Sanal kumar da bağımlılık yapıyor

İnternet üzerinden oynanan kumar ve bahis sitelerine kendini kaptıran bireyler, buralarda kaybettikleri paranın peşine düşüyor ve zamanla bağımlı hale geliyor.

Sanal kumar da bağımlılık yapıyor

Bahis ve kumar içerikli internet sitelerine her an ulaşabilen bireylerin, aynı casinolarda oynanan kumarda olduğu gibi, beyinlerindeki ödül ve ceza sistemi bozuluyor ve bağımlı kişiliklerin tedavisi aynen uyuşturucu bağımlılığında olduğu gibi kişi hastaneye yatırılarak yapılıyor.

Nöropsikiyatri Hastanesi psikiyatristlerinden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kumar veya bahis oyunlarının para karşılığında oyun oynamayı ve şansa dayalı olaylara yatırım yapmayı içerdiğini anlattı.

Bahis oyunlarının kısa süreli ve emek vermeden oluşumunun kumar oynama problemlerinin gelişimi açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Tarhan, bu durumun kişinin sadece beklemeye odaklanmasını ve sonucu beklerken bir heyecan hissi yaşamasını sağladığını ifade etti.

Tarhan, bu durumun ardından kumar oynayan kişinin kaybettiklerini geri kazanmaya kendini mecbur hissettiğini ve bunun etkisiyle de daha özensiz kumar oynamaya başladığını belirtti.

Kumar bağımlısının giderek kayıplarının katlandığına ve kayıplar arttıkça da kumar oynamanın aciliyet kazandığına ve yegane uğraş haline dönüştüğüne işaret eden Tarnan, kumar bağımlılığında kayıpları kapatmak için yalana başvurma, aile çevresinden para sızdırma, borçlanma ve devamlı olarak servet peşinde koşmanın sıklıkla rastlanan faaliyetler olduğunu anlattı.

SANAL KUMAR
Klasik bağımlılıklardan pek farkı olmayan kumar bağımlılığının internette hızla yaygınlaştığını belirten Tarhan, ''Sanal kumar görünmeyen bir endüstri olarak dikkati çekiyor. Kumar, diğer bağımlılıklar gibi beynin ödül ceza sistemini bozarak para ödülünü yücelten kişilikleri kendine bağlar ve tutsak eder'' diye konuştu.

İnternetteki bahis oyunlarının hacminde büyük bir artış olduğuna dikkati çeken Tarhan, şöyle konuştu:

''Böylece bahisçiler, gerçek para üzerine oynama ve kazanma imkanı buluyor. Kumar nedeniyle ciddi endüstri oluştu. Erişkinler, sanal kumarı artık gerçek kumar gibi casinoya gitmeden oynayabilir hale geldi. Para ile oynanan sanal kumar, kredi kartı ticaretini büyük etkileyecek seviyeye geldi. Özellikle ABD'de bu durum çok yaygın. Dünyada bu sorunla ilgili bilişim hukukunda sürekli düzenlemeler yapılıyor.''

''SANAL KUMAR BAĞIMLILIĞI NASIL BAŞLIYOR?''
Prof. Dr. Tarhan, kumara kolay kazanç beklentilerini karşılama amacıyla başlandığını dile getirerek, ''İnternet üzerinden yasal şekilde bu sitelere erişim imkanı çok yüksek. Kişi sanal sitelerde ilk başta kazanmaya başlıyor ve onun verdiği heyecana ulaşabilmek için daha çok parayla bahis ve kumar oyunlarına yöneliyor. Bu oyunlardan uzak durma konusunda başarısız girişimlerde bulunuyor. Bırakmak istiyor ancak geri dönerek tekrar oynuyor'' dedi.

Kişinin bu durumun ardından kumarı durdurma girişimlerinde huzursuzluk yaşadığını vurgulayan Tarhan, bu sırada baş ağrıları ve bağırsak hastalıklarının baş gösterdiğini, depresyon görüldüğünü ve en sonunda da intihar girişimlerinin başladığını kaydetti.

Tarhan, ''Parasını kumar ve şans oyunlarında kaybeden kişi, bir sonraki oyunda bunu hep telafi edeceğini düşünüyor. Bu konuda kendini sürekli yanıltıyor. Yani kaybettiği paranın peşine düşme dürtüsü başlıyor. Kayıplarını peşine düşme davranışı bağımlılık davranışıdır'' dedi.

Tüm bağımlılıkların şeker hastalığına benzetildiğini belirten Tarhan, ''Şeker hastaları nasıl şeker zevkini kontrol ettiğinde sorun yaşamazsa, bağımlılar da bu zevklerini kontrol altına alırlarsa yeniden bağımlılıkları nüksetmiyor. Hafif durumlarda kişi bununla kendisi başa çekebiliyor. Ancak bağımlılığa dönüştüğünde ileri aşamalarda yatarak tedavi gerekebiliyor'' diye konuştu.

''ÖNLEMLER İÇİN GEÇ BİLE KALINDI''
Tarhan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) internetin güvenli kullanımına ilişkin belirlediği usul ve esaslarla ilgili görüşünü açıklarken de ''Tercihe bırakılmış uygulamalar gerekiyor. Uluslararası kongerelerde artık sanal kumar ve çocuk pornografisi konuları konuşuluyor. Bunun önlemini şimdi almazsak bundan 5 sene sonra mecburen alır durumuna geleceğiz'' dedi.

İçeriği zararlı sitelerin filtrelenmesinin dünya genelinde tercihe bırakıldığını aktaran Tarhan, ''Tercih kişilerin olacaktır" dedi. Tarhan şöyle devam etti: "Bilimsel olarak çocukların odalarına televizyon ve bilgisayar konulmaması öneriliyor. Çünkü çocuk, ruhsal olgunluğa oluşmadan, fiziksel bir olgunluğa erişiyor. O nedenle ebeveyn yetişkinler tarafından bu bilgisayarlara bir filtre sisteminin getirilmesi gerekir.''

İnternetin kontrollü kullanımında ebeveyn gözetiminin de çok önemli olduğunu vurgulayan Tarhan, çocukla aile arasında sağlıklı iletişim kanallarının bulunması gerektiğini söyledi.

Sayfa Yükleniyor...