“Çocukların oyunu oyun değil, onların en ciddi uğraşıdır.” Montaigne

“Çocukların oyunu oyun değil, onların en ciddi uğraşıdır.” Montaigne

“Çocukların oyunu oyun değil, onların en ciddi uğraşıdır.” Montaigne

Oyunla ilgili yapılan araştırmalar bizi tarih öncesi çağlara kadar götürüyor. Birey doğduğu günden itibaren oynar ve oynayarak büyür. Yetişkinlikte bile devam eden oynama dürtüsü çocuğun gelişiminde azımsanmayacak kadar önemli bir işleve sahiptir. Ebeveynlerin iyi vakit geçirmek ve eğlenmek şeklinde algıladığı oyun aslında çocuk için daha derin anlamlar taşımaktadır. Oyun bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyaç karşılanmak zorundadır.

Oyun çeşitleri ve yaş gruplarına göre oyun türleri üzerine pek çok farklı yaklaşım vardır. Ancak asıl konumuz teorilerden çok oyunun gerçek yaşamdaki faydaları.

Oyun ne işe yarar?

- Gerçek hayatı deneyimleyen çocuk (anne, öğretmen, bakkal vb.) gelecekte edineceği rollere hazırlanır. Ayrıca oyun sırasında üstlendiği anne-baba, erkek-kız gibi roller cinsel kimlik kazanımı desteklenir.

- Oynadığı rollerin davranışları gerçek yaşamdaki gözlemlerden beslenmektedir. Oynadıkça çevresini, içinde bulunduğu ortamı ve kişileri daha dikkatli incelemeye başlar.

- İtme, çekme, yuvarlanma, koşma gibi hareketlerle büyük kas becerileri; Kesme, toplama, yapıştırma, yoğurma vb. küçük kas becerisi geliştiren hareketlerle el-göz koordinasyonunu arttır.

- Oyun sırasında sosyal gelişimi desteklenir. Paylaşma, yardımlaşma, kendine güven, kendini denetleme, kurallara uyma, kaybetme ve kazanmayı kabullenme, liderlik rolünü üstlenme ve lideri takip etme, sırasını bekleme gibi sosyal yaşam kurallarını kavrar.

- Oynarken mutluluk, acıma, kaygı, sevgi, dostluk, rekabet, güven, ayrılık, bağımsızlık, telaş, endişe gibi duyguları tanır. Yaşadığı oyunsu sürecin gerçekliği içinde bu ve benzeri pek çok duyguyla başa çıkmayı öğrenir.

- Oyun yoluyla bilişsel gelişim de desteklenir. Sayı, sınıflama, sıralama, analiz – sentez, boyut, renk, zaman, ağırlık, zıtlık, eşleştirme, problem çözme, gözlem yapma gibi pek çok zihinsel işlemi kazanır.

- Oyun oynayan çocuk kendini ifade etmeyi, reddetmeyi, alternatif üretmeyi, soru sormayı, açıklama yapmayı, tartışmayı öğrenir. Oyun dil gelişimini destekler.

- Çocuk gerçek hayatta yaşadığı durumları oyun yoluyla yeniden yaşar ve ifade etmekte zorlandığı duyguları dışa vurarak rahatlar. Yaşadığı kaygıları somutlaştırıp çözüm yollarını oyun içinde deneyimleyebilir.

Eksik kalan pek çok kazanım vardır eminim ama bu kadarı bile oyunu ciddiye almamız için yeterlidir diye umuyorum. Oyun sadece oyun değildir.

Oyunu nasıl değerlendiririz?

- Oyun, çocuğunuzu anlamak için bulunmaz bir fırsattır. Oyun esnasında dikkatlice yapılan gözlemle çocuğunuzun duygusal durumu ve yaşantısı ile ilgili oldukça fazla bilgi edinebilirsiniz. Örneğin okula yeni başlayan çocuğunuza yuvadaki öğretmenin nasıl olduğunu sormanız yerine öğretmencilik oynarken onu izlemeniz size daha fazla cevap verir. Daha fazlasını isterseniz uygun bir rol ile oyunun içine girmeye ve oyunu yönlendirmeye çalışabilirsiniz. Ancak eğer oyunun dışında bırakıldığınızı görürseniz kendinizi çok kötü hissetmeyin. Aynı sizin de özelinize saygı duyulmasını istediğiniz gibi onun ‘özel’ alanına saygı duymamız gerekir.

- Oyun oynarken çocuğun kişi seçimi,  grup oyunlarına ya da bireysel oyunlara ilgisi sosyal yaşantısını ifade edecektir.

- Oyunlardan ve oyuncaklardan çabuk sıkılmasını yadırgamayın, dikkat sürelerinin kısa olması doğaldır. Ancak bazen de bazı oyuncaklara aşırı bağlılık da geliştirebilirler ki bu da normaldir.

- Oyun oynarken seçtiği oyuncaklar ilgi alanlarını keşfetmemize ( müzik, sanat, spor vb.), seçtiği roller ise kişilik yapısını anlamamıza yardımcı olur. Sürekli boyalarla ilgilenmesi sanata eğiliminin, grup oyunlarını yönetmeye istekli olması başat bir yapıya sahip olacağının ipuçları olabilir. Ancak gözlem önemli ve ciddi bir süreçtir. Daha anlamlı sonuçlar için mümkün olduğu kadar detaylı, sık ve objektif olarak yapılmalıdır. Çocuğunuzun devam ettiği okul öncesi eğitim kurumunda öğretmeni tarafından düzenli olarak gözlem yapılmakta ve bu gözlemler saklanmaktadır. Zaman zaman öğretmeniyle yapacağınız görüşmeler de size yardımcı olacaktır.

- İçinde gelişimini olumsuz yönde etkileyici, şiddet ve argo içeren durumlar olmadıkça çocukların oyunlarına müdahale etmememiz gerektiğini düşünüyorum.
Çocuklarımız için yapabileceğimiz en iyi yardım hayal güçlerinin sınırsız olduğu bu süreçte onları engellemeden yaratıcılıklarını desteklememizdir. Zaten hızla büyüyorlar, daha da hızlandırmaya gerek yok. Bırakalım oynasınlar doyasıya. 

Oyun özgürlüktür ve çocuk oyuncağı değildir…

Sayfa Yükleniyor...