Başbakan Davutoğlu'dan Brüksel saldırısına ilişkin ilk açıklama

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada Brüksel'deki terör saldırısını lanetledi. Ankara ve İstanbul'daki terör saldırılarına da değinen Davutoğlu, muhalefetin tutumunu eleştirdi.

Başbakan Davutoğlu'dan Brüksel saldırısına ilişkin ilk açıklama

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirilen terör saldırısını lanetledi.

Davutoğlu, konuya AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada değindi. 

Terörün küresel yüzünü bir kez daha gösterdiğini söyleyen Davutoğlu, "Sabah saatlerinde Brüksel'de meydana gelen ve terörün küresel yüzünü bir kez daha gösteren saldırıları lanetliyorum" dedi.

Davutoğlu şöyle devam etti:

"Bu sabah saatlerinde Brüksel'de meydana gelen ve terörün küresel yüzünü bir kez daha gösteren saldırıyı lanetliyor, Belçika hükümetine ve halkına taziyelerimi sunuyor, milletimizin adına dayanışma duygularını paylaşmak istiyorum.

Geçtiğimiz hafta Brüksel'deydik. Bugün burada tekrar küresel teröre ve her türlü teröre, DAEŞ, PKK ya da DHPKC, her türlü teröre karşı bütün insanlığı birlikte davranmaya davet ediyorum."

"ACABA BELÇİKA HÜKÜMETİ ELEŞTİRİLECEK Mİ?"

"Teröre tek bir söz söylemeden hükümeti suçlayanları kınıyorum" diyen Başbakan, Belçika'daki saldırıdan verdiği örnekle muhalefet ve terör olayları üzerinden hükümeti eleştirenlere yüklendi.

"Acaba Brüksel'deki bu saldırılardan sonra Belçika'da herhangi bir aydın, akademisyen kendi hükümetine dönük bir eleştiri getirecek mi?" ifadesini kullanan Başbakan, şunları kaydetti:

"Paris saldırısından sora getirdiler mi? Hepsi omuz omuza teröre karşı durma kültürünü geliştirmeye çalıştılar. Ama bizde maalesef Suruç saldırısından bu yana ne zaman bir terör olayı olsa birileri çıkıp devlete, hükümete, Cumhurbaşkanımıza ve bizlere hakaretler yağdırıyorlar, terör örgütlerine tek laf etmiyorlar. Artık bu maskeler inmiştir. Kim terörün yanındaysa açık ve net bir şekilde yanında olsun, kim karşısındaysa da açık ve net bir şekilde tavrını ortaya koysun.

"Buradan bir kez daha bu sözde barış havarilerine soruyorum; şu son 1 ay içinde onlarca insan canlı bomba saldırılarında katledilmiş, güvenlik güçlerimiz PKK'lı teröristlerce şehit edilmiş, siviller ölmüş, şehirler yakılmış, neredesiniz ey adınlar, akademisyenler  Hangi vicdanla şimdi bütün bu olanları, öldürülenleri unutup, tekrar tekrar bize saldırıyorsunuz  Neden PKK'yı lanetleyen bir bildiri yayınlamıyorsunuz? Bildiriyi bırakın, neden PKK'ya dair bir eleştiri cümlesi dahi kuramıyorsunuz?" 

"PKK HDP İÇİN NE İSE DHKP-C CHP İÇİN O"

Davutoğlu, muhalefeti eleştirdiği konuşmasında CHP ve lideri Kılıçdaroğlu'na ayrı bir başlık açtı. 

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun terör eylemleriyle ilgili çok klasik, her zaman aynı şekilde işleyen ezber bir tutumu var. Terör konusunda kendisinden halen net bir tutum görebilmiş değiliz. Terör eylemleri sonrasında duyduğumuz sadece temelsiz bir AK Parti eleştirisi" diyen Davutoğlu şöyle devam etti:

Terör örgütüne tek bir ciddi söz söylemeden hükümeti yıpratmaya çalışıyor. Buna karşılık kendi milletvekilleri örgütün kanalına çıkarken, fotoğraf karelerine girerken sesi çıkmıyor. Zaten CHP anamuhalefet partisi olmasına rağmen giderek garip bir siyasi topluluğa dönüşüyor. Bazı milletvekilleri Paralel Yapı'ya sahip çıkıyor, bazı milletvekilleri terör örgütünün kanallarına çıkıyor, bazıları sol görünümlü paravan örgütlerin militanlarına destek veriyor. PKK'lı teröristler maalesef HDP için ne anlam ifade ediyorsa, DHKP-C'li teröristler ve paralel örgüt de CHP için nerdeyse aynı anlamı ifade ediyor. DHKP-C'den gelen hiçbir terör eylemini CHP açık bir şekilde kınamadı. Geçmişte savundukları, haklarını koruduklarını iddia ettikleri canlı bombalar birer birer patlarken CHP bir özeleştiri yapmadı. CHP'li vekillerin ve zaman zaman Kılıçdaroğlu'nun DHKP-C'li teröristlere nasıl sahip çıktığını biliyorsunuz."

Belçika'daki terör saldırısını örnek göstererek CHP eleştirisine devam eden Başbakan, şunları kaydetti:

"Şimdi Belçika'da anamuhalefet partisi lideri çıkıp da hükümetin yönetilemediğini söyleyip teröre destek verir mi? Onlarda ortak siyasi kültür var. Ama Kılıçdaroğlu, bir terör olayı olsa terör örgütüne ağzını açmadan ' yönetilemiyor' der." 

"UMARIM KILIÇDAROĞLU BAHÇELİ'DEN DERS ALIR"

Başbakan Davutoğlu, terör olaylarının sonrasında ziyaret talep ederek
kendisiyle görüşen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ise şu sözlerle teşekkür etti:

"Böyle günlerde nasıl bir tavır alınması gerektiğinin güzel bir örneğini sergilediler. Bakanlar Kurulu'na ara verdim, 'Sadece destek için geldik, Bakanlar Kurulu'nu fazla ertelemeseniz, desteğimiz yanınızda' dediler. İşte bizim görmek istediğimiz muhalefet tarzı bu, Sayın Kılıçdaroğlu. Ümit ederiz bundan Sayın Kılıçdaroğlu da bir ders alır." 

"MUHALEFET İPE UN SERİYOR"

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin fezlekelerin görüşülmesine karar verdiklerini hatırlatan Başbakan, muhalefeti bu konudaki tutumu üzerinden de eleştirdi.

Teklifleri karşısında muhalefet partileri ve onun arkasındaki çevrelerin hep birden afalladığını ve hemen ipe un sermeye başladıklarını vurgulayan Davutoğlu, "Çağrımız bu kadar açık ve net iken, önce CHP'den, daha sonra da HDP'den çatlak sesler gelmeye başladı" dedi. 

Başbakan Davutoğlu, "Hani derdiniz bütün dokunulmazlıkları kaldırmaktı Hadi buyurun hep beraber kaldıralım ve kimin ne hesabı varsa, bütün bu hesaplar ortaya çıksın. Ama bunların derdi bu değil. Bunların derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Ama ne ortada dövülecek bağcı var ne de onların dövülmesine izin verecek bağcı var. Biz öyle kuru sıkı meydan okumalara fırsat vermeyiz" diye konuştu. 

"TAŞERON İŞÇİLERE KADRO VERİLDİ"

Bakanlar Kurulu'nda dün taşeron işçilerle ilgili aldıkları bir kararı müjdelemek istediğini söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Seçim vaatlerimizde, asil işlerde çalışanları kamuya alacağımızı vurgulamış ve bunu açıklamıştık. Bu sözümüzü yerine getirecek çalışmaları tamamladık, dün gece neredeyse saat 12.00'ye kadar süren çalışmalarda nihai noktaya geldik. Böylelikle asıl işlerde çalışan personelimizi kamuya alıyoruz, hayırlı olsun. Ayrıca vaatlerimiz arasında olmamasına rağmen adalet ve eşitlik gereği vatandaşlarımızın beklentilerini de göz önünde bulundurarak bir karar daha aldık. Yardımcı işlerde çalışan kardeşlerimiz için de müjdeli bir kararımızı bütün vatandaşlarımızla paylaşmak istiyorum. Yardımcı işlerde çalışan kardeşlerimizi de kamuya almayı kararlaştırdık. Böylece ister asıl işi olsun ister yardımcı işi olsun dışarıda kalan tek bir taşeron işçisi kalmayacak inşallah.

Biz söz verdik mi böyle söz verir, icraat yaptık mı böyle icraat yaparız. Önümüzdeki günlerde TBMM'ye sunacağımız yasa tasarısıyla kamuda hem asıl işlerde hem de yardımcı işlerde sürekli olarak çalışıp emeklilik hakkını elde etmemiş olanları da kamuya alacağız. Söz konusu çalışanlarımız, özel sözleşmeli olarak aldıkları ücretleriyle beraber çalıştıkları yerlerde çalışmaya devam edecekler. 1 Kasım'dan önce kamuda alt işveren yanında çalışmaya başlamış olup halen çalışmaya devam eden kardeşlerimiz de bu haktan yararlanacak. Bu süre içinde herhangi bir suistimale de izin vermeyeceğiz. Belediyeler ve il özel idarelerinde alt işveren yanında çalışanlar ise mahalli idareler tarafından kurulacak şirketlerde istihdam edilecek."

Sayfa Yükleniyor...