Kasap lakabı dünyada sayılı katiller için kullanılır. Ratko Mladiç de onlardan, Bosna katliamı yıllarında en korkulan isimlerden biriydi. Binlerce insanın ölüm emrini vermişti. O yıllarda kendisiyle hiç karşılaşmamış ama namını hep duymuştuk. Zaten Türkiye’den bir gazetecinin Bosna Sırp bölgesine geçmesi neredeyse imkansız gibiydi. Ama savaş sonrası Sırp bölgesi içinde kalan Gorazde’ye ulaştığımızda, Srebrenitsa’dan kaçan kadınlarla Tuzla’da karşılaştığımızda nasıl bir katliama imza atıldığından haberdardık.
Mladiç, dünyada gözü kara bir milliyetçiliğin özelde azgın Sırp milliyetçiliğinin son örneklerindendi. Katliam Triumvirasının son ayağı olan Mladiç, Miloseviç, ve Karadziç gibi Sırp istihbaratı tarafından yıllardır korundu ve saklandı. Miloseviç katliamın ideoloğu, Kardaziç ve Mladiç ise uygulayıcısıydı. Avrupa’nın gözünü Bosna’ya kapattığı bir dönemde Hollanda’ya bağlı BM Barış gücünün “himayesinde” 8 bin kişi bir gecede katledildi. Srebrenitsa’daki katliamda Mladiç kadar Hollanda askerlerinden oluşan adı kendinden menkul BM “Barış Gücü” de vardı. Serebrenica BM güvencesi ve kontrolü altındaydı. Mladiç kente gelir gelmez Hollandalı subaylar yönetimi Sırplara teslim ederek ayrıldı. Bosnalı kadınlar ve erkekler kurban olarak orada bırakıldı. Yıllar sonra Bosnalı Sırp milislerin Boşnak erkekleri nasıl öldürdüğünü gördük. Mladiç yakalanmadı, teslim edildi. Sırp yönetimi bunun vaktinin geldiğini düşündü, AB kapısını açmak için katilini mahkemeye verdi.
Mladiç, ölüm emrini verdiği babalar, eşler, oğulların hesabını verecek. Belki Boşnakların vicdanı biraz olsun rahatlayacak. Ama zihinler ve ruhlardaki izler daha uzun yıllar silinmeyecek gibi.
MİLLİYETÇİLİĞİ KIŞKIRTANLAR HATIRLAMALI
Mladiç bir faşistti. Bosna’da yıllarca komşuluk yapan insanlar bir gecede birbirlerine düşman hale geldi. Bosna’da milliyetçi zeminin yıllarca ayakta tutulduğunu, bilinçaltında yeşertildiğini ve zamanı gelince kışkırtıldığını söyleyebiliriz. Yani tetiği çektiren kadar çekenlerin de sorumlu olduğunu, bunların birçoğunun hala sokaklarda dolaştığını unutmamak gerekiyor. Unutmamamızı gereken bir diğer noktaysa her türlü milliyetçiliğin kışkırtıldığı zaman insanların vahşileştiği ve toplumların geleceğini zehirlediği. Hala önemli ve zor olan farklı millet, ırk, din, mezhep, etnik kökenden olanların farklılıkları içinde birlikte yaşamı savunması, başarabilmesi. Ötekini maalesef Bosna’da gördük. Dünyanın her yerinde Milliyetçiliği kışkırtanlara Bosna örneğini hatırlamak gerekiyor.
Mladiç kadar onun peşinden koşanlar, liderler kadar biat edenler de suçlu. Umarız Mladiç’in yakalanması Bosnalı kadınların adalet duygusunu biraz olsun tatmin eder.
- Etiketler :
- Haberler
