‘Siz bana duvar olmayın’

İkinci ‘Ergenekon’ davasının tutuklu sanıklarından Mustafa Balbay, mahkemeye hitaben, “Cezaevinde aylarca duvarlara konuştum. Sizin bana duvar olmanızı istemiyorum'' dedi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün tarafından Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın ikinci kez gözaltına alındığında savcılıkta verdiği ifadesi okundu.

Mahkeme Başkanı Şengün'e hitaben ''Ben sizin kafanızda 9 ay boyunca oluşan ön yargıyı yıkmak istiyorum. Cezaevinde aylarca duvarlara konuştum. Sizin bana duvar olmanızı istemiyorum'' diyen Balbay, kendisinin yazdığı bir sayfalık yazının mahkemelerin baktığı dava dosyasının karar tutanağı gibi olduğunu kaydetti.

Savcının sorduğu bazı sorulara ilişkin yeniden açıklamalarda bulunan Balbay, davanın tutuksuz sanıklarından emekli Orgeneral Hurşit Tolon'u albaylığı döneminden tanıdığını, Tolon ile Genelkurmay Başkanlığı'nda Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı yaptığı dönemde bir gazeteci olarak 1-2 defa görüştüğünü anlattı.

Balbay, Tolon emekli olduktan sonra da bir ilanın Cumhuriyet gazetesinde çıkıp çıkamayacağını kendisine sorduğunu ifade ederek, sosyal ilanlarda genellikle indirim yaptıklarını söyledi.

Mustafa Balbay, tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ile yaptığı görüşmenin üzerinden 10 yıl geçtiğini, kaç defa görüşüldüğü konusunda sayı hatırlamadığını ifade ederek, o dönemde Ersöz, Jandarma İstihbarat Şube Başkanı olduğu için bir gazeteci için bunun önemli bir fırsat olduğunu kaydetti.

PARA EMEĞİN KARŞILIĞI
Balbay, tutuklu sanıklardan eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek'e yaptığı bazı danışmanlık hizmetlerinden 4 yılda 48 bin lira gelir elde ettiğini, bunu belli bir emeğin karşılığında aldığını dile getirdi.

Balbay, 9 ayda 3 koğuş değiştirdiğini ifade ederek, ''Üçüncü koğuşuma geçerken görevli, 'Balbay ne kadar çok eşyan var, size bir tır tutalım' dedi. Ben de 'Daha tırlatmadım' dedim. Bunlar benim arşivimdi'' dedi.

Balbay, ''Bu, niyet okuma değildir de nedir? Ben Ankara gazetecisi olarak İstanbul'da yalnızım. Keşke Ankara'daki gazeteciler, Ankara gazeteciliğini yazsalardı. Ankara gazeteciliği bu tür görüşmelerdir'' şeklinde konuştu.

'FİKRET BİLA DARBE Mİ YAPTI'
''Benim notlarımın 10 katı daha benzeri kitaplarda var. Savcılık benim notlarım gibi herkesin notlarını tek tek çıkarırsa o zaman Ankara'da gazeteci kalmaz'' diyen Balbay, gazeteci-yazar Fikret Bila'nın kitabından bir bölüm okuyarak, ''Fikret Bila darbe mi yapmış oluyor?'' diye sordu.

Balbay, Onuncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaptığı bir görüşmeyi de anlatarak, 20 kadar gazeteciyle bir araya geldiklerini, ancak Sezer'in bunların yazılmasını istemediğini, kendisinin de bunu haber yapmadığını söyledi.

Balbay, ''Bu görüşmeyi yazmadığım için Sezer ile bu ilişki devam etti'' dedi.

ÖN YARGI YOK
Başkan Şengün'ün de mahkemenin hiç kimseye ön yargılı olmadığını ifade etmesi üzerine Balbay, ''Öyle bir anlama olduysa bunu geri alıyorum. Bu sorular öylesine ön yargılı ki onu anlatmak istiyorum'' diye konuştu.

Şengün de Balbay'ın savcılık beyanındaki soruları sorduğunu kaydetti.

Sayfa Yükleniyor...