ROJ TV ile PKK arasında bağlantı olduğuna dair iddialar, Danimarka'nın önde gelen gazetelerinden "Berlingske Tidende"nin yayınıyla desteklendi.
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, bu konuda NTV’nin sorularını yanıtladı.
Cemil Çiçek, şunları söyledi:
"Uzun zamandır bu kanalın terör örgütünün uzantısı olduğunu, onun propagandasını yaptığını; dolayısıyla da bu yayınların Türkiye'de akan kanda önemli ölçüde katkısının olduğuna, durdurulması gerektiğine vurgu yaptık. Her defasında bilgi ve belgeleri de verdik.
Roj TV sadece Danimarka’da yayın yapmıyor; Almanya, Belçika ve İngiltere’de vardı. İngiltere yasakladı, ondan sonra Fransa’da yayın yapmaya başladı. Orada da yasaklanmasının ardından 1 Mart 2004’ten itibaren Danimarka’da yapıyor. Belçika’da stüdyoları var, yayınların bir kısmı oradan gerçekleşiyor. Bunları ilgili makamlarla takip ediyoruz. Bu yayınlanan bilgiler ve belgeler Türkiye'nin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor. Hiçbir terör örgütünün dış destek olmadan varlığını sürdürmesi mümkün değil. Uzun zamandır bu gerçeği anlatabilmek için uğraşıyoruz. Biz başka belgelerde verdik. Türkiye'deki soruşturmalarla yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdik. Umut ediyoruz ki bu olay bir an evvel neticelenir.
Göreve geldiğimizden beri hiçbir dönemde olmadığı kadar terörle mücadele konusunda çok yönlü bir çalışma yapıyoruz. Bunun bir ayağı Avrupa ayağıdır. Bu yayınlar kısmı işin sadece bir bölümüdür. Avrupa’da tüketilen uyuşturucunun çok önemli bir kısmı da örgüt kanalı ile oraya sevk ediliyor. Kayıtlara geçen 220 milyon dolarlık gelir, uyuşturucudan elde ediliyor. Avrupa kendi çocuklarını PKK kanalı ile zehirliyor. Avrupa hâlâ bunun farkına varmadı, varmak da istemiyor.
Bu televizyonun gelir kaynaklarının bir kısmı kara paradır. Bu kara paranın bazıları kayıtlar içinde gönderiliyor, bazıları da kayıt dışı. Siz de yayıncılık yapıyorsunuz, bir televizyon çarkının dönebilmesi için ne kadar çok para geldiği ortadadır. Dolayısıyla PKK’nın bunu uyuşturucu ve başka kaynaklardan elde ettiği gelirlerle finans ettiği ortadadır.
Türkiye'de taş atan çocuklar diye gündeme gelen konunun arkasında da örgütün kalleşçe bir kısım uygulamaları ortaya çıkıyor. Biz senelerdir bunu anlatmaya uğraşıyoruz ama Avrupa’da dert anlatmak bazen 4 sene, bazen 5 sene sürüyor. Gerçeği anlamakta acil çaba içine girmiyorlar.
Ümit ediyoruz, bütün bunlar bir an evvel karar verme sürecini hızlandırır. Aksi halde Türkiye'de yaşanan her acı olayın arkasında bu yayınların çok önemli dahli vardır. Bu yayınların yapılmasında müsaade edenlerinde sorumluluğu vardır. Bazı ülkelerin bakanlarının bu konu konuşulacak diye bizden köşe bucak kaçtıkları dönemler oldu. Bizim vatandaşlarımız emin olsun ki, bizim güvenlik güçlerimiz canını dişine takarak bir taraftan mücadele yürütürken; biz de bu işin dış bağlantılarını ortadan kaldırabilmek, bu gerçeği gösterebilmek için gece gündüz uğraşıyoruz.”
- Etiketler :
- Haberler
