Ba’de harab'ül Irak!

NTV Haber Müdürü Mete Çubukçu, ABD askerlerinin Irak şehirlerinden çekilmesini ve beklenen petrol kavgasını yazdı.

Ba’de harab'ül Irak!

Deyimin orjinali “Basra harap olduktan sonra”dır ama bu sözü bugün Irak için söylemek daha doğru.

2003’deki işgalle siyasi, ekonomik, insani ve kültürel olarak harap olan Irak bu hafta 2 önemli olaya sahne oldu. Böylesi bir yıkımdan sonra hala Irak’ın geleceğini çok parlak görenler, önce Bush’a ardından Obama’ya övgü düzen, her dönem kıble değiştirenler yeni dönemi için büyük sözler söyleyecekler ancak durum pek öyle değil.

Irak’ta Amerikan askerleri 6 yıl sonra şehir merkezlerini terk ederek kışlalara çekilirken, işgalin gerekçelerinden biri olan Irak petrolleri için yabancı şirketlere yönelik ihale süreci başladı.

Irak, bir yandan milli bağımsızlık günü ilan ediyor, sokaklarda Amerikalıların çekilmesini kutluyor, diğer yanda 30 yıl sonra Irak petrollerini özelleştiriyor, petrolü yabancı şirketlere teslim ediyor. Oysa Amerikan askerleri hala Irak’ta ve 2011’de çekilip çekilmeyeceği de belli değil. Petrol’ün bu şekilde özelleştirilmesi de önümüzdeki yıllarda sakınca yaratacağı da biliniyor. Yani Irak sözüm ona bir bağımsızlık ve petrolde tamamen bağımlılık çelişkisi yaşıyor.

PETROL ANLAŞMASI SORUNLU
Dünyanın 3. büyük petrol rezervlerinin sahibi Irak’ın hesap edilenden daha fazla petrolü olduğu biliniyor. Irak Petrol yasası Üretim Paylaşma Anlaşması’na (Production-sharing agreement) dayanıyor. Yeni rezervlerin mülkiyeti devlete, gelirleri özel şirketlere ait olacak. Şirketler varil başına Irak hükümetinden ücret alacaklar.

Bu tür anlaşmalar genelde petrol çıkarmanın çok zor ve maliyetli olduğu ülkelerde yabancı yatırımcıyı teşvik için imzalanıyor. Irak’ta durum tam tersi. Irak’ta tesisler ve nakil yöntemleri çok eski ama her yer petrol kaynıyor. Durum böyle olunca Irak’ın neden işgal edildiği, petrol için neden böyle bir anlaşmanın tercih edildiği hemen anlaşılabilir.

Büyük şirketler artık işgalin nemasını toplamak istiyor. İşgalde askerden sonra devreye "corporate Amerika" giriyor. Ancak, orta ve uzun vadede petrolün böyle bir anlaşmayla yabancı şirketlere teslim edilmesinin nasıl sakıncalar yaratacağını hep birlikte göreceğiz.

IRAK HÜKÜMETİ İŞİ SIKI TUTUYOR
Bu yüzden hükümet ihaleyi sıkı tutuyor. Şu ana kadar sadece BP konsorsiyumu Basra’daki Rumeyle yatakları için imza attı. TPAO’nun da içinde bulunduğu diğer konsorsiyumlar hükümetin istediği fiyatı vermedi. Çünkü hükümet her varil başına şirketlere 2 dolar ödemeyi öneriyor, şirketler ise en az 7-8 dolar peşinde.

Tabii ki bu pazarlıkta yabancı şirketler bu fiyata yakın bir rakam alacaklar. Yoksa bu işgalin ne anlamı olabilir ki?

OBAMA DA OLSA SONUÇ DEĞİŞMİYOR
ABD 6 yıl sonra bu işgalin nimetini sunmak zorunda. Obama yönetimi de olsa durum fark etmiyor. Şimdi en ucuz fiyattan bu işi bitirmek istiyorlar. Hatta Amerikan hükümetinin gereğinden fazla harcama yaptığını ve artık bunun karşılığını alması gerektiği de biliniyor.

Irak hükümetinin yabancı firmalara çok fazla dayanamayacağı ve yüksek fiyat teklifini kabul edecekleri tahmin ediliyor. Ama önemli olan bu gelirlerin nasıl paylaşılacağı ve ABD Irak’ı tamamen terk ettikten sonra ne olacağı? Çünkü, Amerikalılardan sonra “yeni hesaplaşmaların” gündeme geleceğini söyleyenlerin sayısı hiç de az değil.

KÜRTLER KENDİ PETROLÜNÜ ÇIKARIYOR
Yeni hesaplaşmalardan korkanların başında Kürtler geliyor. Kürtler 6 yıldır Irak Kürdistan’ında siyasi olarak özerk yaşıyorlar. Ekonomik olarak Bağdat’a bağlılar, yeni petrol anlaşmalarını kendileri yapıyor ve geliri merkezle paylaşıyorlar. Ama kendi bölgelerinde petrol yatakları var, üstelik bu petrolü Ceyhan’a giden petrol boru hattına pompalıyorlar.

Haziran ayında başlayan pompalama işi Iraklı Kürtlerin Türkiye ve dünya ile entegrasyonunu sağlarken, Irak içinde de Kürtleri farklı bir konuma taşıyor. Iraklı Kürtler petrol çıkarma anlaşmalarını kendilerini imzalayarak bunu Bağdat’a kabul ettirdiler. Bu gelişme Irak Kürdistan’ı açısından çok önemli olmakla birlikte Bağdat yönetimi ile hep sorunlu bir süreç yaşandı, hala da öyle.

ZENGİNLİKLE BİRLİKTE YIKIM DA GETİRİR
Irak’ta işler yolunda gidiyor gibi görünürken, ülkenin alması gereken çok yol var. Amerikalıların çekilmesi sorun yaratacak ve petrol anlaşması yeni kavgalara neden olabilecek.

Arap coğrafyasında başlarına gelenlerin petrol belası yüzünden olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değildir. Çünkü petrolün, zenginliğin yanı sıra yıkım getirdiği de bilinir.

Sayfa Yükleniyor...