Gençlerin bakışı ile "İklim Zirvesi"

Kopenhag'da başlayan İklim Zirvesi'nin resmi görüşmeleri devam ederken, iklim aktivistleri de alternatif toplantılarda buluşuyorlar...

İklim değişikliği ile mücadele etmeye kararlı olan "İklim için gençlik" grubu üyeleri de Kopenhag'da...  Grup üyeleri Kopenhag'da yaşadıklarını "İklim için gençlik" adlı blog sayfası üzerinden paylaşıyor. İşte gençlerin gözünden Kopenhag...

Dünyanın gözlerinin çevrildiği Kopenhag’dan merhaba! İklimin espri anlayışı diyelim; yerel hava durumu, içinde bulunduğumuz belirsizlikle dalga geçercesine soğuk, karanlık, ve oldukça sisli bugün… Ama haftasonu boyunca Gençlik Zirvesi’nde tartışmalar ateşli, hayaller parlak, gözler ışıl ışıldı diyebilirim.

Ekranlarını yeni açanlar için yüz yıllık kısa bir özet geçelim, belki sis perdesini birazcık aralamış oluruz; sanayi devriminden beri gelişmiş ülkelerin karbon odaklı üretim ve tüketim zinciri, başta toprak altında gömülü fosil yakıtlar olmak üzere, sera gazı kaynaklarının atmosfere salınmasına neden oldu. Bunun sonucu olarak gözlemlenen 0,7ºC’lik artışın yanı sıra, şimdiden 0,6ºC’lik kaçınılmaz bir artışı da öngörebiliyoruz. Bu da bizi, halihazırda yaşanmakta olan iklimsel değişikliklerin artık frenlenemez hale geleceği bir eşiğe çok yaklaştırıyor.

Bu yönelimi işaret eden bilimsel araştırmalar 20 yılı aşkın zamandır tartışılıyor olmasına rağmen henüz harekete geçilmemiş olması bir yana, en son verilerin ışığında şöyle net bir yol haritası çıkıyor: dünya karbon salınımının 1990′dan beri gözlemlenen %40′tan fazla artışını, 2015′e kadar (evet önümüzdeki 5 yılda!) sıfırlayıp, 2050′ye kadar da %85 azaltması gerekiyor. Kısacası uzmanlar, gezegenin nispeten yaşanılabilir kalması için çok sıkı bir karbon rejimi öneriyorlar.

Gelecek postamda bu rejimin önündeki engel olan ekonomik iştahtan, ve bunun sebep olduğu siyasi çelişkilerden bahsetmek istiyorum. O zamana dek araştırmacı birer internet kullanısı olarak verdiğim sayıların ve bilgilerin doğruluğunu kontrol edip, eğer yanlışlarım varsa düzeltmekten çekinmeyin. Unutmayın, verileri izlemek, tartışmaları yorumlamak ve eyleme geçmenin hiç bu kadar yaşamsal önemi olmamıştı!