28 yıl önce sahada, şimdi sınıfta

Burhan Kuzu’nun yumurtayla protesto edildiği gösteride, polise sandalye fırlatırken görüntülenen Hasan Hüseyin Özkan 28 yıl önce Galatasaray maçında sahaya inmiş.

28 yıl önce sahada, şimdi sınıfta

Bazı televizyon kanallarının ‘eyleme okul dışından katılan yaşlı kişiler dikkat çekti’ şeklinde yansıttığı Hasan Hüseyin Özkan, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde macerasının 1974 yılında başladığını anlattı. Özkan’ın hayatı oldukça ilginç.

1978-1979 yıllarında öğrenci derneği başkanlığı yapan Özkan, 12 Eylül darbesi sonrası arananlar listesinde yer alınca Avusturya’ya iltica başvurusunda bulunmuş. Özkan 1982 yılında Galatasaray maçı sırasında sahaya inerek "Faşist Cunta ve Anayasasına Hayır" pankartı açtıktan sonra Avusturya hükümetinin baskısıyla bu ülkeden ayrılarak İsveç’e yerleşmiş.

İki yıl öncesine kadar İsveç’te işçi olarak çalışan Özkan, emekli olduktan sonra ’ye dönerek, öğrenci affıyla okulu bıraktığı üçüncü sınıftan eğitimine devam etmiş. Radikal gazetesinin haberine göre bu yıl son sınıf öğrencisi olan Özkan, "12 Eylül benim eğitim hakkımı elimden almıştı. Bu hakkımı geri almalıyım ve okulu bitirmeliyim diye düşünerek aftan yararlandık" dedi. Özkan biri 12, diğeri 17 yaşında iki çocuk babası.

"Yaşananların müsebbibi olarak" gösterilmekten şikâyetçi olan Özkan, sohbete başlarken ilk olarak "İnan ki öğrenciyim" diyerek öğrenci kimliğini gösterdi. Okula gelinceye kadar panelden ve yapılacak eylemden haberi olmadığını söyleyen Özkan, "Okula geldiğim zaman Süheyl Batum protesto ediliyordu. İlgilenmedim. Kantindeydim. Ama ardından okula 200 sivil polisin arasında Burhan Kuzu girince, bir anayasacının bu şekilde okula girmesine tepki gösterdim. Alkışla bu durumu protesto ettim. İçeride yumurta atıldığından da haberim yoktu.

Öğrenciler Kuzu’nun peşinden çıkınca 76’da yaşanan bir olay aklıma geldi. Faşistler okula saldırmış, saldırıyı püskürterek arkalarından çıktığımızda üzerimize ateş açmışlardı. İki arkadaşımız yaşamını yitirdi. Aynı şekilde çocuklar çıkınca polisin saldıracağından kortum ve ortalığı sakinleştirmeye ve öğrencileri dışarı çıkarmamaya çalıştım. Bunun da kameralara yansımış olması lazım. Ancak çocuklar barikat yaptı. Kuzu’nun içerde olduğundan haberim yoktu. Polis barikatı yıkıp, gaz sıkarak okula girince öğrencilere saldıracağını, kafa göz yaracağını düşünerek, sandalyeyi fırlattım ve önlemeye çalıştım. Bu sadece bir refleksti. Saçı sakalı beyazlamışların da protesto hakkı vardır" dedi.

Okulda hiç bir öğrenci grubuyla organik bağlantısının olmadığını söyleyen Özkan, "Onlar benim sadece okul arkadaşlarım. Onları yönlendirmem gibi bir şey söz konusu olamaz" diye konuştu.

Özkan, akşam eve gidince kendisini televizyonda gördüğünü ve şaşırdığını belirterek, "Sabah da bir kanalda beni provakatör olarak tanıtıyorlardı. Telefon ile aradım ve bültene bağlandım. Ama bu suçlamalar durmadı. Bu ülkenin birirnci ağzı beni provakatör olarak ilan etti. Şu andan itibaren bu ülkede can güvenliğim yok. Bu nedenle Başbakan Erdoğan hakkında 1 TL’lik tazminat davası açacağım" dedi.

Kuzu’nun, AKP tarafından kurban olarak fakülteye gönderildiğini söyleyen Özkan, "İstanbul’da yaşanan polis şiddetini Kuzu’ya atılan yumurtayla örtmeye çalışıyorlar" dedi.

Sayfa Yükleniyor...