'Eve gelen erkek var mı' sorusuna tazminat kararı

SGK Denizli İl Müdürlüğü'nün, eşinden ayrılan bir kadının, boşanmasının muvazaalı olup olmadığını belirlemek üzere yaptığı araştırmada, denetmenlerin yönelttiği "eve gelen erkek var mı" sorusu dava konusu oldu. Denizli İdare Mahkemesi'nde görülen davada, kurum 10 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.

'Eve gelen erkek var mı' sorusuna tazminat kararı

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, kadınların, ölen baba ya da eski eşlerinin aylığından yararlanmak için muvazaalı (hileli) olarak boşandıkları ve kurumun bu yolla zarara uğradığı iddiasıyla yaptığı araştırma, Denizli İdare Mahkemesi tarafından "özel hayat ve aile hayatının gizliliğinin ihlali" olarak tespit edildi. 

Denizli'de eşinden 5 yıl önce boşanan H.A'nın, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Denizli İl Müdürlüğü'nce boşanmasının muvazaalı olup olmadığına yönelik yaptığı araştırma dava konusu oldu. 

H.A'nın, oturduğu apartmana gelen SGK denetmenlerinin, apartman yöneticisi ile görevlisine "H.A'nın evine eski eşi ya da başka erkeklerin gelip gelmediği" yönünde sorular yöneltildiğini öğrenmesinin ardından avukatı Jülide Keleş Yarışan aracılığıyla Denizli İdare Mahkemesi'nde açtığı tazminat davası sonuçlandı. 

Mahkeme, H.A'nın "SGK'nın denetmenleri aracılıyla yaptığı araştırmayla kişilik haklarını zedelediği, özel hayatını ihlal ettiği ve toplum nezdinde küçük düşürdüğü" iddiasıyla açtığı davada, kurumu, Anayasa'nın 20. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesini ihlal etiğine hükmederek, 10 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti. 

"KARARIN DAYANAĞI TAZMİNATTAN DAHA ÖNEMLİ"

Avukat Jülide Keleş Yarışan, karara ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, mahkemenin tazminata hükmetmesinin sevindirici olduğunu ancak kendileri için asıl kararın dayanağının büyük önem taşıdığını söyledi.

'Eve gelen erkek var mı' sorusuna tazminat kararı - 1 Avukat  Jülide Keleş Yarışan

Mahkemenin kararında Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine atıfta bulunduğuna işaret eden Yarışan, "Mahkeme, 'burada kişi haklarının ihlali, özel hayata saygısızlık var' dedi ve tazminata hükmetti. Mahkemenin kararı bu açıdan anlamlı. Bu karar kadına yönelik toplumsal cinsiyet algısı ve ayrımcılığına karşı verdiğimiz mücadelede küçük bir taş" diye konuştu. 

Yarışan, bu kararla bir kez daha SGK'nın, kurumun zarara uğratıldığı iddiasıyla boşanan kadınlara yönelik yaptığı araştırmanın hukuka aykırı olduğunu gösterdiğini savunarak, şunları kaydetti: 

"SGK'nın, boşandıktan sonra talepte bulunmaları halinde babalarından maaş alan kadınların araştırılmasıyla ilgili bir genelgesi var. Bu araştırmayı yaparken de buna dayanıyorlar ama bu zaten sıkıntılı. Genelge, uygulayıcılar tarafından kanundan veya uluslararası sözleşmelerden önceymiş gibi algılanıyor. Elbetteki kurumlar görevlerini yaparken birtakım araştırmalar yapabilirler ama bunları yaparken öncelik insan hakları, bunun üzerinde durmaları gerekiyor, yaptıklarını özenle yapmaları gerekiyor. Öncelikli olan haklarımız var. Onların ihlal edilmemesi gerekiyor. Siz maddi haklar peşinde bir araştırma yaparken, bir insanın kişisel özgürlüğüne, özel hayatına müdahale yapamazsınız. Öncelik çünkü özel hayattır, yaşam hakkıdır. Bunların korunması gerekiyor."

'MAAŞ BAĞLANMA TALEBİ DE YOKTU' İDDİASI

Yarışan, öte yandan müvekkilinin boşanma sonrası araştırmaya konu olabilecek bir maaş bağlanma talebinin de söz konusu olmadığını bildirdi. 

Bu nedenle araştırmanın tam olarak neden yapıldığını anlayamadıklarını ama bunu dava konusu etmediklerini ifade eden Yarışan, kendileri için önemli olanın kişilik haklarının ihlali olduğunu vurguladı. 

Sayfa Yükleniyor...