Topbaş'ın damadı hakim karşısında

İstanbul'da FETÖ'nün mali yapılanmasına ilişkin dava başladı. Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı da sanıklar arasında yer alıyor.

Topbaş'ın damadı hakim karşısında

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 31'i tutuklu 86 sanığın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda görülen duruşmaya, aralarında Kavurmacı ve Güllü’nün de yer aldığı 28’i tutuklu 78 sanık ve avukatları katıldı.

İddianamenin okunmasının ardından tutuklu sanık Ramazan Alpay’ın savunmasının alınmasına geçildi.

Sanık Alpay savunmasında, hakkında 3 suçlama olduğunu, bu suçlamaların yurtdışına yaptığı seyahatler, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığı iddiası ve TUSKON’da SGK’lı olarak çalışması olduğunu söyledi.

TUSKON’da çalıştığı dönemde yaptığı uluslararası seyahatlerin fuarlara gitmek için olduğunu savunan Alpay, "2011 yılında üniversiteden mezun oldum. Endüstri mühendisliği ve işletme bölümlerinden mezunum. Afrika üzerine yüksek lisans yaparken TUSKON’da çalışmaya başladım. 2016 yılının sonuna kadar fuarlara katıldım. Kesinlikle 'ByLock' kullanmadım. Bu telefonu aylar sonra almıştım. Kendimden eminim, her şeyi açıklayabilirim" dedi.

Sanık Alpay, TUSKON’da sigortalı olarak çalıştığı iddiasıyla 14 aydır tutuklu olduğunu öne sürerek, "SGK’lı çalışandım. Sadece maaş aldım. Maaşım 2 bin 100 liraydı. Fuar işleriyle uğraştım. TUSKON’da suç işlemedim, işleyen birini de görmedim. 2016 yılında maaşlar ödenmediği için istifa ettim, iş tatmin etmiyordu. İngilizce diye Today’s Zaman’a üye olmuştum. Fuarlar olduğu müddetçe başka illere gidiyordum. TUSKON’a kendi başvurumla girdim. Afrika üzerine tez hazırlıyordum. Part-time çalışıyordum" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet savcısının "Neden bitirdiğin dereceden düşük bir yerde çalışıyordun " sorusuna sanık Alpay, "Afrika uzmanı olmak istiyordum. ’de yok denecek kadar azdı" diye cevap verdi.

Alpay, "TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’nda işçi olarak sandalye taşıdım, sandıkları getirdik. Ben herhangi bir organizasyon yapmadım" iddiasında bulundu. Sanığın savunmasının ardından, duruşma yarına ertelendi.

CEZA İSTEMLERİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Gülen, Meral ve Günay hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası ve "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'ye "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 8,5 yıldan 18'er yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, sanıklarla ilgili sunulan deliller olarak da MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile "Boran", "Demir" ve "Berat" kod adlı gizli tanık anlatımları, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu sandık kayıt ve hazirun listeleri, iletişim dinleme tutanakları, tanık Yüksel Yılmaz'ın beyanları, ihbar tutanakları, kayyum olarak atanan TMSF raporları, "ByLock" raporları, Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevap yazısı, il dernekler müdürlüğünce gönderilen dernek üye kayıt listeleri ve sosyal paylaşım tespitleri yer alıyor.

TAHLİYE EDİLİP TEKRAR TUTUKLANMIŞTI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 8 Eylül 2016'da tutuklanan sanıklardan Ömer Faruk Kavurmacı'nın avukatları, 1 Mayıs 2017'de 5. Sulh Ceza Hakimliğine tutukluluğa itiraz başvurusunda bulunarak tahliye talep etmişti. İtiraz dilekçesini değerlendiren hakimlik, dilekçe ekinde sunulan özel bir hastanenin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitleri değerlendirerek, Kavurmacı'nın tahliyesine karar vermişti.

Silivri Devlet Hastanesi'nin "mahkumun hayatı için kesin bir tehlike arz etmediği" şeklindeki sağlık raporu üzerine İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce çıkarılan yakalama kararı çerçevesinde yeniden gözaltına alınan Kavurmacı, 17 Haziran 2017'de tutuklanmıştı.

Sayfa Yükleniyor...