Şamil Tayyar: Ergenekon lobisi çalışıyor

Ergenekon soruşturmasını yakından takip eden Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, emekli orgeneral Hurşit Tolon’un tahliyesini tartışmalı bulduğunu belirterek kararın hukuki olmadığını söyledi.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un tahliye kararının beraat anlamına gelebilecek şekilde yorumlandığını belirten Tayyar “Delil yetersizliği neye göre? İtirazım tahliyeye değil. Beraat gibi bir kararı veremez 12. Ağır Ceza Mahkemesi. Bu hukuki değil” dedi. Tayyar, son yaşanan gelişmelerin Ergenekon lobisinin faaliyetlerini hızlandırdığını gösterdiğini belirterek “İki emekli generali dışarıda tutan ve Veli Küçük ile İbrahim Şahin noktasında davanın yol almasına çalışan bir faaliyet olduğunu düşünüyorum. Gelinen noktanın da bu kaygılarımızı güçlendirdiği görünüyor. Ergenekon lobisi çalışıyor. 1 numaya giden yolun önüne çok yüksek bir barıyer kondu. Bırakın bariyeri aşmayı, bariyer öncesi mevziler de kaybediliyor” dedi.

Star gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, Yazı İşleri programında Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır’ın, ‘Mehmet Ağar’ın yargılanması, emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un tahliyesi ve Yargıtay’ın telefon dinlemelerin delil sayılamayacağına ilişkin kararıyla’ ilgili sorularını yanıtladı.

Şamil Tayyar, şunları söyledi:

AĞAR’IN YARGILANMASI VE ERGENEKON
Son derece önemli bir olay. ’nin demokratikleşmesi adına hangi zaman kesitiyle sınırlı olursa olsun, o dönemin aydınlatılması açısından bu tür gelişlemeleri çok önemli buluyorum. Ergenekon’la Susurluk meselesine gelince, benim dikkat çektiğim husus şu: eğer siz ve birbiriyle çok ilintili yada doğrudan bağlantılı olmayan iki hadiseyi aynı dava biraraya getirirseniz, yargı önüne çıkarırsanız; bu iki süreç arasında bağlantı kurmakta zorlanırsınız. Ve bütün dava sürecini çökertecek bir sonuca yol açmış olabilirsiniz. Benim Ergenekon’da rahatsız olmaya başladığım nokta davanın bir torba dava haline getirilme kaygısıdır. Susurluk’un üzerine gidilsin, Ergenekon’un da üzerine gidilsin, ama ikisi ayrı dava olarak görülsün.

TOLON’UN TAHLİYESİ
Ergenekon’da ikinci iddianame merakla bekleniyordu. Şubat ayında çıkması bekleniyordu. İkinci iddianamenin en temel sanıklarından biri olarak görülüyordu Tolon. Delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Ne diyorsunuz?

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı çok tartışmalı. Açıkçası benim çok içime sinmedi, kararı hukuki de bulmuyorum. Benim itirazım Tolon’un tahliyesine değil. Mahkeme bu şüphelinin geçmişte yaptığı işler ve görevi nedeniyle ve delil karartma ihtimalinin bulunmadığını varsayarak tahliye kararı verebilir. Ancak siz tahliye kararı verirken beraat gibi algılanabilecek, ‘onunla ilgli delil yoktur’ derseniz; hiç irdelemediğiniz, binlence sayfalık dökümanı incelemeden karar verirseniz, ‘delil yoktur’ derseniz, şüphe uyandırırsınız.

Hurşit Tolon’un tutuklanmaması gerekirdi diyenler de var. Tek delil ‘lobi belgesi kitapçığı’ydı diyenler de var?

Onu bilmiyoruz. Hakkındaki delilin sadece o olup olmadığı bilmiyoruz. Henüz iddianame ortaya çıkmadı. Delil yetersizliği neye göre? Neye göre delil yetersiz? Tahliye edilebilir. İtirazım tahliyeye değil. Beraat gibi bir kararı veremez 12. Ağır Ceza Mahkemesi. Bu hukuki değil.

İkinci iddianamenin 1 ve 2 nolu sanıkları Tolon ve Eruygur’du. İkinci iddianemi daha güçlü olacak deniyordu. Şimdi bu görüşe gölge düşmüş olmadı mı?

İkinci iddianame daha güçlü olacak deniyordu. Bu karar elbette tartışmalı hale getirir. Savcıları psikolojik baskı altında bırakır. Şimdi savcının itiraz hakkı var. İtiraz nasıl sonuçlanır, ona bakmak lazım. Nitekim hukukçular, 12. Ağır Ceza Mahkemesi kararı üzerine yeni bir tartışmaya başladı. Deniyor ki ‘Bu karar aslında beraat karadır. Yeniden yargılanamaz, hakkında iddianame oluşturulamaz’. Dolayısıyla bu karar süreci tartışmalı hale getirdi. Keşke 12. Ağır Ceza Mahkemesi Tolon’u tahliye etseydi, ancak ‘delil yeterli değildir’ gibi bir kesin hüküm bildiren ifade kullanmamış olsaydı. Böylece sürece müdahale etmemiş olurdu. 12. Ağır Ceza Mahkemesi sürece müdahil oldu. Keşke tahliyeyi delil yetersizliğinden yapmasaydı. Çok kirtik bir olay yaşıyoruz.

TELEFON DİNLEME
Yargıtay’ın telefon dinlemelere ilişkin ‘tek başına delil sayılamaz’ şeklinde kararı var. Ergenekon olayı da o kadar çok dinleme kaydı üzerinden yürüyor ki, sanki birçok kişinin hakkındaki suçlama dinlemeymiş gibi bir hava var. Görüşünüz nedir?

O biraz süreci sulandırmak isteyenlerin görüşü. Patlayıcılar da var, el bombaları da var. Yargıtay’ın kararı yeni değil. Böyle birden fazla karar var. Bu kararı çekici hale getiren Ergenekon sürecidir.

Bu karar Ergenekon’a uygulanacak olsa dava süreci etkilenebilir mi sizce?

Farklı bir ruh iklimi yaratır. Ergenekon’u etkiyebilir.

ERGENEKON’A SİYASİ MÜDAHALİ TARTIŞMALARI
Ben bir siyasi müdahaleden ziyade; Ergenekon lobisinin daha etkin biçimde çalışımaya başladığını düşünüyorum. İki emekli generali dışarıda tutan ve Veli Küçük ile İbrahim Şahin noktasında davanın yol almasına çalışan bir faaliyet olduğunu düşünüyorum. Gelinen noktanın da bu kaygılarımızı güçlendirdiğini gösteriyor. Ergenekon lobisi çalışıyor. 1 numaya giden yolun önüne çok yüksek bir barıyer kondu. Bırakın bariyeri aşmayı, bariyer öncesi mevziler de kaybediliyor. 1 numarayı alacak irade görünmüyor.”

Sayfa Yükleniyor...