"Karbon vergisi" tartışmaları

AB üyeleri "karbon vergisi" konusunda anlaşamıyorlar...

"Karbon vergisi" tartışmaları

Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bakanları Fransa’nın daha esnek iklim koruma yasalarının yürürlükte olduğu Çin gibi ülkelerin haksız rekabetine maruz kalmamak için bir karbon mekanizması geliştirilmesi çağırısını yeniden masaya yatırdılar. Yine de AB sınırlarında karbon vergisinin uygulanması konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor.

Euroactiv'in haberine göre, rekabetten sorumlu bakanlar Brüksel’de bir araya gelerek yeni bir sanayi politikasının kabulüyle ilgili görüşmelerde bulundular.

İspanya’nın AB dönem başkanlığınca toplantı öncesinde dağıtılan bildiride “Tartışmanın AB sanayisinin rekabette var olabilmesi için taze ve bütünleştirilmiş yeni bir yaklaşımda gerekli ilkelerin oluşturulmasına temel teşkil edecek ana hedefler üzerine yoğunlaşması beklenmektedir” denildi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) geçen aralıkta Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da düzenlediği iklim konferansı sonrasında AB’li bakanların sanayide rekabeti karbon sızıntısına karşı korumanın çarelerini tartışıyor. Karbon sızıntısı CO2 emisyonlarının ve iklim koruma yasalarının daha esnek olduğu ülkelere fabrikaların, iş yerlerinin taşınması anlamına geliyor.

AB’ye üye devletlerden bir diplomat bu konuda “Karbon sızıntısının sanayi için başlı başına bir sorun olduğunun altını çiziyor. Her şeyden önce bu iklim için büyük bir sorun. Dolayısıyla sözlerimizi bir kez daha yineliyoruz: Karbon sızıntısına karşı kendimizi korumalıyız” uyarısında bulunuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin projesi olan gümrük vergisi uygulanmasının amacı Avrupa sanayi kesiminin Çin gibi en fazla kirliliğe sebep olan ülkeler karşısında adil bir şekilde rekabet edebilmesine imkân sağlamak. Ancak Sarkozy’nin teklifine Almanya Başbakanı Angela Merkel haricinde pek az lider destek oluyor.

Aralıktaki Kopenhag iklim konferansından önce Merkel ve Sarkozy BM Genel Sektereri Ban Ki-Moon’a gönderdikleri ortak mektupta iklim değişikliğiyle mücadeleye yeterli taahhütte bulunmayan ülkelere karşı “uygun ayarlayıcı tedbirler” alınması çağırısında bulunmuşlardı.

Ancak AB’nin yeni Ticaret Komiseri Karel de Gucht ocak ayında yapılan bir Avrupa Parlamentosu (AP) oturumunda bu fikir reddederek “uygulamada birçok soruna sebep olacağını” ve bir ticaret savaşı başlatma riski taşıdığını söylemişti.

Bu arada ismi gizli kalmak şartıyla açıklamada bulunan diplomat “Bu mesele ihtilaf konusu oldu çünkü teklifi yapan Fransa’ydı ve teklif sınırda karbon vergisi olarak isimlendirilmişti” dedi.

Ancak diplomat bu düşüncenin Fransa’nın birlik içindeki dostları arasında benimsenmeye başlandığını ve bu ülkelerin “karbon vergisi”nden söz etmemekle birlikte AB’ye ithal edilen ürünlere CO2 maliyet eklenmesini öngören bir çeşit “karbon mekanizması”na sıcak baktıklarını kaydetti.

Aynı diplomat Polonya’nın Fransa’ya destek verdiğini, Belçika ve İtalya gibi ülkelerinde görüşlerini değiştirmeye başladıklarını sözlerine ekledi.

“Metinde açıkça AB iklimle mücadele yasalarının uygulanmasının iki amacı vardır: Bir yandan iklim değişikliğiyle mücadele edilirken diğer yandan rekabetin artırılması,” diyen diplomat bunun görüşte bir değişiklik olduğuna dikkat çekti.

Bakanlar toplantısından sonra yayımlanan taslak sonuç bildirgesinde “uygun tedbirler”in uluslararası ticaret kanunlarına uygun bir şekilde karbon sızıntısıyla mücadele etmek olduğu belirtildi. Ancak bu aşamada karbon vergisi veya bir tür karbon mekanizmasından söz edilmediği görüldü.

Sarkozy’nin Çin rekabetine karşı AB sanayini harekete geçirme çağırısına kulak veren Merkel Brüksel’deki Alman kaynaklara göre karbon vergisiyle ilgili henüz net bir karara varmış değil.

Bir diplomat “Bunu sorun olarak görüyoruz” derken konunun AB’nin en büyük sanayisini oluşturan Almanya için “oldukça hassas” olduğuna işaret etti.

Ancak aynı diplomat Dünya Ticaret Örgütü (WHO) ile uygunluğun Almanya için “çok önemli” olduğuna ve herhangi bir ticaret savaşında kaybeden kesimin imalatçılar olduğuna dikkat çekti.

Sınırda karbon vergisi uygulanması Avrupa’nın imalatçı sektörünün tesislerini çevre koşullarının daha az korunduğu Çin gibi ülkelere kaydırması ihtimali karşısında bir tedbir olarak teklif edildi.

Ocak 2008’de yapılan teklifte Avrupa Komisyonu iklim ve enerji paketinde sera gazlarıyla mücadelede Emisyon Ticaret Şeması (EU ETS) yanı sıra bu görüşe de yer verdi.

Çimento, çelik, alüminyum ve kimyasal madde sektörü gibi ağır sanayi kuruluşları sıkılaştırılmış ETS’nin maliyetleri artıracağına, fabrikaların ve işletmelerin AB sınırları dışına taşınmasına, dolayısıyla çevreye hiçbir yararı olmayacak bir “karbon sızıntısı”na sebep olacağını ileri sürüyor.


Sayfa Yükleniyor...