The North Face yeni kumaş teknolojisi FUTURELIGH’ı CES’te tanıttı

The North Face’in 8-11 Ocak tarihlerinde Las Vegas’ta gerçekleştirilen CES 2019’da tanıttığı FUTURELIGH teknolojisi nefes alabilen, su geçirmez malzemelere yeni bir standart getirerek zorlu hava koşullarına karşı dış giyimin geleceğini yeniden şekillendiriyor.

The North Face yeni kumaş teknolojisi FUTURELIGH’ı CES’te tanıttı

The North Face 8-11 Ocak tarihlerinde Las Vegas’ta düzenlenen tüketici elektroniği fuarı CES’te yüksek teknolojili kumaşların geleceğinde devrim yaratacak FUTURELIGH’ı tanıttı. Yenilikçi ‘Nanospinning’ teknolojisi ve sürdürülebilir uygulamalar kullanılarak geliştirilen FUTURELIGH, halihazırda pazarda bulunan en ileri, nefes alabilen ve su geçirmez dış giyim malzemesi olarak dikkat çekti.

The North Face, FUTURELIGHT teknolojisiyle kumaş üretme sürecinde yeni uygulamalar aracılığıyla yeni bir sürdürülebilirlik standardı belirliyor. Bu gelişmeler, markanın geri dönüştürülmüş kumaşlar kullanarak ve üretimde kimyasal madde tüketimini azaltarak üç katmanlı giysiler yaratmasına imkan veriyor. Ayrıca üretimini güneş enerjisini kullandığı daha temiz enerjili bir fabrikada yapmasını sağlıyor.

Prömiyer kapsamında FUTURELIGH teknolojisini yenilikçi ve deneyimsel bir platform kullanarak sergilemek için marka, BMW’ya bağlı tasarım ajansı Designworks ile çalıştı. Bir sanal gerçeklik deneyimiyle gerçekleştirilen tanıtıma katılanlar, ‘nano ipliklerin iç dünyası’ ve FUTURELIGH malzemesinin benzersiz yapısıyla nefes alabilme, su geçirmezlik gibi kilit malzeme özellikleri arsında bir yolculuğa çıktılar.

The North Face yeni kumaş teknolojisi FUTURELIGH’ı CES’te tanıttı - 1

FUTURELIGHT kumaşın yaratılması için kullanılan devrim niteliğindeki ‘Nanospinning’ süreci, The North Face tasarımcılarının ilk defa bir kumaşın membranına hava geçirgenliği ekleyebilmesine olanak verdi. Yaratılan nano boyutlu delikler, toplam su geçirmezliği korurken normalin üzerinde gözenekli bir yapı oluşturuyor, havanın malzemeden geçmesini mümkün kılıyor ve her zamankinden daha fazla havalandırma sağlıyor. The North Face Sonbahar 2019 ürün grubunda tüketicilere sunulacak olan FUTURELIGHT kumaşı, markanın zirve performans koleksiyonlarında kullanılacak.

Nanospinning tasarımcılara ayrıca sporcuların ve tüketicilerin aktivitelerine ve çevre koşullarına yanıt verecek biçimde ağırlık, esneme, nefes alabilme, dayanıklılık, konstrüksiyon (örgü veya dokuma) ve doku gibi özellikleri ayarlayabilme kabiliyeti de sunuyor. Tasarımcılar esneklik gerektiren sportif aktiviteler için giysilerin nefes alabilme özelliğini ileriye taşıyarak ya da soğuk ve yağışlı iklimler için korumayı artırarak kumaşı spesifik kullanım amaçlarına göre özelleştirebiliyor. Bu faktörleri ayarlayabilme kabiliyetinin hazır giyimde bir emsali bulunmuyor.

The North Face Dağcılık Sporları Genel Müdürü Scott Mellin, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada: “Şu an için su geçirmez bir üründen beklenen gürültülü, sert ve katlanamaz olması. Teorik olarak FUTURELIGHT teknolojisini her şeyi nefes alabilen, su geçirmez ve rahat bir tasarım haline getirmek için kullanabiliriz. Gerçekten giymek isteyeceğiniz, su geçirmez bir tişört, süveter ve hatta denim olduğunu hayal edin. Bugün ceketler, çadırlar ve eldivenlerle başlıyoruz ama olasılıklar sınırsız olabilir. Devrimci olmak, The North Face markasının DNA’sındaki en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Şirketimiz bunun üzerinde inşa edildi, biz bugün hala oyunun kurallarını değiştirmenin gelecekte büyümenin anahtarı olduğuna inanıyoruz. Ekiplerimiz ürün teknolojisi portföyümüzün geleceği ve sporcularımız ile tüketicilerimiz için en iyi inovasyonu yaratmada sınırları ne kadar zorlayabilecekleri konusunda epey mesai harcıyorlar. FUTURELIGHT bu şekilde doğdu ve bu nedenle tüketicilerin beklentilerini sonsuza dek değiştireceklerini düşünüyorum” dedi.

The North Face yeni kumaş teknolojisi FUTURELIGH’ı CES’te tanıttı - 2

SPORCULAR TARAFINDAN TEST EDİLDİ

FUTURELIGHT, The North Face’in su geçirmez donanımlarından daha yüksek performans ve nefes alabilme özelliği bekleyen global sporcularından alınan ilhamla dünyanın en zorlu dağlarında doğdu. Malzeme, o zamandan beri markanın global sporcuları tarafından kapsamlı bir şekilde test edildi ve Himalayalarda Lhotse ve Everest de dahil olmak üzere en yüksek zirvelerde ve en sert koşullarda kullanılarak keşif yolculuklarına uygun olduğunu kanıtladı. FUTURELIGHT kumaşı test edilirken The North Face dağcılık ekibinden Jim Morrison, partneri Hilaree Nelson ile birlikte 2018 yılında Everest ve Cho Oyu dahil 8.000 metrelik üç zirveye tırmandı ve Lhotse Couilor’dan dünyanın ilk inişini gerçekleştirdi.

The North Face sporcularının takım kaptanı Nelson ise FUTURELIGHT ile ilgili olarak şu açıklamada bulundu: “Dünya klasmanındaki tırmanıcı, kayakçı, dağcı, snowboard’cu ve patika koşucusu gibi sporculardan oluşan ekibimiz, FUTURELIGHT teknolojisini dünyanın her yanındaki değişik hava ve iklim koşullarında kanıtlamak için her disiplinde son iki yıldır titizlikle test ediyor.

Dağlarda geçirdiğim bu kadar yıldır, FUTURELIGHT kadar iyi hareket eden ve performans gösteren başka bir ürün deneyimlemedim.”

The North Face ayrıca FUTURELIGHT kumaşın sınırlarını zorlamak için dünyaca tanınmış güvenlik belgelendirme ve test kuruluşu UL (Underwriters Laboratories) de dahil bağımsız uzmanlardan oluşan çeşitli üçüncü partilerle de çalıştı. UL ağırlıklı olarak itfaiyeciler, acil tıp görevlileri ve tehlikeli madde müdahale ekiplerinin kullandığı ilk müdahale donanımlarını belgelendiren Ulusal Yangın Koruma Derneği (NFPA) için su geçirmezliği test eden bir kuruluş. UL tarafından geliştirilen test yöntemleri outdoor sektörünün mevcut standardından yüzde 50 oranında daha sıkı olarak tanımlanıyor.

Underwriters Laboratories’den Michael Seward, “FUTURELIGHT için uygulanan sıvı bütünlüğü testi, UL’nin NFPA için yaptığı teste kıyasla daha da ekstrem. Bu da FUTURELIGHT kumaşın sadece tamamen su geçirmez olduğunu değil aynı zamanda outdoor koşullardaki en zorlu keşif yolculuklarına da uygunluğunu kanıtlıyor” dedi.

Sayfa Yükleniyor...