Bu tasarruf, güç aktarım organlarındaki iyileştirmeler, düşük yuvarlanma dirençli lastikler ve motor durdurma-çalıştırma sistemi gibi önlemlerin kombinasyonuyla elde edilecek.
İlişkili Haberler
Canary Wharf’ta düzenlenen SMMT Uluslararası Otomotiv Zirvesi’nde konuşan Tyroller, resmi döngüde 100 kilometrede ortalama 4,4 litre benzin tüketen aile otomobillerinin yaygınlaşacağı öngörüsünde bulundu.
Tyroller yeni nesil güç aktarım organlarının yakıt tüketimini günümüzdeki motorlara oranla yüzde 30’a kadar azaltacağını, ek önlemlerin buna bir yüzde 10 daha ekleyeceğini söyledi.
Şu ana kadar yakıt ekonomisindeki iyileşmeler genellikle durdurma-çalıştırma gibi teknolojilerin yaygın olarak benimsenmesi ve mevcut güç aktarım organlarında daha uzun vites oranlarının kullanılması sayesinde oluyor.
Üreticilerin içten yanmalı motorlara bu kadar yatırım yapmasının sebebi, bu teknolojinin hâlâ en büyük güç aktarım organı çözümü olması sayılabilir. Tyroller 2020’de bile elektrikli araçların –saf elektrikli araçların yanı sıra prize takılan hibritler de dâhil olmak üzere- Avrupa’daki yeni otomobil pazarının sadece yüzde 10’unu oluşturacağını tahmin ediyor.
Tyroller’e göre Avrupa mevzuatındaki 2020’ye kadar şirket filosu ortalama CO2 değerini 95 gr/km’ye indirme hedefine ulaşabilmek için dizel büyük önem taşıyor; “Dizel Avrupa’da kilit öneme sahip. Bu sayede orijinal parça üreticileri elektrikli araç satışlarının payı küçük olduğu halde 95 gr/km hedefine ulaşacaklar. Elektrikli araçlar ancak 2020’den sonra önem kazanmaya başlayacak”.
Tyroller, CO2 hedeflerine ulaşmakta elektrikli araçların öneminin şimdiden birkaç yıl önceki beklentilere göre azaldığını belirtti ve şöyle dedi; “İki yıl önce insanlar yüzde 10 hedefimizin çok ihtiyatlı olduğunu söylediler. Şimdiyse bizimle hemfikirler”.