'Kuyruklu ve tüylü küçük yaratıklar'

Bilim insanları, İspanya’daki bir mağarada daha önce hiç görülmemiş, tuhaf görünümlü üç yay kuyruk böceği buldu.

'Kuyruklu ve tüylü küçük yaratıklar'

İspanya’nın Teruel bölgesindeki Maestrazgo mağaralarında incelemelerde bulunan Navarra Üniversitesi araştırmacıları, bilinen yay kuyruk böceklerinden çok farklı olan üç yeni tür keşfetti.

Maestrazgo mağaraları, deniz seviyesinden 2000 metre yükselikte. Mağaraların dışındaki sıcaklık kışın -40 dereceye kadar düşebilirken, içlerindeki sıcaklık 5-11 derece arasında seyrediyor. Bu özelliğiyle dış dünyadan izole bir özelliğe sahip olan mağaralarda keşfedilen yay kuyruk böcekleri, türlerinin en farklı örnekleri olarak ortaya çıktı.

Dünyanın en eski sakinlerinden olan yay kuyruk böcekleri, böcekler gibi altı bacağa sahip. Ancak bacakları çok daha güçsüz olan bu böceklerin kanatları da yok. Tehlikelerden kaçmalarını sağlayan kuyrukları, onlara adlarını kazandırıyor. En büyüğü 6 milimetre olan bu böceklerin çoğu çıplak gözle görülemiyor.

Zootaxa dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Pygmarrhopalites maestrazgoensis, P. cantavetulae ve Oncopodura fadriquei adı verilen üç yeni tür, bilinen yay kuyruk böceklerinden çok farklı. Güçlü kuyrukları ve tüylü vücutları olan böcekler, böcekten çok küçük cavarlara benzetilirken, O. Fadriquei’nin diğer ikisine kıyasla gözlerinin bulunmadığı görüldü.

'Kuyruklu ve tüylü küçük yaratıklar' - 1 16 milyon yıllık kehribar fosilinde, bir mayıs sineğinin sırtında yolculuk yapmak isteyen yay kuyruk böceği yer alıyor.

NASIL HAYATTA KALDILAR?
İspanyol araştırmacılar, yapacakları analizlerle yeni keşfedilen üç türün soğuk, nemli ve ışıksız bir ortamda basıl hayatta kaldıklarını araştıracak.

İspanyol Bilim ve Teknoloji Derneği’nin desteklediği araştırmada yer alan Navarra Üniversitesi’nden Enrique Baquero, “Mağarada yaşamaya adapte olmuş diğer canlılar gibi yay kuyruk böcekleri ışıksız ortamda gözlerini kullanamayacakları için daha güçlü bir kimyasal hassaslığa ihtiyaç duyuyor” dedi.

Baquero, Mağaralardaki canlı türlerini araştırmak, biyo-çeşitliliği anlamamızda bize yardımcı oluyor... Binlerce yıl dış dünyadan izole bir ortamda hayatta kalmayı başarmış canlılar bulduk. Dışarıda iklim değişikliği yaşanırken hayatta kalmaları, bu canlıların atalarından kalma bir adaptasyon geliştirdiğine işaret ediyor” ifadesini kullandı.

Sayfa Yükleniyor...