İngiltere'nin başkenti Londra'nın kuzeyindeki Tottenham semtinde patlak veren olaylar, bir polis memurunun 29 yaşında siyah bir genci öldürmesini protesto eyleminin kontrolden çıkmasıyla başlamıştı.
ŞİDDET LONDRA DIŞINA TAŞTI
Londra'nın kenar mahallalelerini kasıp kavuran kundaklama ve yağma olayları dün öğleden sonra önce kent merkezine, ardından da Liverpool ve Manchester'ın da aralarında bulunduğu kentlere de sıçradı.
Başkent'e çevre illerden ek polis sevkedilirken, Birmingham ve Bristol kentlerinde de yağma ve kundaklama olayları yaşandığı bildirildi.
Polis, Cumartesi günü yaşanan bu olayın ardından patlayan kundaklama ve yağma olayları nedeniyle 334 kişinin gözaltına alındığını, 69 kişinin tutuklandığını açıkladı.
Kentin doğusundaki Hackney ile güneydeki Peckham ve Lewisham'dan gelen haberler, polisle göstericilerin çatıştığı, binalardan alevlerin yükseldiği, arabaların ateşe verildiği yönünde. Söz konusu bölgelerde çetelere üye gençlerin sokaklarda başıboş şekilde dolaştıkları ifade ediliyor.
Londra'nın güneyindeki Lewisham, Peckham, Croydon, Woolwich, Clapham Junction, doğusundaki Hackney ve Bethnal Green gibi semtlerin yanısıra kentin batısındaki varlıklı semtlerden Notting Hill ve Ealing'de de yağma ve kundaklama olayları yaşandığı bildirildi. Türklerin de yoğun olarak yaşadıkları Hackney'de, semt sakinlerinin yağmacıları karşı saldırıyla püskürttükleri söylendi.
POLİS YAĞMACILARIN PEŞİNDE
Dün gece Londra sokaklarında içleri eşyalarla dolu otomobiller görülürken, yağmacıların bazı otomobilleri çaldığı ve polisin Londra'da 334, Birmingham'da yaklaşık 100 kişiyi gözaltına aldığı açıklandı.
Ayrıca, Londra'nın kuzeyindeki Sony'nin bir deposunun, yağmalandıktan sonra ateşe verildiği ve kentin güneyindeki Croydon'da bulunan büyük bir mobilya mağazasının kundaklandığı bildirildi.
BAŞBAKANDAN MECLİSİ TOPLAMA ÇAĞRISI
İngiltere Başbakanı David Cameron, ülkedeki olaylar üzerine meclisi toplanmak üzere yaz tatilinden geri çağırdı.
"Bu açıkça ve basitçe suçtur" diyen Cameron, Downing Street'teki makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, "İnsanların İngiltere sokaklarına düzenin gelmesi için gerekli herşeyin yapılacağından hiç şüphe duymaması gerekir" dedi.
Meclisin perşembe günü toplanacağını söyleyen Cameron, "Böylece mecliste konuşma yapabilirim ve bir tartışma başlatabiliriz" dedi. Londra sokaklarındaki yanmış, camları indirilmiş binalardan oluşan manzarayı "korkunç" olarak nitelendiren Cameron, bununla birlikte polise yardımcı olması için orduyu göreve çağırma gibi tedbirlere başvurmaktan kaçındı.
İÇİŞLERİ BAKANI KONUŞTU
Yaşana olaylarla ilgili bir açıklama da İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May’den geldi.
May, başkentte hafta sonunda meydana gelen olaylarda 215 kişinin göz altına alındığını, şimdiye kadar 27 kişi hakkında dava açıldığını, 35 polisin yaralandığını ifade etti.
Londra'da polisin geçen hafta 29 yaşında bir kişiyi öldürmesinin ardından başlayan gösteriler, hafta sonu büyük bir ayaklanmaya dönüşmüştü.
POLİSTEN EBEVEYNLERE ÇAĞRI
Londra Emniyet Müdür Vekili Tim Goodwin ailelelere çocuklarına sahip olmaları çağrısında bulundu.
Şiddet olaylarının kontrol altına alınamaması üzerine tatilini yarıda kesen İçişleri Bakanı Theresa May de, ayaklanmayı suç olarak niteledi ve sorumlularının ''yaptıklarının bedelini ödeyeceklerini'' söyledi.
'İSYANIN NEDENİ EKONOMİK BELİRSİZLİK'
Yetkililerin olayların sorumlularının adi suçlular olduğu yönündeki açıklamalarına karşı bazı yorumcular, isyan gösterilerine kısmen, hükümetin bütçe açığını azaltmak için yürüttüğü katı kemer sıkma politikaları sonucu gidilen, sosyal hizmetlerdeki kesintilerin neden olduğunu belirtti. Yağmalama olaylarının çoğunun, işsizlik oranının yüksek olduğu bölgelerde yaşandığı ifade edildi. Eylemcilerin, hükümetin sosyal harcamalardaki kesintilerine tepki gösterdiği ve 2015'e kadar on binlerce kamu çalışanının işini kaybetmekten kaygı duyduğu bildirildi.
Cameron'ın da olayların ardından, büyük olasılıkla başkentin yoksul bölgelerine daha fazla yardımda bulunması yönünde baskılarla karşı karşıya kalacağı belirtildi.
- Etiketler :
- Haberler
