Suriye'ye müdahale etmeme nedenleri

Açıklama, Fransa Dışişleri Bakanı Juppe'den geldi.

Suriye'ye müdahale etmeme nedenleri

Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Batılı ülkelerin Suriye'ye askeri müdahaleyi düşünmediğini söyledi.

Kuveyt'te bulunan Juppe, düzenlediği basın toplantısında, "Suriye'ye askeri müdahale niyetimiz yok. Bunun ilk nedeni, Suriye Ulusal Konseyi'nin barışçı hareket etmeye devam etmek istemesi, diğer neden Arap ülkelerinin müdahaleyi talep etmemesi" dedi.

Juppe, "BM Güvenlik Konseyi'nden askeri müdahale için karar çıkmasının Rusya'nın vetosuna takılabileceğinden zor olduğunu" belirtti.

Juppe, "Fransa'nın, tüm meşruluğunu kaybeden Beşşar Esad rejimine yaptırımları artırarak, Arap ülkeleriyle eşgüdümlü biçimde hareket etmeye devam edeceğini" vurguladı.

SURİYE'YE BM'DEN KINAMA
Bu arada BM Genel Kurulunun İnsan Hakları Komitesi, Suriye'deki insan haklarını kınayan kararı kabul etti.

Almanya tarafından BM Genel Kurulunun 3. komitesi olarak bilinen İnsan Hakları Komitesine sunulan, Almanya, İngiltere ve Fransa tarafından hazırlanan ve Bahreyn, Ürdün, Fas, Katar, Suudi Arabistan ve Mısır'ın da bizzat destek verdikleri karar tasarısı, komitede yapılan oylamada kabul edildi.

TÜRKİYE DE DAHİL 122 'EVET'
Karar tasarısına, 193 BM ülkesinin temsil edildiği Genel Kurula bağlı İnsan Hakları Komitesinde, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 122 ülke tarafından ''evet'' oyu verilirken, tasarıya Suriye ile birlikte Nikaragua, İran, Ekvador, Myanmar, Kuzey Kore, Venezüela, Zimbabve, Belarus, Bolivya, Küba, Özbekistan, Vietnam olmak üzere toplam 13 ülke ''hayır'' oyu verdi. Oylamada aralarında Çin ve Rusya'nın da bulunduğu 41 ülke ise çekimser kaldı.

Kararın gelecek ay bu sefer de Genel Kurul'da oylamaya sunulması ve muhtemelen yine kabul edilmesi bekleniyor.

BAĞLAYICILIĞI YOK
Myanmar, Kuzey Kore ve İran gibi bazı ülkelerdeki insan hakları ihlallerini kınayan bu tür karar tasarıları, 3. komitede kabul edilmelerinin ardından, 193 üyeli Genel Kurulda bile kabul edildiklerinde bağlayıcılık taşımıyor, ancak uluslararası toplumun görüşünü ifade ettiği için önem arz ediyor.

Kararları bağlayıcı nitelik taşıyan BM Güvenlik Konseyinde ise Suriye rejimini kınamaya yönelik karar tasarısı, Rusya ve Çin'in vetosuna takılarak geçen ay kabul edilememişti. BM kulislerinde Rusya'nın hala benzer bir karar tasarısını desteklemeyeceğini söylediği belirtiliyor.

KARARDA NE DENİYOR?
Kabul edilen kararda, Suriyeli yetkililer, keyfi uygulamalarda bulunma, aşırı güç kullanma, protestocuları ve insan hakları savunucularını öldürme, keyfi gözaltına alma, insanların ortadan kaybolmalarına neden olma, aralarında çocukların da bulunduğu tutuklulara işkence ve kötü muamele yapma gibi halen devam eden ciddi ve sistematik insan hakları ihlalleri işlemekten kınandı.

Kararda ayrıca Suriyeli yetkililer, ülkedeki tüm insan hakları ihlallerine derhal son vermeye, vatandaşlarını korumaya, uluslararası insan hakları hukuku çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeye ve ülkede devam eden tüm şiddeti derhal sona erdirmeye çağrıldı.

Kararda Suriyeli yetkililerden, Arap Birliği'nin hazırladığı eylem planını daha fazla gecikmeksizin uygulaması isteniyor.

SURİYE'NİN GİRİŞİMİ SONUÇ VERMEDİ
Öte yandan Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Başar Caferi, oylamadan önce, karar tasarısının oylamaya sunulmasını önlemek amacıyla tasarının gündeme alınmamasını isteyen bir önerge sundu. Ancak önergeye aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 118 ülke ''hayır'' oyu verince önerge kabul edilmedi.





Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Başar Caferi, kabul edilen tasarının ''arkasındaki asıl ülkenin ABD olduğunu'' savundu. Caferi, ülkesi için hiçbir anlam ifade etmeyen tasarının siyasi amaçlı olduğunu öne sürdü.

Caferi komitede yaptığı konuşmada, kabul edilen karar tasarısının, Almanya, İngiltere ve Fransa tarafından hazırlanmış olsa da arkasındaki asıl ülkenin ABD olduğunu iddia ederek ''Bu karar tasarısının insan haklarıyla ilgisi yok, bu tamamen ülkeme karşı devam eden düşmanca Amerikan politikasının bir parçası'' diye konuştu.

Konuşmasında Suriye'de bir sorun olduğunu kabul eden ve reform sözü veren Caferi, isim vermeden bazı ülkelerin, Suriye'deki muhalefeti, hükümetle diyaloğa girmek yerine şiddete başvurma yönünde cesaretlendirdiğini de savundu.

Sayfa Yükleniyor...