Davutoğlu: Türbandan kaçamazsınız

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 7. Boğaziçi Konferansı'nın kapanışında türban sorununa değindi. Davutoğlu, İngilizce yaptığı konuşmasında "Türbana direnebilirsiniz ama kaçamazsınız" dedi.

7. Boğaziçi Konferansı, basına kapalı gerçekleşen panellerin ardından düzenlenen kapanış oturumuyla sona erdi.

Konferansın kapanışında konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'nin şu anda son derece kapsamlı bir dönüşüm geçirdiğini, hala soğuk savaş mantığıyla hareket edenlerin, bu dönüşümün farklı yönlerini anlamayabileceğini söyledi.

Davutoğlu, demokrasilerde sosyal hareketliliğin de bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Kendi geçmişimden bir örnek vereyim. Ben Toroslar bölgesinin bir köyünden geliyorum. Konyalıyım. Babam ve büyük dedemler 1950'lere, çok partili rejime geçilinceye kadar köylerinden sadece tek bir sebeple çıkmışlar, o da Osmanlı Devleti savaş ilan ettiği zaman. Yani askere ihtiyaç olmuş, orduya katılmak için köylerinden ayrılmışlar. Daha sonra köylerine geri dönmüşler. O durum devam etseydi, tek partili rejim devam etseydi, ben çiftçi olacaktım. Demokrasi sayesinde olmadım. Demek ki, demokrasi işe yarıyor. Kimse sosyal hareketlilikten korkmamalı. Sosyal hareketlilik geleneksel değerleri üniversitelere, şehir hayatına, bütün hayata taşıyacaktır. Başörtüsü meselesi de böyle görülmeli. Bu aslında demokratik dönüşümün doğal sonucudur. Kimse de buna direnmemeli. 5-10 yıl boyunca direnebilirsiniz, ama bu gündemden kaçamazsınız. Tek çözüm, mutlak özgürlüklerdir. Düşünce ve yaşam tarzı özgürlüğü... Şimdi yaşam tarzı çok popüler bir kavram haline geldi. Birbirimize saygı göstermek zorundayız. Mesele bu. Bu bir yükümlülük, tehdit değil, zenginliktir. Ben iç politikada 'tehdit' gibi bir kavramı kabul etmiyorum. Bir ülke sürekli tehdit kavramından bahsediyorsa, bu ülke kurşunu kendi bacağına sıkıyordur, kendi bindiği dalı kesiyordur. Demokratik dönüşümle birlikte sosyal hareketlilik de devam edecektir.

Yeni Anayasa yazım süreci, mevzuatlar, AB'ye giriş, bunların hepsi buna paralel ve tamamlayıcı olmalı. Başka bir seçenek yok. Yüksek sosyal hareketlilikten yana olma ve siyasi katılımı daha artırma AB'nin değil, bizim değerimizdir. Hiç kimse laiklik ile demokrasi arasında negatif bir bağlantı kurmaya kalkışmasın, pozitif bir bağlantı olmalı. Demokrasi ve laiklik arasında kısıtlayıcı değil, ufuk açıcı bir bağlantı kurulmalı. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz.''

Sayfa Yükleniyor...