Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) tarafından düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cari açığın ihmal edilmeyecek, üzerinde durulmayacak bir konu olmadığını, önümüzdeki aylarda Türkiye'nin hizmet ticaretindeki gelirlerinin artması, yaz boyunca ithalattaki yoğunlaşmanın biraz daha azalmasından dolayı, cari açığın etkisinin ilk 6 ayda görülen etkisinden daha az olacağına işaret eden Çağlayan, kredi derecelendirme kurulu Fitch'in Türkiye'ye ilişkin değerlendirmesine katılmadığını kaydetti. Çağlayan, bunu söylerken rakamları, belgeleri baz aldığını ve Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyesi bir Bakan olarak bunları söylediğini ifade etti.
Bakan Çağlayan, IMF'nin büyüme tahminine ilişkin soru üzerine de IMF ve Dünya Bankası'nın Türkiye ile ilgili bugüne kadar büyüme hedeflerini bir türlü tutturamadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Onlar kadar revize eden başka yerler gördünüz mü? Nereden başladılar, nereye kadar geldiler? Bu noktada, IMF 2012'de yüzde 2,5 büyümeyi neye göre almış? Nereden, neye göre çıkarttılar? Çok şükür artık Türkiye'de pek görünmüyorlar. Eskiden geldiklerinde IMF heyeti bayram şekeri toplayanlar gibi kapı kapı gezerdi. Allaha şükürler olsun Türkiye bugün ciddi bir yapıya sahip oldu.
Cari açık ihmal edilecek bir konu değil tabii ama cari açık onların dediği gibi Türkiye açısından yüksek risk oluşturacak bir yapıda değildir. 2012 ile ilgili verdikleri rakamlar sadece IMF'nin söylediği rakamlardır. Bunlar aynen kredi derecelendirme kuruluşlarında olduğu gibi başkalarının da itibarını sarsabilir. Yani bu kadar sık makas değiştirmek çok doğru olmaz. Beklesinler bakalım, Orta Vadeli Program'daki rakamları revize edip tekrar ortaya koymamızı.
Onların söyledikleri kendi açısından önemli olabilir ama bizim açımızdan çok fazla dikkate alınmaması gerektiğini ifade ediyorum.''
Çağlayan, cari açıkla ilgili meselenin sadece Merkez Bankası ve BDDK'ya bırakılmış bir konu olmadığına işaret ederek, cari açığın üzerinde uzun süredir çalışılan bir konu olduğunu söyledi. Cari açığı oluşturan sektörler bazında tek tek çalışma yaptıklarını anlatan Çağlayan, bu sektörlerin başında enerjinin geldiğini kaydetti. Türkiye'de üretilmeyen ürünlerde yatırımları Türkiye'ye çekmeyi, enerjide de nükleer başta olmak üzere petrol ve doğal gaza bağımlılığı mümkün olduğunca azaltmayı hedeflediklerini belirten Çağlayan, ''Konuya her boyutuyla çalışıyoruz. Merkez Bankasının ve BDDK'nın son günlerde aldığı kararları da önemsiyorum. Mal ve hizmet üretimi, ticareti konusunda birleştirmek gerekiyor'' dedi.
'VATANDAŞ BİZDEN DAHA İYİ BİLİYOR NE YAPACAĞINI'
AK Parti Genel Başkanı Bülent Gedikli'nin sözlerinin hatırlatılması üzerine Çağlayan, ''arkadaşlarımızın söylediği sözler önemlidir ama Türkiye'de yürütme görevi hükümetindir'' diye konuştu.
Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) olarak vatandaşlara harcayın ya da harcamayın diye bir telkinlerinin olmadığını vurgulayan Çağlayan, vatandaşa söyleyebileceğinin kendi bütçesini dikkate alması, ihracatçılara söyleyebileceğinin ise aynı para biriminden borçlanıp, aynı para biriminden kazancı olmasının her zaman daha doğru olduğunu ve dikkat edilmesi gereken bir dönemde bulunulduğu kaydetti.
Bakan Çağlayan, ekonomi yönetimi olarak soğukkanlı olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bu noktada ekonomi yönetimi olarak vatandaşa bir telkinimiz söz konusu değil. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmıyoruz, tek tek radarlarımız, antenlerimiz iyi çalışıyor.
Vatandaş bizden çok daha iyi biliyor ne yapacağını. Türk insanı geçmişte birçok kriz gördü yaşadı. Tabii ki ayağını yorganına göre uzatacak. Benim vatandaşa kısın kısmayın şeklinde bir ifadem olmaz. Vatandaşımız kendi gelirleri noktasında kendi günlük yaşantısına devam edecektir.'' Önümüzdeki aylarda dünyada çok büyük problemler çıkmazsa bu yıl ihracatta 2008 yılının geçileceğini kaydeden Çağlayan, serbest bölgelerde de hizmet ve mal ticaretini öne çıkaracak çok önemli hedeflerinin bulunduğunu belirtti.
'YABANCI YATIRIM 10 MİLYAR DOLARA ULAŞACAK'
Çağlayan, Avrupa'da yaşanan krize yönelik soru üzerine, 2009 krizinin Türkiye için bir ön çalışma niteliği taşıdığını, sonuçların görüldüğünü, tecrübe edinildiğini anlattı.
Krizin ihracatı etkileyeceğini çünkü Avrupa'da bir talep daralması yaşanacağını belirten Çağlayan, ''Ama bu daralmayı finanse edecek, hedeflerimizden şaşmadan çalışmalarımız aynen devam ediyor. Yeni pazarlar, yeni işbirlikleri yeni bölgesel çalışmalar, durmak yok, koşmaya devam'' dedi.
Doğrudan yatırımların yüzde 75'inin Avrupa kaynaklı olduğunu da ifade eden Çağlayan, Avrupa'dan gelen doğrudan yatırımların nedeninin Türkiye'nin güvenli ülke olması, Türkiye'nin Avrupa'ya en yakın tedarikçi olması ve genç nüfusunun bulunması olduğunu söyledi.
''Biz artık kriz kelimesini çöpe attık'' diyen Çağlayan, Türkiye'nin ve siyasi istikrarın çok sağlam temelleri olduğunu kaydetti. Bakan Çağlayan, ''Türkiye açısından korkulacak hiçbir şey yoktur ama hiçbir şey yokmuş gibi davranmak da yoktur. Yıl sonuna kadar doğrudan yabancı yatırım seviyesi de 10 milyar dolara gelecek gibi görünüyor. Bu krizden Türkiye'nin eline yatırımlardan pay almada bir fırsat geçebileceğini ifade etmek istiyorum'' dedi.
Çağlayan, Bakan yardımcılarının önümüzdeki günlerde belirleneceğini kaydederek, Bakan yardımcılığı sisteminin Türkiye açısından son derece yararlı, iyi bir mekanizma olacağını söyledi.
İHRACAT 73 MİLYAR DOLARI AŞTI
Öte yandan Zafer Çağlayan, 1-20 Temmuz tarihleri arasında ihracatın, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 7,5 milyar dolar olduğunu söyledi.
Çağlayan, 1 Ocak-20 Temmuz tarihleri arasında da ihracatın, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23,6 artışla 73,2 milyar dolara ulaştığını açıkladı.
Çağlayan, ihracat rakamlarının, Orta Vadeli Program'daki hedeflerin çok rahat aşılacağını gösterdiğini söyledi.
İhracatta endişe edilecek bir şeyin olmadığını vurgulayan Bakan Çağlayan ''İhracatta durmak yok, tam yol ileri'' dedi.
- Etiketler :
- Haberler
