Geçmiş kabusa dönüşürken...

Yaşayan en büyük yönetmenlerden Martin Scorsese, Leonardo DiCaprio ve Mark Ruffalo’nun başrolünde oynadığı son filmi ‘Zindan Adası’yla nasıl büyük yönetmen olunur konusunda bir kez daha ders veriyor.

Geçmiş kabusa dönüşürken...

‘Taksi Şoförü’, ‘Kızgın Boğa’, ‘Sıkı Dostlar’ gibi birçok başyapıta imza atmış bir ismin her yeni filmi heyecanlandırıyor ister istemez. Martin Scorsese, gerilim türüne dönüş yaptığı yeni filmi ‘Shutter Island/ Zindan Adası’yla bir kez daha ustalığını konuşturuyor.

‘Zindan Adası’ iki dedektifin bir adadaki akıl hastanesinde soru işaretleriyle dolu hikayesini anlatıyor. Massachusetts’te suç işlemiş akıl hastalarının tedavi gördüğü hastanede, bir hastanın ortadan kaybolması sonrasında bu iki polis müdürü soruşturmayı üstlenirler ama kendilerini şiddetli bir kasırganın ve mahkumların ayaklanmasının tam ortasında bulunca gerçekten giderek uzaklaşırlar.

Scorsese, 'Zindan Adası'nda hikayenin ötesinde psikolojik-gerilim unsurlarını karakterler üzerinden kuruyor ve bu da filmin dramatik yapısının en önemli temeli oluyor.

Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı Teddy Daniels karakteri üzerinden ilerleyen film, zaten hikayenin nereye varacağından çok özüyle ilgileniyor. Scorsese, geçmiş, hafıza, intikam ve tabii ki kötülük kavramları üzerinden derdini anlatmayı seçiyor ve bunu da hikayeyi fazla karmaşıklaştırmadan hızlı bir kurguyla gerçekleştiriyor. Tuzak ve labirentlerin her daim hissedildiği ‘Zindan Adası’ kurgusunun da etkisiyle soluksuz izlenen bir filme dönüşüyor.

‘Zindan Adası’nın en büyük artısı ise kesinlikle prodüksiyon tasarımları olmuş. Psikolojik-gerilim türü içerisinde değerlendirilebilecek filmin prodüksiyon tasarımı açısından rahatlıkla son 10 yılda kotarılmış en iyi filmler arasında olduğunu söyleyebilirim. Özellikle kabus-halüsinasyon sahneleri gerçekten çok etkileyici.

Geçmiş kabusa dönüşürken... - 1

Aynı zamanda kasvetli bir film ‘Zindan Adası’ ve bunda, çok başarılı olan prodüksiyon kadar senaryonun da büyük etkisi var. Denis Lehane’nin kitabından Leata Kalogridis’in uyarladığı senaryo saat gibi tıkır tıkır işliyor. Hiçbir gereksiz ayrıntının olmadığı film iki saati aşan süresine rağmen hiç aksamıyor ve sıkmıyor...

Oyunculuklara gelince… DiCaprio’nun merkezde olduğu filmde bütün oyuncular çok ölçülü ve yerinde bir performans sergiliyor. Mark Ruffalo başta olmak üzere Ben Kingsley, Michelle Williams, Max von Sydow, Jackie Earle Haley, Emily Mortimer ve Patricia Clarkson filmin kusursuz işleyen yapısına çok iyi eklemleniyorlar. Ama aslan payı tabii ki DiCaprio’nun. Scorsese ile çalışmaya başladığından beri her geçen gün yeteneğinin üstüne koymaya devam eden aktör ‘Zindan Adası’nda kariyerinin en iyi performanslarından birini sergiliyor.

‘Zindan Adası’ mutlaka görülmesi gereken bir film… Kariyeri başyapıtlarla dolu bir yönetmenin filmografisinde bile iyi yerde duran bir film. Henüz çok erken olsa da 'Zindan Adası'nın şimdiden 2010’un en iyileri arasına girdiğini söyleyebilirim.

Sayfa Yükleniyor...