Bahçeli: Kürt açılımı, PKK'yı meşru kılmaktır

MHP lideri Bahçeli, Kürt açılım sürecinin, 'PKK'nın bölücü amaçlarına siyasi yol ve yöntemlerle ulaşmasının kabul edilmesi' anlamına geldiğini söyledi.

Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine yer verdi.

Bahçeli, ''Türkiye'nin, çok ağır krizlerle boğuştuğu bu ortamda TBMM'nin, Başbakan'ın inat ve ihtirasları uğruna Suriye sınır bölgesindeki mayınların temizlenmesi yasasıyla kilitlenmesi, AKP iktidarının kara sayfalarından birisi olarak tarihe geçmiştir. Başbakan Erdoğan'ın açık şantajına maruz kalan AKP Grubu tereddütü kaldırmış ve fire vermiş olmasına rağmen sayısal çoğunluğu ile yasayı Meclisten geçirmiştir'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Temmuz ayında da çalışmak zorunda kalınacağına dair sözleri üzerine, partisinin milletvekillerin yaz tatilinin, Suriye ile Türkiye arasındaki 517 kilometrelik sınıra feda edildiğini kaydeden Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den yasayı veto etmesini beklediklerini bildirdi. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın konuyla ilgili yaptığı açıklamalarla kamuoyunda ve kendi partisinin milletvekillerinde oluşan kuşkuları gideremediğini öne sürdü.

VATANSEVERLİĞİN ÖLÇÜTLERİ
Başbakan'ın, aralarında İsrail'in de olabileceği yabancı firmalara, kurgulanmış bir yasa hazırlığıyla ihalenin birilerine söz verilmiş olduğu yönünde eleştiriler bulunduğunu vurgulayan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a yönelik şunları söyledi: ''Biz Başbakan Erdoğan'ın geçmişteki icraatlarıyla tezgah altı siyaset ve pazarlık üslubunu iyi biliriz. Dayatma ve telkinlere açık, teslimiyet üzerine kurulu zihniyetinin müzakere adı altında nasıl tavizlere zorlandığının farkındayız.

Biz, sizin kim olduğunuzu yedi yıla yaklaşan icraatınızla öğrendik. Bu açıdan kendinizi bize anlatarak vakit kaybetmeyiniz. Siz bizleri bırakınız da özel ilişkiler konusunda uyanmaya başlayan kendi partinizin milletvekillerini ikna ediniz. Muhalefet partilerine 'siz ne hakla ihanet kelimesini ağzına alabiliyorsunuz, bizim vatan sevgimizi ne hakla değerlendirmeye çalışıyorsunuz' diye soran Başbakan'a burada hatırlatmak isteriz.

Bir siyasetçi için en hazin tecelli vatan sevgisinin muhalif partiler tarafından değil bizzat kendi geçmişi, siyasi sicili ve fiilleri ile sorgulanıyor olmasıdır.''

Vatanseverliğin değişmez ve tartışılmaz ölçülerinin ''Türkiye'nin milli çıkarlarını, onurunu ve haysiyetini korumak, milli birliğine ve değerlerine sahip çıkmak'' olduğunu vurgulayan Bahçeli, ''Bu kriterler doğrultusunda Başbakan'a, vatan sevgisini ölçmek için; Ermenistan'a teslim olmak anlamına gelen, kamuoyu tepkisi nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldığı Erivan açılımına bakmasını, Barzani ile başlattığı ve PKK ile dolaylı müzakere zeminine kayan Erbil açılımını hatırlamasını ve etnik bölücülüğün taleplerini hayata geçirmek için uygun zaman ve zemin kolladığı siyasi çözümün ne anlama geldiğini düşünmesini tavsiye ederim'' diye konuştu.

'YAZILAN SENARYO, SAHNEYE KONULMUŞTUR'
MHP Lideri Bahçeli, soğuk savaş döneminden sonra ortaya çıkan tek kutuplu dünya arayışı esnasında ABD'nin tehditkar ve zorlayıcı politikalarının, insanlığın acılarını daha da artırdığını belirterek, özellikle Orta Doğu ve Avrasya'da enerji ve su kaynaklarını kontrole yönelik stratejilerinin, ABD'nin askeri ve ekonomik ağırlıklarını ve vizyonunu bu coğrafyalara yöneltmesine neden olduğunu savundu.

ABD Başkanı Barack Obama'nın görevi devraldıktan sonra iyimser mesajlardan ve duygusal hitaplardan başka bir gelişmeye şahit olunmadığını söyleyen Bahçeli, sözlerin eyleme dönüşüp dönüşmeyeceğinini, zaman ve uygulamaların göstereceğini söyledi.

Bahçeli, İmralı'daki tecrit şartlarının kaldırılarak misafirhaneye çevrilmeye çalışıldığı, Türkçe'ye alternatif resmi dil arayışlarının devam ettiği, Yugoslavya, İspanya, Almanya ve İskoçya ayrışma modellerinin piyasaya sürüldüğü, milletvekillerinin adalete hesap vermekten kaçınarak mahkemeye meydan okuduğu bir sürecin millete çözüm olarak dayatılmaya çalışıldığını belirtti.

Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: ''Bu yeni safhada yazılan senaryo; aşiret reisleri ile nihai kucaklaşma, Irak'tan çekilmeye hazırlanan ABD'nin bölgedeki emanetçisi olma, bölücü taleplere anayasal kılıf bulma, terörü ve teröristi aklamaya çalışma, milli geçmişi karalama ve sorgulama, devletin temel yapısını değiştirme ve milletin birliğine mayın döşeme olarak, sahneye konulmuştur. AKP'nin siyasi çözüm adı altında hayata geçirmeyi amaçladığı bu süreç, Türkiye'de etnik temelde ayrı bir millet ve milli azınlık olduğunun kabulünü ve devletin niteliği ve yapısının bu ayrışmaya hukuki ve siyasi temel kazandıracak şekilde yeniden düzenlenmesini öngören bir çözülme sürecidir.

Anayasamızın değişmez hükümlerinde ifadesini bulan devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve üniter yapısına alenen aykırı olan bu proje, Türkiye'nin milli devlet niteliğinin ve üniter siyasi yapısının tasfiye sürecidir. Bu siyasi açılım süreci, PKK'nın değişmeyen bölücü amaçlarına siyasi yol ve yöntemlerle ulaşmasının kabul edilmesi anlamına gelen, bunlara siyasi ve hukuki meşruiyet zemini kazandıran bir teslimiyet sürecidir. "

Sayfa Yükleniyor...