İşkencesiz sorgulama 'verimli' olur mu?

ABD yönetimi işkence yoluyla alınan istihbarat bilgilerinin sağlıklı olup olmadığı ve bilimsel olarak işkencesiz ve verimli sorgulama tekniklerinin tespiti için çalışma başlattı.

İşkencesiz sorgulama 'verimli' olur mu?

Günümüzün Beyaz Saray yönetimi selefi Bush’un icraatleriyle arasına mesafe koymaya çalışırken, bu kapsamda gündeme gelen CIA sorgulama yöntemleri bilimcilerin ilgi alanında da girmiş görünüyor. Obama’nın adamları şimdilerde, şiddet uygulayan aşırı gruplara mensup kişilerden soruşturma sırasında azami bilgi alabilmenin ‘bilimsel olarak başarısı kanıtlanmış’ yöntemlerini arıyor.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada farklı sorgulama yöntemlerine ilişkin verimlilik karşılaştırmasının yapılacağı ayrıntılı ve ‘bilimsel’ bir araştırma programı başlatıldığı duyuruldu. Bu aşamada ilgili çevrelerde dile getirilen soru, ‘en uygun sorgulama tekniği’ninin hangisi olduğuna karar vermede bilimin ne ölçüde yardımcı olabileceği.

New Scientist dergisinde yer alan yoruma göre bu alanda bilimin rolü neredeyse sıfır. Beyaz Saray’ın son girişimine temel teşkil eden en son araştırma, 2006 yılında ABD İstihbarat Bilimi Kurulu tarafından yayımlanmış. Rapora belirtildiği üzere sorgulama yöntemlerine ilişkin olarak son 40 yılda toplanmış hiç bir deneyimsel bilgi bulunmuyor.

Sonuç olarak sorgulamayı yapan görevliler, ‘gidişata göre en uygun gördükleri şekile’ davranmayı gerekli görüyorlar. Raporu hazırlayan ekibin lideri, Harvard Tıp Okulu öğretim görevlisi adli psikolog Robert Fein, araştırmalarla doğrulanmış tekniklerin olmaması yüzünden sorgulamalar sırasında talihsiz suiistimaller yaşandığı kanısında.

BİR GÜVENLİK HURAFESİ
Öte yandan Bush yönetiminin başkan yardımcısı Dick Cheney ve elemanları, tam olarak adını vermeseler de, waterboarding gibi “verimliliği kanıtlanmış” sorgulama teknikleri sayesinde El Kaide militanlarından çok önemli ve hassas istihbarat bilgileri elde edebildiklerini ısrarla tekrar ediyor.

Portland Reed College öğretim görevlisi, modern işkence ve sorgulama konularında uzman Darius Rejali, bu tür tespitlerin asla bilimsel olamayacağını, çünkü kişilerin farklı acı tipleri ve dereceleri karşısında oldukça farklı dayanma kapasitelerine sahip olduğunu söylüyor. Rejali’ye göre “sözde işkence bilimine ilişkin elde deneyimsel hiç bir bilgi yok. Söylenenler ise ‘acı’ kavramı etrafında, çoğunlukla yanlış yönlendirme amacıyla, oluşturulmuş hurafelerden başka şey değil”.

Dahası, fiziksel ve psikolojik şiddet içeren sorgulama tekniklerinin yanlış istihbarata yol açtığına ilişkin elde daha çok veri bulunuyor. Çünkü işkence kurbanı kişi, çektiği acının sona ermesi ya aklına gelen yalanları ya da sorgulamacılar ne söylemesini istiyorsa onu söyleyebiliyor.

İSTİHBARATÇILAR DİRENİYOR

İşkencesiz sorgulama 'verimli' olur mu?  - 1

Obama yönetiminin en çok zorlanacağı fasıla, istihbarat camiasını deneyimsel bilginin daha verimli sorgulama teknikleri geliştirmede faydalı olacağına inandırmak. Çünkü çoğu sorgulamacıya göre sorgulama denilen işlem, bilimsel yolla anlaşılması imkansız, tamamen kişisel beceri, deneyim ve ustalığa dayalı bir ‘zanaat’.

Elbette ABD hükümetinin düşünmesi gereken tek soru sorgulama verimliliği değil. ‘Bilimsel’ olsun olmasın, sorgulama tekniklerinin ‘devlet organlarınca’ kullanılmasının etik olarak ne derece doğru olduğu da can alıcı bir başka tartışma konusu.

Bilim adamları bu soruya pek çok kişiden dafa farklı bir yanıt getiremiyor. Ancak ilgili başka bir soruya yanıt arayabilir: Kişide fiziksel veya psikolojik açıdan kalıcı zarara yol açmadığı ‘bilimsel olarak kanıtlanmış’ bir sorgulama tekniği olabilir mi?

Aslında bu kritik sorunun yanıtı, işkence kurbanlarının tedavisinde çalışmış ve çalışan psikiyatr ve psikologlar tarafından defalarca verilmiş durumda. Londra King’s Collegea bağlı Psikiyatri Enstitüsü’nden adli psikolog Gisli Gudjonsson’un cevabı gayet net:

“En basitinden, psikolojik zorlama uygulanan veya kişinin uygunsuz durumlara sokulduğu tüm teknikler psikolojik hasar bırakır.”

Sayfa Yükleniyor...