ABD’nin Utah eyaletinde faaliyet gösteren Mars Çöl Araştırma İstasyonu, Kızıl Gezegen’in keşfi için Dünya’da gerçekleştirilen en büyük projelerden biri.
Bilim insanları, Mars’ın kurak yüzeyini andıran Utah çöllerinde inşa edilen istasyonda, Kızıl Gezegen’de yaşıyormuşçasına araştırmalar yapıyor.
Belli bir süre istasyonda araştırma ve deneylere katılan gönüllüler, dışarıda oldukları her an uzay giysisi giymek zorundalar.
Gönüllüler arasında mühendisler, jeologlar, biyologlar ve diğer bilim alanlarında araştırmalar yapan uzmanlar yer alıyor.
Uzay giysileriyle çöl arazide gezinen ve araştırmalar yapan bilim insanları, taş örnekleri topluyor, arazinin haritasını çıkarıyor.
Görev sonrasında, kapsül biçimindeki istasyonlarında dönen araştırmacılar, burada kısıtlı su, elektrik ve oksijen kaynaklarını optimum seviyede kullanarak deneyler yapıyor.
İstasyondaki amaç, Dünya’dan milyonlarca kilometre uzaktaymış gibi hayatta kalmak için kaynakları en iyi şekilde kullanmak ve belirli bir sürede birçok deney gerçekleştirmek. İstasyona en yakın kasaba, nüfusu 250’in altında olan Hanksville.
Mars Çöl Araştırma İstasyonu’nda görev alan gönüllü bilim insanları, bir gün Mars’a ayak basmayı hayal eden insanlığın, Kızıl Gezegen’de hayatta kalabilmesi için nasıl hareket etmesi gerektiğini anlamaya çalışıyor.
En yakın yerleşim biriminden yüzlerce kilometre uzaklıkta bulunan istasyonda, araştırmacılar belli miktarda oksijen, deney cihazı, iletişim cihazları içeren çantalar kullanıyor ve kısıtlı donanımla göreve çıkıyor.
Mars Çöl Araştırma İstasyonu, kar amacı gütmeyen Mars Topluluğu örgütü tarafından idare ediliyor.
Örgüt, kış aylarında birkaç hafta boyunca altı kişiden oluşan bilim insanı ve mühendisleri çöl araziye gönderiyor.
Her ekip, çölde kurulan yaşam alanında iki hafta kalıyor. Burada sanki Mars’a gönderilmiş astronotlar gibi yaşıyor ve deney yapıyor.
Mars Çöl Araştırma İstasyonu’nun sloganı, ‘Mars, çağımızın en büyük mücadelesi.’
İstasyonun internet sayfasında, “Dünyadaki kıtaların toplamı kadar alana sahip olan Mars, hayatta kalmamız için tüm minerallere sahip.”
“Mars, Dünya’da bulduğumuz yaşamın, diğer gezegenlerde de bir model olup olamayacağını bize gösterecek. Veya, bir duvar halısının sadece çok küçük bir parçasıyı mıyız bunu göreceğiz.”
“Dahası, teknolojik bir medeniyetin kurulması için her türlü kaynaya sahip olan Mars’a adım atılması, insanlığın kökeninden daha büyük olan, çok gezegenli uzaya geçip geçemeyeceğinin de sınanması olacak.”
“Bilime çok büyük bir katkıda bulunmak, ilham almak ve gençlerimizi yönlendirmek, onlara sınırsız bir gelecek imkanı sunmak, Mars’ın bize sunduğu mücadeleyi kucakmalamızı garektiriyor.”
Mars Topluluğu, Utah’ın çölleri dışında Kanada’nın Arktik bölgesinde de bir istasyona sahip. İki diğer istasyonun ise Avustralya’nın çorak arazileri ile İzlanda’ya kurulması planlanıyor.
Birbirinden farklı yerlerin seçilmesinin sebebi, gelecekte insanların karşılaşabileceği her türlü yabancı yaşam ortamına hazırlıklı olmamız.
Utah’taki istasyonda 9 Mart’ta görevi sonan ekibin başında yer alan Melissa Battler, “Bizler kaşifiz. Önümüzde çok fazla engel var ancak hepsinin üstesinden gelebiliriz” dedi.
