Numan Kurtulmuş'a Öcalan'ın isteği soruldu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Abdullah Öcalan'ın yeni anayasanın yazım sürecinde kendisinin ve Osman Can'ın isimlerini telaffuz ettiği iddiasıyla ilgili konuştu: Spekülasyon.

Numan Kurtulmuş'a Öcalan'ın isteği soruldu

Yeni anayasada, uzlaşma sağlanmasında sıkıntı yaratacağı öngörülen Kürt sorunuyla ilgili, Abdullah Öcalan'ın iktidar partisinden iki isim ortaya attığı iddia edildi.

İddia, Öcalan'ın, anayasanın Kürt sorunuyla ilgili bölümlerini, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile partinin MKYK'sında yer alan Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can kaleme almasını istemesiydi.

Konu, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısına gelişinde Numan Kurtulmuş'a soruldu.

Bir gazetecinin konuyla ilgili sorusu karşısında Kurtulmuş, İmralı görüşmeleriyle ilgili hiçbir bilgisi olmadığını vurgulayarak, ''İmralı'da ne konuşuluyor, ne ediliyor bunların hiçbirisini bilmiyoruz. Sadece ilgili olan devlet görevlilerinin, kamu görevlilerinin yürütmüş olduğu süreç hakkında bu tür spekülasyonların yapılması fevkalade yanlıştır'' dedi.

"GÖRÜŞMELERİN İÇERİĞİNİ BİLMİYORUZ"
Kurtulmuş, süreci sadece takip ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Ümidimiz şudur; inşallah 2009'da yakalamış olduğu şansı bir kere daha yakalar. Türkiye her türlü provokasyona rağmen 30 küsur senedir devam eden bu terör belasını sonlanmış olur. Bu memlekette artık bu ülkenin çocukları ölmez, bu ülkenin insanları huzur ve refah içerisinde, barış içerisinde yaşar ve ülkemiz gerçekten bir esenlik yurdu haline gelir. Genel temennimiz budur.

Siyasetin vazifesi bu esenlik yurdu haline getirme çabasına her türlü katkıyı sağlamaktır ama görüşmelerde ne konuşulur, ne eder, kim ne konuştu bunlar bizim vazifemiz değil, bu konuların içeriği hakkında inanın en ufak bilgiye sahip değiliz. Bütün modern devletlerde böyle olur, bu tür görüşmeleri devletin istihbarat birimleri yürütür, vazifeleri gereği böyledir, konumları gereği böyledir.''

"TÜRKİYE HALKI OLGUN DAVRANMALI"
Kurtulmuş, Paris'te öldürülen 3 kadının cenazesinin provokasyon ihtimalini artırıp artırmayacağı yönündeki bir soruya da şöyle yanıt verdi:

''İşin iki tarafı var; bir tanesi insani boyutu. Yani bir anlamda ölen kim olursa olsun, ölenin nerede defnedileceğine karar verecek olanlar, nerede tören düzenleneceğine karar verecek olanlar aile efradıdır. Dolayısıyla öncelikli olarak bunun bu insani tarafını bir tarafa koymamız lazım.

Siyasi tarafı ise maalesef hepimiz endişeyle takip ediyoruz ki her türlü provokasyona açık olan bir durumdur. Maalesef bu sürecin barışla sonuçlanmasını istemeyenler, terörün devam etmesinden medet umanlar, buradan birtakım siyasi menfaatleri olan çevreler, karanlık birtakım odaklar 30 senedir olduğu gibi şimdi de provokasyon yapabilirler.

Ama benim inancım, öyle inanıyorum öyle olmasını temenni ediyorum; Türkiye halkı, bu cenaze törenine katılanlar, bu cenaze törenini izleyenlerin büyük bir çoğunluğu olgunluk içerisinde cenaze törenini inşallah sürdürürler ve hiçbir provokasyona mahal bırakılmadan cenazeler defnedilmiş olur.''

Sayfa Yükleniyor...