Yüksel Karkın Küçük Avukatlık Ortaklığı'nın düzenlediği 'Gayrimenkul Edinimi ve Yeni Kira Hukuku' konulu seminerinde konuşan, ticari mülk yönetimi ve kiralama firması Jones Lang LaSalle EMEA Bölgesi Sermaye ve Piyasaları Araştırma Bölümü Başkanı Robert Stassen, Avrupa'nın 2008'den bu yana istikrarlı bir çizgide ilerlediğini kaydetti.
Türkiye'nin de son 10 yıldır gözlenen ekonomik gelişimi ve 2013 yılı için beklenen yüzde 4,2'lik büyüme oranı ile istikrarlı bir görünüm sergilediğini anımsatan Stassen, perakendecilerin en çok tercih ettiği kentler sıralamasında İstanbul’un 11. sırada yer aldığını ifade etti. En çok yatırımın şu anda Rusya'ya gittiğini kaydeden Stassen; ikinci sırada Türkiye'nin, 3'üncü sırada da Romanya'nın bulunduğunu dile getirdi.
ALIMLARIN YÜZDE 60'I BÜYÜKŞEHİRDE
Avrupa'da gayrimenkul alımlarının yüzde 60 oranlarında büyük şehirlerde olduğunu söyleyen Stassen, Avrupa dışından Avrupa'ya gayrimenkul yatırımı amacıyla yüklü miktarda sermaye girişi olduğunu ifade etti. Stassen, gelen sermayenin de büyük ölçüde Asya ülkeleri kaynaklı olduğunu açıkladı.
Yatırımların Avrupa'ya yönlenmesinin büyük ölçüde Avrupa'daki ekonomik ve siyasi istikrardan kaynaklandığını dile getiren Stassen, özellikle kuzey bölgesinin tam bir yatırımcı dostu olduğunu sözlerine ekledi.
Malezya gibi Asya ülkelerinden gelen emeklilik fonlarının birikimlerini Avrupa’da gayrimenkul yatırımı yaparak değerlendirdiğinin altını çizen Stassen, bu amaçla daha çok büyük AVM'ler satın alındığını belirtti.
YABANCI ŞİRKETLERDE YÜZDE 50 ORANI
Tapu Kanunu Madde 35 ve 36'da yapılan son değişikliklerle, yabancı gerçek kişilerin gayrimenkul edinimleri konusunda önemli bir unsur olan 'Mütekabiliyet Esası'nın kaldırıldığını belirten Yüksel Karkın Küçük Avukatlık Ortaklığı Gayrimenkul Hukuku Grubu Yöneticisi Av. Emre Çizioğlu ise bu şekilde vatandaşlarına gayrimenkul satışı yapılabilen ülke sayısının 61'den 183'e çıkartıldığını söyledi.
Çizioğlu, son değişikliklerle yabancı sermayeli Türk şirketlerin Türkiye’de gayrimenkul edinimi açısından da önemli kolaylıklar getirildiğini ve eğer bir şirkette yönetim ya da hisselerin % 50’sinden fazlası yabancılarda değilse, gayrimenkul edinimi öncesi valilik izni alınmasına gerek duyulmayacağını belirtti.
Bununla birlikte, yabancı sermayeli Türk şirketlerinde yabancılık payı oranları yüzde 50'yi aştığı hallerde eskiden olduğu gibi valilik onay prosedüründen geçilmesi gerekeceğini de hatırlattı.
Çizioğlu diğer yandan, ipotek tesisi, ipoteğin paraya çevrilmesi kapsamındaki mülkiyet edinimleri, şirket birleşmeleri ve bölünmeleri sonucu elde edilecek gayrimenkuller için de bu yeni değişiklikler kapsamında valilik onayından muaf tutulduğunu söyledi.
- Etiketler :
- Haberler
