduğu düşüncesiyle önemsemedi.

Aradan geçen 6 aylık sürede yüzünde ağrılar başlayan ve çenesini açmakta zorlanan Ekin, daha sonra Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'nde muayene oldu.

Muayene ve tomografi sonucu başında metal cisim tespit edilen Elif Ekin ameliyata alındı. Ameliyatta hastanın başındaki yabancı cisim  bulunamadı.

Ameliyatın ardından Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümüne sevk edilen Ekin, burada Yrd. Doç. Dr. Nazan Şahin Sivrioğlu ve ekibi tarafından önce muayene, ardından ameliyat edildi.

Yaklaşık 5 saat süren ameliyatla, derinin 6 santimetre altında ve beyne çok yakın bir bölgede boyu 22 milimetre, çapı 5,8 milimetre olan bir metal bulunarak çıkarıldı.

ADÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Eray Copcu, hastanın beynine çok yakın bir bölgeden çıkarılan metalin dolap anahtarı olduğunu  belirterek, anahtarın bir yıl önce yaşanan çarpma sonucunda hastanın başına saplandığının belirlendiğini ancak hastanın bunu fark etmediğini söyledi.

"ANAHTAR PASPASIN DEĞİL ÇENE KEMİĞİNİN ALTINDA"
Normal ev anahtarlarının paslanmaz çelikten yapılmış olmasına karşın bu anahtarın paslanmaz çelikten yapılmadığı için arada geçen bir yıllık süreçte paslandığını ifade eden Copcu, şöyle konuştu:

"Pek çok kişi bu anahtarı orada bırakmayı düşünebilirdi. Ama bu anahtar çıkardığımızda paslanmış durumdaydı. Zamanında bu ameliyat yapılmamış olsaydı çok büyük bir olasılıkla hastada beyin apsesi oluşacaktı ve mutlaka hayatını tehdit edecekti. Bu ameliyatın zamanında yapılmış olması hastanın hayatını kurtardı. Hasta şu an tedavi altında. Çünkü bu anahtarın oluşturabileceği mikrobik durumlara karşı antibiyotik tedavisi görüyor."

Ameliyatın ardından hastanın yüz ağrılarının bittiğini ve artık çenesini tam olarak açabildiğini söyleyen Copcu, "Bu ameliyat bilimsel bir yayın olacak. Bilimsel yayınlarda olabildiğince resmi dil kullanmaya çalışırız ama bu sefer bilimsel yayınımızın adı 'Anahtar paspasın değil çene kemiğinin altında' olacak" dedi.