Deniz Feneri'nde çeviri 100 günde tamamlandı

Almanya'dan gelen Deniz Feneri dosyasının çevirisi tamamlandı, eksik belgeler de talep edilecek. Soruşturmayla ilgili 2 savcı daha görevlendirildi.

Deniz Feneri'nde çeviri 100 günde tamamlandı

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.


Başsavcı Boyrazoğlu, Almanya'daki Deniz Feneri e.V Davası'na ilişkin Almanya'dan gelen dosyanın çevirisinin tamamlandığını söyledi.

Almanya'dan gelen 1750 sayfalık dosyanın Türkçe çevirisi 3500 sayfa tuttu ve evrakla ilgili işlemler başladı.

Başsavcılık, Almanya'nın istenmeyen bazı delilleri de gönderdiğini açıkladı ve dosyadaki eksikliklerle ilgili incelemelerin sürdüğünü belirtti. Eksik gönderilen ve tercüme sonrasında delil olduğu anlaşılan belge ve bilgilerin gönderilmesi için Almanya'dan yeniden adli yardım talebinde bulunulacak.

Soruşturmayla ilgili iki savcı daha görevlendirildi. Bugüne kadar Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkarslan tarafından yürütülen soruşturmaya basın savcısı Abdulvahab Yaren ve memur suçları savcısı Hüseyin Tamöz de dahil edildi. Böylece 3500 sayfalık evrak 3 savcı tarafından değerlendirilecek.

Bundan sonraki süreçte, eksik evraklar tamamlanana kadar işleme konulmayacak. Diğer belgelerle ilgili süreç işlemeye devam edecek. Bu çerçevede aralarında RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Kanal 7 yöneticilerinin de bulunduğu şüphelilerin ifadesi alınacak.

Çevirinin bir örneği de AK Parti'ye Almanya Deniz Feneri Derneği tarafından para aktarıldığı iddialarıyla ilgili ayrı bir soruşturma yürüten Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilecek.

BELKİ DE HAREKETE GEÇMİŞİZDİR
Boyrazoğlu, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Daha önceki suç duyurularında, ismi geçen şirketlerin, özellikle Kanal 7'nin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetleme raporları verilmişti. Almanya'dan belge beklemek doğru mu? Yoksa siz harekete geçecek misiniz?" sorusuna, "Belki de geçmişizdir, onu arkadaşlarımız bilir" yanıtını verdi.

"Almanya Başsavcılığının, 'YİMPAŞ dosyasını da Haziran ayında Ankara'ya göndereceklerine' ilişkin bir açıklaması oldu. Size ulaşan bir bilgi var mı?" sorusu üzerine, Boyrazoğlu YİMPAŞ ile ilgili dosyanın İsviçre'de olduğunu, konuyla ilgili tahkikatın yapıldığını ve dosyanın Yozgat Cumhuriyet Başvsavcılığı'na gönderildiğini" söyledi. Başsavcı, "Yargılamanın ne aşamada  olduğunu bilmiyorum ama YİMPAŞ'ın başkanı olan şahısın bir mahkumiyet aldığını biliyorum" dedi.

Almanya'dan gönderilen adli yardım yazısında, 'deki 16 kişinin ifadesinin alınmasının istendiğinin hatırlatılması üzerine, Boyrazoğlu "Almanya'dan bize gelen evrak istinabe evrakıdır. Alman Savcılığının talimatını, ikili anlaşmalar neyi gerektiriyorsa yerine getireceğiz" diye konuştu.

Boyrazoğlu, yargılamanın yeri konusundaki tartışmaların hatırlatılmasına ilişkin bir soruya da "Bunu her aşamada ileri sürebiliriz ama şu anda bizde gözüküyor" yanıtını verdi.

Hüseyin Boyrazoğlu, "RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın, geçtiğimiz günlerde alınan ifadesinin mal beyanıyla ilgili olduğu açıklanmıştı. Akman'ın ifadesi, Deniz Feneri soruşturması kapsamında mı alındı, yoksa farklı bir soruşturma mı var?" sorusu da "Belki de izahı gereken durumlar vardır, arkadaşlarımız onun için ifadesine başvurmuşlardır" diye yanıtladı.

Başsavcı, "Almanya'dan dosya beklenene kadar Cumhuriyet Savcıları ne yaptı?" şeklindeki soruya karşılık da "Cumhuriyet savcıları, iddianame ve verdikleri takipsizlik kararlarıyla bu cevabı verirler. Beklersek görürüz" dedi.

Bir başka soru üzerine, Boyrazoğlu, Almanya'dan gelen dosyadaki eksik evrakların, şu andaki soruşturmaya engel teşkil edecek bir durum oluşturmadığını ifade etti.

SİYASİLER NİYE BASKI YAPSINLAR Kİ?
"Soruşturmayla ilgili siyasi baskı iddiaları vardı" denilmesi üzerine, Boyrazoğlu, "Siyasiler niye baskı yapsınlar ki? Varsa böyle bir şey, iktidarlar kendilerini daha güçlü hissederler, yolsuzluk ortaya çıkıp ayıklandığında. O nedenle kimseye, lehte veya aleyhte, 'şöyle veya böyle yapın' diye bize bir telkinde şimdiye kadar bulunmadılar, bundan sonra da bulunacaklarını  zannetmiyorum" karşılığını verdi.

"Almanya'daki Deniz Feneri e.V davasında haklarında mahkumiyet kararı verilen kişilerin gerekirse ifadesinin alınması yoluna gidilecek mi?" sorusu üzerine, Boyrazoğlu "Gerekirse gidilir. Onlar bize nasıl istinabe yazıyorsa, biz de onlara yazarız, çünkü ikili anlaşmamız var. Onlar da cevap verirler" dedi.

Sayfa Yükleniyor...