‘Alacakaranlık’ Twilight serisinin Jacob Black’i Taylor Lautner, filmle elde ettiği şöhret hakkında konuşarak, “Alacakaranlık süresince aklımızın ucundan geçmeyecek bir dünyadaydık. Öylesine büyük, öylesine görkemli, öylesine çılgın” ifadelerini kullandı.
24 yaşındaki ABD’li oyuncu, Hürriyet’e verdiği röportajda şöhrete ilk kavuştuğu dönemi “korkutucu ve heyecan verici” olarak tanımladı.
Lautner “Özel hayat diye bir şey yoktu. O dönemde sinemaya gitmek, yemeğe çıkmak ya da sokakta yürümek imkansız gibi bir şeydi. Ama buna rağmen her dakikasından zevk aldım” dedi.
‘Alacakaranlık’ döneminde başından pek çok garip olay geçtiğini söyleyen oyuncu, “İmza almaya gelen kızlar, gözümün önünde iç çamaşırlarını çıkartıp popolarını imzalamamı istiyordu mesela” şeklinde konuştu.
Başından tuhaf bir seyahat macerası da geçtiğini söyleyen Lautner, “Kristen ve ben Brezilya’ya gitmiştik. Odamdayken üç bin, dört bin kadar genç kız oteli bastı. Otel yönetimi onları dışarı çıkarmak için polisi aramıştı” ifadesini kullandı.
“Hayranlarımız yaptıklarımızı ciddiye alıyor” diyen oyuncu, “O yüzden yaptığım, söylediğim her şeye dikkat ediyorum” şeklinde konuştu.
Oyunculuk dışında diğer tutkusunun insanlara yardım etmek olduğunu söyleyen Lautner şu ifadeleri kaydetti:
“Yardım gecelerine katılıyorum, hastane ziyaretleri yapıyorum. İnsanları acı çekerken görmekten nefret ediyorum. Onları gördükçe içinde bulunduğum koşullar için her gün şükrediyorum. Evet daha çabuk büyüdük ama duygusal ve hassas bir insanım.”
