'Yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz'

AB'ye vizesiz seyahat sürecini başlatması hedeflenen "Geri kabul anlaşmasının" imza töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB ile vize engelinin kalkmasının Avrupa'ya da çok yarayacağını ifade ederek "Yük olmay değil, yük almaya geliyoruz" dedi.

'Yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz'

ve AB arasında "Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni" ve "Geri Kabul Anlaşması" imzalandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da imza töreninde konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

Bugün 16 Aralık 2013, ile AB ilişkilerinde gerçek anlamda bir milattır. Türkiye AB ilişikilerinde artık yeni bir süreç başlıyor. Bugün attığımız karşılıklı imzalarla artık vizesiz Avrupa'nın kapıları açılıyor. Tabii önümüzde biraz daha süreç var. Türkiye daha önce verdiği söz riayet ederek geri kabul anlaşmasını imzaladı. 3-3.5 yıl sonra Avrupa'ya vizesiz seyahat başlayacak. Sürece katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.

Elbette AB'ye özellikle şükranlarımı sunuyorum. AB'de sanki vizeler kalkarsa T.C vatandaşları Avrupa'ya akın edecekmiş gibi bir hava yaratılıyor. Avrupa'ya vize uygulaması 1980 darbesi sonrasında Türkiye'den çıkışı yasaklamak için uygulanan, Türkiye'nin talep ettiği bir şeydi. Artık bunlar bizim için tarih oldu. Türkiye kaçılan bir ülke değil, dönülen bir ülke oldu. 12 Eylül'de Türkiye'den kaçmak zorunda kalan sanatçılarımız artık ülkesine dönüyor. Başörtüsü nedeniyle yurt dışında okuyan öğrencilerimiz ülkesine dönüyor.

Küresel krizde bazı AB ülkeleri rekor işssilik oranını görürken biz rekor seviyede düşük işsizlik rakamlarına ulaştık. 11 yılda 7 milyona yakın kişiye istihdam ürettik. Türkiye artık iş göçü veren değil, yurt dışında bu anlamda göç alan bir ülke.

2002'de vatandaşlarımız 42 ülkeye vizesiz seyahat edebiliyordu, biz bunu 69'a çıkardık. Avrupa ile vizeler kalktığında sanatçılarımız, sporcularımız daha rahat seyahet edecek ve bu Avrupa için de çok iyi olacaktır. Yük olmaya değil, yük almaya geliyoruz. AB ile vize engeli çok daha önce kaldırılmış olmalıydı. 3.5 yılın da çok uzun olduğunu düşünüyoruz.

Türkiye ile AB ilişkileri bir süredir ivme kaybına uğramıştı, ama bu AB'den kaynaklanıyordu. Her Bakanlar Kurulu'muzun değişmez bir maddesi vardır, o da AB ile ilişkilerdir.  Ben süreci hep cebimde taşıyorum. Hangi müzakere başlıklarının ne durumda olduğunu sürekli takip ediyorum. 2014 umarım Türkiye-AB ilişkileri açısından farklı bir yıl olur.

Mısır'da çok güçlü bir şekilde demokrasiyi savunduk. Askeri darbeyi şiddetle kınadık. Suriye meselesine aynı şekilde insani nazarla bakıyoruz. Çocuklar Suriye'de artık açlık ve soğuktan dolayı hayatlarını kaybediyor. İdam cezası olmayan AB, Bangladeş'te idama sesini daha yüksek çıkarmalıydı, ama ben sesini duyamadım, dünya da duymadı maalesef. Biz sadece hakkı, hukuku, adaleti ve vicdanını sabunuyor. AB bu meselelerde suskun kalmayı tercih etmemeliydi. Sadeve son dönemlerde yaşananlar bile AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı ortaya çıkmıştır."

'TARİHİ BİR NOKTAYA GELDİK'
İmza töreninin ardından konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, Türkiye'nin tarihi ve coğrafi olarak Avrupa'nın parçası olduğunu belirterek, "Tarihi bir noktaya geldik. Anlaşmanın Türkiye ve AB'ye hayırlı olmasını, halklarımızın kaynaşmasına vesile olmasını diliyorum" dedi.

Törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve sürece destek olan tüm bakan ve bürokratlara teşekkür eden Davutoğlu, şunları söyledi:

"Önümüzde üç aşama var. Birincisi bugünden başlayacak olan psikolojik devrim aşaması. Algılar değişecek, vize serbestisi ile Türkiye ve AB halkları arasında iletişimde yeni dönem başlayacak. İkinci aşamada, önümüzdeki 3-3.5 yıl boyunca kurumlar arasındaki çalışmalar hızlanacak ve artacak. En önemlisi ise uzun vadede Türkiye ve Avrupa halkları, yoğun bir etkileşim içine girecekler."

Sayfa Yükleniyor...