'Francis Ford Coppola’nın The Godfather / Baba' üçlemesi, dünya sinemasında özel bir yere sahip. Gişeleriyle, ödülleriyle, oyuncu kadrolarıyla seyircilerin hafızasına nakşedilen 'Baba' filmleri, Coppola'yı da unutulmazlar arasına yerleştirdi.
'The Godfather / Baba' üç hafta boyunca perşembe saat 22.00'de CNBC-e'de...
Sinema yazarı Sevin Okyay CNBC-e Dergi Ekim sayısında The Godfather'ı yazdı:
Her şey Mario Puzo’nun 1969’da basılan kitabı The Godfather / Baba ile başladı. Kitap, New York’u merkez edinmiş kurmaca Sicilyalı Corleone ailesinin ve aile reisi Don Vito Corleone’nin hikayesini anlatıyordu. Çok beğenilen, çok satan, elden bırakılmayan bu romanın beyazperdeye aktarılması da doğaldı, elbette. İşin beklenmeyen yanı, yönetmen ile iki oyuncunun seçimleri oldu.
Coppola, yönetmen olarak Paramount Pictures’ın ilk tercihi değildi. İş, önce İtalyan yönetmen Sergio Leone’ye teklif edilmişti. Ama Leone kendi gangster filmi Once Upon a Time’ı yapmak için bu teklifi reddetti. Aslında Coppola da, film mafyayı ve şiddeti göklere çıkarır ve bu durum da onun Sicilyalı ve İtalyan kökenlerine yansır diye Baba’yı yönetmekten çekiniyordu. Çekim boyunca da Paramount ile aralarında çok sürtüşme oldu, filmi yaparken hiç takdir görmediklerini söylüyor. “Oyuncu kadrosunu beğenmediler. Benim filmi çekiş şeklimi beğenmediler. Hep kovulmanın eşiğindeydim. Kabustan farksız bir tecrübeydi.”
1972 yapımı Baba’nın senaryosu, yazar Mario Puzo ile Coppola’ya ait. Unutulmaz müziğinde ise Nino Rota’nın imzası ve yönetmenin babası Carmine Coppola’nın katkısı var. Ailenin savaştan dönmüş, yüksek öğrenim görmüş oğlu Michael Corleone’nin masum yabancıdan amansız “Baba”ya dönüşünün hikayesi, filmin merkezini oluşturuyor. Hikaye, kitaptaki gibi 1945-1955 yılları arasında geçiyor. Film, 11 dalda Oscar adayı oldu, En İyi Film dahil, üç dalda kazandı.
Baba’nın gişedeki büyük başarısı, eleştirmenlerden aldığı övgüler, 1972’de “The Godfather: Part II / Baba 2”, 1990’da da “The Godfather: Part III / Baba 3”ün çekilmesine yol açtı. Özellikle ikinci film, özgün filmden daha fazla beğenildi.
“Baba 2”de, baba Corleone’de Marlon Brando’yu izlemiyoruz ama Don’un gençliğini Robert De Niro oynuyor. Bu anlamda, hem ilk filmdeki olayların sonrasını, hem de öncesini izliyoruz. Bir yandan, Corleone ailesinin yeni Don’u 1958-1959 arasında ailenin işlerini yürütmeye çalışıyor, bir yandan da geri dönüşlerle babasının Sicilya’daki çocukluğuna ve New York’ta Corleone ailesinin kuruluşuna tanık oluyoruz. Üçlemenin bu ikinci filmi de 11 dalda Oscar adayı oldu, altı dalda kazandı.
1990’da gösterime giren “Baba 3”, suç imparatorluğunu meşrulaştırmaya çalışan Michael Corleone’nin hikayesini tamamlarken, 1978’de Papa I. John Paul’ün ölümü, 1981-82 yıllarındaki Papalık banka skandalı gibi bazı gerçek olayları da kendi olay örgüsüne katıyor, onları Michael Corleone’nin işlerine bağlıyor. Coppola ve Puzo, filmin adının “The Death of Michael Corleone / Michael Corleone’nin Ölümü” olmasını istemişti, ama Paramount Pictures bunu kabul etmedi. Coppola’ya göre, Baba serisi aslında iki filmden oluşuyor, üçüncü bölüm bir epilog. Film yedi dalda Oscar’a aday oldu. Üçüncü kez En İyi Yönetmen dalında aday olan Francis Ford Coppola, yine ödüle ulaşamadı.
Bunca Oscar adaylığı ve ödülü olan Baba üçlemesinin tarihinde iki Oscar boykotu da var. Don Corleone rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan Marlon Brando, sinema tarihinde Oscar’ ı reddeden ikinci aktör oldu. İlki Patton ile George C. Scott’tı. Brando törene kendi yerine Apache giysileri içindeki Amerikan Yerlileri’nin Hakları eylemcisi Sacheen Littlefeather / Küçüktüy’ü yolladı. Al Pacino da Akademi törenini boykot etti. Aktör, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu adayı gösterilmeyi hakaret saymıştı. Doğrusu, En İyi Erkek oyuncu ödüllü Brando’dan fazla rolü olduğu bir gerçek, dolayısıyla o dalda aday gösterilmesi gerektiğini düşünüyordu.
Yıldızlığa yükselen yönetmen
Francis Ford Coppola, 70’li yılların “Altın Çağ”ında genç yönetmen olarak adını duyurdu ama ona sinemada bugünkü yerini Corleone ailesi kazandırdı. Zaman zaman gangsterlerden hiç hazzetmediğini söylese de, ona Oscarlar getiren Baba serisine neler borçlu olduğunu biliyordur mutlaka. Özgün filmden daha iyi bir devam filmi yapmak gibi zor bir işi de Baba 2 ile başardı. Yine de filmini, “Mario Puzo’nun Baba’sı” diye takdim edecek kadar tevazu sahibi. 2010’da Film Akademisi’nin Irving Thalberg ödülüne layık gördüğü Coppola, yalnızca yönetmen değil, yapımcı olarak da sinemaya hizmet etti.
The Godfather / Baba üç hafta boyunca perşembe saat 22.00'de CNBC-e'de...
- Etiketler :
- Haberler
