İsveç Parlamentosu, 1915'te Ermenilerin yanı sıra Asurilere, Süryanilere, Keldanilere, Pontus Rumlarına Ve diğer Hristiyan azınlıklara karşı soykırım yapıldığını iddia eden tasarıyı kabul etti.
Tasarının yasalaştığı İsveç Parlamentosu'ndan neler yaşandı? NTV Stockholm Temsilcisi Osman İkiz aktardı:
İlginç bir gündü. 88 milletvekili oylamaya katılmadı. Tasarının karşısında yer alan sağ bloktan, tasarıya destek veren sol bloğa geçenler oldu.
3 parti arasında imzalanan protokol gereği, Çevre Partisi'nin Türk kökenli Milletvekili Mehmet Kaplan dahi 'hayır' oyu kullanmadı; çekimser kaldı.
Toplantıda hükümet adına konuşan milletvekilleri, oyların kişisel tercihlere bırakılması gerektiğini söylediler, ikili ilişkilerin sabote edilmemesini istediler. Tasarının geçmesi halinde iki ülke arasında iyiye giden sürecin baltalanabileceğini ifade ettiler. Sol parti temsilcileri ise, ülkelerin tarihleriyle yüzleşmesi gerektiğini dile getirdiler.
Yeni bir unsur, Hristiyan azınlıkların 'soykırıma' uğradığının tasarıya dahil edilmesi oldu. Bu konu, Sosyal Demokratların kasım ayında yapılan kongreside ele alındı ve oradan karar çıktı. Tasarı parlamentoya 2008'in ekim ayında sunuldu ve bu yılın 2 Mart'ın da dışişleri komisyonunda reddedildi.
Koalisyon partilerinin grup liderleri, milletvekillerini kontrol etmek için çabaladılar. Özellikle Hristiyan Demokrat ve liberaller de bu pek mümkün olmadı. Ve sonuç olarak 1 oy farkla Türkiye'nin aleyhine bir karar çıktı.
Tasarının yasalaşması nasıl yorumlanıyor derseniz; kötü ve süreci baltalayacak bir adım yorumu ile hoş olmadı değerlendirmeleri yapılıyor.
KAPLAN: ACI VERİCİ
NTV Temsilcisi İkiz'in 'hayır' oyu veremedi dediği Çevre Partisi Milletvekili Mehmet Kaplan, NTV'deki Canlı Gaste programına telefonla bağlandı.
"Acımız büyük ve üzgünüz. İsveç ile Türkiye gibi son dönemlerde müttefik olan iki ülkenin bu duruma gelmesi acı verici" diye Kaplan, "Bu uzun nefesli bir mücadeleydi. Hristiyan Demokrat milletvekilleri fire verdi. İki sene önce büyük çoğunlukla reddedilen öneri, bir oy farkla bizim bloğun grup kararı da önemli faktör oldu, kabul gördü.
Sosyal Demokratların kongresinde alınan karar bağlayıcıydı. Sol ile bizim partinin aldığı karar ile iktidardan 4 milletvekilinin detek vermesi, sonucun böyle olmasına neden oldu" dedi.
"Ben seçimler öncesi kendi durumumu gözönünde bulundurmadım. Adaletli bir mesele değil çünkü. Doğru duruş sergilemek gerekiyordu" diyen Kaplan, "Ben partidekiler gibi heasap yapsaydım konuşmazdım. Bu muhalefet tarafından hoş karşılanmadı. 'İttifaktayız. Herkes oyunu da sözünü de doğru kullanacak' dendi. Ama ben hesap yapmadım ve inandığımı söyledim" şeklinde konuştu. (Kaplan'ın oturumdaki konuşması için TIKLAYIN)
"TÜRKLER YAPTI DENİYOR"
Kaplan, bu aşamadan sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrinin nasıl olacağı konusunda da, "Bundan sonra daha çok Türkiye'nin nasıl hareket edeceği önemli. İsveç dış politikada Türkiye kadar etkin değil.
Bir şey daha var. Almanya'yla ilgili 'soykırımı Naziler yaptı' denirken, burada 'Türkler yaptı' deniyor. Kökene giden bir şey bu. İnsanları üzecek ve rencide edecek bir durum.
Her şeye rağmen aradan biraz zaman geçmeli. Daha sonra tekrar değerlendirmek gerekiyor. Bu konuda, gerekli mercilerle de görüşüyorum" ifadelerini kullandı.
- Etiketler :
- Haberler
