‘Duygusal zeka sayesinde başardılar’

Teradata’nın tek kadın ülke müdürü olan Gamze Aydın, Apple’ın kurucuları  Steve Jobs ve Steve Wozniak’ın ‘duygusal zeka sayesinde başarılı olduklarını’ düşünüyor.

‘Duygusal zeka sayesinde başardılar’

, özellikle bankacılık ve telekomünikasyon alanlarındaki büyüme hızıyla birçok Avrupa ülkesini geride bırakmış durumda. Kamudan imalata kadar firmaların Bilişim Teknolojileri (BT) altyapıları çok büyük bir dönüşüm geçiriyor. Yöneticiler, hızla artan müşterilerine etkin hizmet sunmanın yanı sıra her gün milyonlarca verinin aktığı sosyal medyayı analiz etmek, işlenmesi gereken bilgiyi etkin bir şekilde depolamak zorunda.


Teradata’nın faaliyet gösterdiği 70 ülkedeki tek kadın ülke müdürü olan Gamze Aydın, modern çağın sunduğu yenilikleri nasıl çözüme çevirdiklerini ntvmsnbc’ye anlattı. Aydın, yöneticilerin veri depolama ve analizi alanında dikkat etmesi gereken konulara değinirken, müşterilere daha iyi hizmet sunmak ve yenilikleri görebilmek adına duygusal zekanın büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Teradata şirketler için nasıl bir hizmet sunuyor?

Teradata’nın iş alanını veri ambarı, karar destek sistemleri ve iş zekası olarak tanımlayabiliriz. İş zekası başlığı altında LinkedIn örneği verebilirim. LinkedIn kullanıcısıysanız, ‘Tanıyor olabileceğiniz kişiler’ içeriğini biliyorsunuzdur. Bu içerik, Teradata teknolojileri ve yazılımlarıyla sunulan bir çözüm. Yazılım, matematiksel hesaplamalar yaparak, tanıyor olabileceğiniz diğer kullanıcıları karşısına çıkarıyor. Burada karşımıza çıkan birden fazla teknolojiyi Teradata kendi bünyesinde sunuyor. Birincisi, bir donanım teknolojisi söz konusu. Donanım üzerinde yazılımlar ve bu sisteme uygun uygulamalar var. Bunların yanında destek birimi ve sürekli geliştirme faaliyetleri var. Kısaca, Teradata’yı bir akıllı telefon gibi de düşünebilirsiniz. Tek elden tüm bu hizmetlere sahip olabiliyorsunuz.

Asıl hizmetinimiz ise donanımda saklanan verinin analiz edilmesi. Örneğin bir telekomünikasyon şirketinin en büyük verisi müşterilerin kendisi. Müşterilerin konuşmaları, faturaları, kampanyalar vb. tüm bilgiler donanım üzerinde duruyor. Bilgiyi değerli hale getiren ise sunduğumuz yazılımlar. Donanım ve yazılım üzerinde ise analitik araçlar dediğimiz iş uygulamaları var. Bu uygulamalar iş faaliyetleri analizi ve rapor hazırlanması, tahminlerde bulunmak için kullanılıyor.

Donanım sunduğunuz hizmetler için nasıl bir önem taşıyor?

Donanım, sektörlerin ihtiyaçlarına göre öne çıkan bir özellik. Özellikler regülasyon sağlayıcı kurumlar çok fazla raporlama ihtiyacı duyuyor. Firmalar, müşterilerin 3 veya 5 ay öncesine uzanan bilgilerine erişmek isteyebilir. Ancak daha önceki zamanlara ait bilgilerin de saklanması gerekiyor. Özellikle bankacılık ve telekomünikasyon sektörlerinde verilerin yedeklenmesi de büyük önem taşıyor çünkü donanım nihayetinde bozulabiliyor. Bazı firmalar sistem mimarisi gereğince veya gereksinimleri kapsamında yedekleme altyapısı istemeyebiliyor ancak bu hatalı bir yaklaşım ve biz tüm müşterilerimize yedekleme öneriyoruz. Yedekleme yapmayan firmalar eninde sonunda bunu yapmak zorunda kalıyor.

“MÜŞTERİLER GEÇMİŞE KIYASLA ÇOK DAHA BİLİNÇLİ”

Sunduğunuz yazılımlar şirketlerin sahip olduğu Büyük Veri’yi nasıl değerli hale getiriyor?

Örneğin müşterilerimiz arasında bulunan Apple’dan bir örnek verebilirim. AppStore’da bir uygulama indirdiğiniz veya gözden geçirdiğiniz zaman, size hemen bağlantılı diğer uygulamaları öneriyor. Bu da bir Teradata hizmeti. Geçmişte Excel gibi programlarla analizler yapılabiliyordu. Ancak bugün müşteri sayısı çok fazla, aynı zamanda çok fazla kanal var. İnsanlar mağazalardan veya internetten alışveriş yapabilir, alışveriş öncesine sosyal medyadan araştırma yapabilir. Tüm bu kanalları bir araya getirmek için belli araçlar gerekiyor. Kısaca kulllandığımız motorlar tüm bu kanalları bir araya getiriyor ve kişiye özel reklam sunan arama motorları, sosyal ağlar gibi işlev gösteriyor.

Şirketler ‘Büyük Veri’nin anlamını çözebildi mi?  

Büyük Veri adına zor olan şey, alışılmış bir sistem içinde yer almaması. Ek olarak, sadece sosyal medyayı takip etmek yeterli değil. Çünkü sadece internetten alışveriş yapmadığınız gibi, düşüncelerinizi mağazalardaki izlenimleriniz de değiştirebiliyor. Dahası, internetten araştırıp, mağazadan alışveriş yapabiliyorsunuz. Büyük Veri’nin ve sunduğumuz yazılımların önemi burada ortaya çıkıyor. Çünkü tüm bu verileri bir araya getirip analiz etmeniz gerekiyor. ‘Müşterinin 360 görünümü’ ifadesiyle bahsettiğimiz ana görüntünün gerçekliği burada yatıyor. Büyük Veri’den değer çıkarmak istiyorsanız, elinizdeki mevcut verileri entegre ederek analiz yapabilmeniz gerekir. Aksi takdirde muhakkak eksik bir nokta kalıyor. Örneğin bankalar bugün ATM’lerden çağrı merkezlerine, sosyal medya sayfalarına kadar birçok kanalı bir araya getirmeli.

En büyük biriminiz danışmanlık. Bu piyasası hakkında neye işaret ediyor?

Satış sonrası çözümlerin doğru bir şekilde kullanılıyor olması, sunduğumuz hizmetlerin etkinliğinin artmasını sağlayacaktır. Teradata SQL (yapısal sorgu dili) kullanıyor. Bugün üniversite mezunu olan gençler bu dili kullanabiliyor. İş zekası kapsamında bazı Teradata’ya özel kısımlar söz konusu ancak kısa bir eğitimle bunu öğreteyoruz. Tecrübenin iseçok önemli olan bir faktör. SQL dilinde uzman bir danışman çok daha hızlı ve etkin analiz yapabiliyor.

Türkiye’deki kurumların BT altyapısının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Türkiye’ye baktığımızda, özellikle bankacılık ve telekomünikasyon alanlarında BT yatırımı oldukça ileri bir düzeyde. Özellikle müşteri hizmetleri dalında baktığımızda Avrupa’ya kıyasla daha iyiyiz. Bunun sebebi nüfusumuzun çok genç olması. Teknolojiyle adaptasyonu olmayan bir şirket, kesinlikle mevcut müşteri kitlesini elinde  tutamaz. Yaşanan rekabet şirketleri zaten teknolojiyle iç içe olmaya itiyor. Ancak teknolojilerin stratejik açıdan verimli bir şekilde uygulanması açısından sıkıntılar yaşanıyor. Teknolojiler ve uygulamaları parça parça beliriyor. Ancak hepsinin bir şemsiyede toplanması lazım. Rekabetin şirketleri daha iyi stratejiler kurmaya iteceğini düşünüyorum. Çünkü müşteriler artık daha bilgili ve araştırma yaparak, ne istediğini bilerek size geliyor. 13 yaşımdaki oğlumu bile örnek verebilirim. O yaşlardaki bir çocuğun akıllı telefonda Apple tercih etmesini beklersiniz ama özellikleri karşılaştırıp başka markaları seçebiliyor.

“THY SOSYAL MEDYADA ÇOK BAŞARILI”

Üniversitelerle yaptığınız çalışmaların ana amacı sektöre insan kazandırmak mı?

Türkiye’de faaliyet gösteren bir firma ve Türk yöneticiler olarak, sektörü de beslememiz gerekiyor. Türkiye’de ‘hep yenilik eksik, başkalarının düşüncelerini kopyalarak ilerliyoruz’ düşüncesi hakim. Teradata 30 yıllık bir firma ve kurulduğu günden bu yana üniversitelerle işbiriğine gidiyor. Teradata, CitiBank ile California Teknoloji Enstitüsü’nün (CalTech), veriler üzerinde daha iyi analiz yapılması için yaptıkları bir araştırmadan doğan bir şirket. Apple veya Dell gibi garaj veya kampüste kurulmuş bir firma gibi değil. Kuruluş şekli bakımından üniversitelerle hep iç içe ve yöneticileri çeşitli üniversitelerde eğitim vermeye devam ediyor. Türkiye’de birçok üniversitede profesörlerimiz Teradara’nın Üniversite Ağı’ndan yararlanıyor. TeraData’nın uzmanlık alanlarının öğrenciler ve akademisyenler paylaşılması, teknik bilgimizin üniversitelere aktarılması birinci amacımız. İkincisi, mezun olan gençlerin hangi alanda çalışmasını istediğini bilmesi konusunda yardımcı oluyoruz. Bir üçüncü faydamız, Teradata kaynağı sağlıyor olmamız, bize ticari fayda sağlaması konusunda önem taşıyor.

Özellikle devlet kurumlarının ve büyük şirketlerin BT altyapılarının güvenli olduğunu düşünüyor musunuz?

Çok kritik müşterilerimiz var ancak hiçbiri dışarı açık sistemler kullanmıyor. Dışarı açık sistemler söz konusu olmadığı için içeriden bir müdahale olmadığı sürece güvenlik açığı olmaz. Şirket içindeki ihlallere karşı da belli önlemler alarak bilgileri sadece belli kişilere görülecek şekilde kısıtlayabliyorsunuz. Güvenlik özellikle çok büyük miktarda müşteri bilgisine sahip olan şirketler için çok kritik bir konu.

Geçtiğimiz günlerde Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’in hesabını hack’leyen bir gencin haberini okudum. Güvenliğe ne kadar dikkat edilse de, sanırım gençlerin önüne geçilemiyor. Kısaca hiç büyük konuşmamak lazım. Bu gençleri buldukları açıklar için ödüllendirmek gerekir.

Türkiye’de şirketler Büyük Veri’den yararlanabilmek konusunda ne kadar başarılı?

Büyük Veri’nin tam olarak anlaşıldığı konusunda halen şüpheliyim. Tanımlama güçlüğü daha da devam edecek diye düşünüyorum. Bunun da olması çok doğal çünkü bu verinin kontrol edilebilmesi pek mümkün değil. Birinci soru işareti de burada yatıyor. Şirketler geçmişte kendi sistemlerinde beliren verileri kontrol edebiliyordu. Ancak bilgi bugün sayısız kanaldan karşılarına çıkıyor. İkinci olarak, çok büyük miktarda veriyi depolamak ve analiz etmek hem çok maliyetli hem de çok vakit alıyor. Bir üçüncü soru, çok esnek, gerçek zamanlı bir sistem kurmak zorunda olmanız. Sosyal medyada her gün yapılan binlerce yorum, paylaşımı nasıl analiz edeceksiniz? Bir müşteriden gelen şikayete 3-5 gün sonra yapılacak geri dönüşün hiçbir değeri yok. Bir diğer ama son olmayan soru, tüm bu yeni uygulamaların mevcut sisteme nasıl entegre edileceği. Kısaca, Büyük Veri hakkında cevaplanmamış çok fazla soru var. Bu yüzden bazı firmalar biraz bekleyip bu kavramın sektöre nasıl oturacağını görmek istiyor.

Sosyal medya alanındaki başarısıyla öne çıkan bir firma var mı?

Türk Hava Yolları (THY) gibi bazı firmalar sosyal medya alanında çok ciddi çalışma sergiliyor. THY, sosyal medyada kendilerine gelen bilgileri anında üst yönetimle paylaşıyorlar ve buna göre hareket ediyor. Bir örnek verirsek; uzun bir yolculukta müşteri sıcaklığın düşürülmesini istiyor ama sıcaklık düşürülmüyor. Sosyal medyadan bu şikayetini paylaşıyor ve yerden uçağı arayıp bu şikayeti bildiriyorlar. Bu şekilde, THY uçağına binmem diyen yabancı müşterilerin bile fikrini değiştirdiğini biliyorum. Dolayısıyla bir anlık tepki gösterecek ekip, bir de veri analizi yapacak ekip kurulması gerekiyor.

Burada ‘veri bilimcisi’ adı verilen uzmanlardan ekipler kurulması gerekli. Yani verilerin birbirleriyle nasıl entegre edileceğini bilen kişiler yetirilmeli. Yapılabilecek en büyük hata, yapısal olmayan veri olarak adlandırdığımız Büyük Veri’nin tek bir ortamda toplanıp burada yalın olarak, işlenmeden tutulması. En azından sosyal medya ekibi kurarak anında geri bildirim yaparak hareket edilmesi çok daha ucuz ve etkin bir çözüm olur.

Türkiye’nin başta bankacılık ve telekomünikasyon olmak üzere birçok sektörde büyüme yaşadığını biliyoruz. Peki büyümenin asıl belirleyici faktörü ne?

Bankacılık, kamu, perakende, hizmet yönüyle havacılık gibi sektörler giderek gelişiyor. Mutlu vatandaş/müşteri anlayışı önem kazandığı için belli sektörler başta olmak üzere şirketlerin BT yatırımları arttı. Kendi açımızdan baktığımızda, Teradata küresel bir şirket ve bölgesel olarak sektörün nasıl yansıdığı, bakış açısını da etkiliyor. Türkiye’de olumlu gelişmelerin yanı sıra olumsuz faktörler de var. Türkiye için kapalı çarşı pazarı diyebiliriz. Çok gelişmiş ürünler satsak bile pazarlık payına çok önem veriyoruz. Kültür olarak ülkemizi çok iyi anlamamız ve anlatmamız lazım. Duygusal anlamda iş yapmayı seviyoruz. Dünyanın en iyi teknolojisini kullanan şirket de olsanız, yerel sektör sizi nasıl anlıyorsa seviyeniz ona göre belirir. Teradata Türkiye’ye her zaman çok önem verdi ve biz son iki yılda ekip olarak Türkiye’yi çok iyi anlattık. Bu süre içinde yatırımların önemli derecede artmasının sebebi de bu.

Verilerin ana kaynağı olan müşteriler şirketlere nasıl bir değer katıyor?

Teradata olarak büyük şirketlerle, bilgileri halka sunulan bir hisse değerlemesi karşılaştırması yaptık. Microsoft HP Oracle, IBM ve apple’ın, yani halka arz edilmiş tüm şirketlerin karşılaştırmasını yaptık ki Apple’ı espri olsun diye koyduk, çünkü değeri çok yüksek. Karşılaştırma sonucunda Apple ve Teradata’nın değerlemesi birbirine paralel çıktı. Bunun sebebi, veririn öneminde yatıyor. Şirket satın almalarına göz atın. Şirketlerin varlığı, müşteri bilgisine göre ölçülüyor. Türkiye’deki şirket satın alımlarına bakıldığında, şirketlerin veri hacmine, yani müşteri bilgisi hacmine bakıldığını görüyoruz. Bu anlamda, Teradata açısından hem Türkiye’nin konumu gereği, bölge ülkelere açılan bir merkez olduğumuz düşünüldüğünde, farklı coğrafyalara da hizmet satabiliriz.

Türkiye’deki gelişimler ve yatırımlar nasıl bir tablo sunuyor?

Türkiye’nin halen katetmesi gereken çok yol var. Ancak yeni nesli Avrupa ile karşılaştırdığımızda, çok akıllı bir nüfusa sahip olduğumuzu görüyorum ve verimlliğin ciddi oranda artacağına inanıyorum. Bazı kurumların, SAP gibi Türkiye’ye çok ciddi yatırımları var. Almanya’nın yazılım alanındaki öncü firmalarından biri kalifiye personel ihtiyacı duyuyor. Teradata ekibi olarak genç bir ekip olsak da, şimdiden dört bölge yetkilisi barındıyoruz. Kısaca geleceğin Türkiye için olumlu olduğuna inanıyorum.

‘Duygusal zeka sayesinde başardılar’  - 1 Teradata Türkiye Ülke Müdürü Gamze Aydın.

“JOBS VE WOZNIAK DUYGUSAL ZEKA SAYESİNE BAŞARILI OLDU”

ABD’de Yahoo! CEO’su Marisa Mayer ve Facebook COO’su Sherly Sandberg, teknoloji dünyasında öne çıkan önemli kadın yöneticilerden ikisi. TeraData’nın 70 ülke müdürü arasında tek kadın ise sizsiniz. Kadınların BT dünyasındaki yerini nasıl görüyorsunuz?

70 ülkede tek kadın yönetici olmak şahsen güzel bir duygu. Ama bir o kadar da üzücü. Çünkü ben kadın-erkek eşitliğine inanan biriyim. Pozitif ayrımcılığının olmaması gerektiğini düşünüyorum. Olduğunu da söylemiyorum ama buna karşı çıkan insanların olmasını görmek güzel bir şey. Teradata’nın bölge yöneticilerinin 35-35 olmasını isterdim. Tabii ki ileride tablo bu olacak anlamına gelmiyor. Türkiye’de bankacılığa, telekomünikasyona, BT’ye baktığımızda çok daha dengeli bir tablo var. Bu durum beyaz yakalıdan mavi yakalıya gittikçe bozuluyor. Ama paranın döndüdüğü endüstrilere baktığınızda, durum daha olumlu. Dengenin kurulması adına bu güzel bir gelişme. Kadınların, geniş perspektifte çok daha iyi düşünebildiğini savunuyorum. Erkeklerin daha farklı nitelikleri var ve denge kurulduğu sürece birbirlerini tamamlama özelliği artacak.

Duygusal zekayı öne çıkaran bir yöneticisiniz. BT, mobil veya donanım olsun, teknolojinin her alanında duygusal zekanın nasıl bir etkisi olabilir?

‘jOBS’ filminden örnek vermek istiyorum. Birçokları beğenmedi ama ben beğendim. Şirketi kurarken şu dikkatinizi çekiyor: Birincisi, gerçekten çekirdekten mühendis olanlar var. Oturmuş bilgisayar yapmış ama bunun farkında bile değil. Diğeri, yani Steve Jobs ise ‘bu satılır’ diyor. Duygusal zeka bir anlamda bu. Bir şeyi içinizde hissetmek ve bir vizyona oturtmak. Daha normal insanlar gözünden bakıldığında ise sadece Türk insanının değil, tüm insanların duygusal olduğunu düşünüyorum.

Kadınların duygusal zekalarının, altıncı hislerinin daha kuvvetli olduğunu düşünüyorum ama bu sonuçta bir ekip işi. Erkeklerin de tabii ki duygusal zekası var. Erkeklerin başını çektiği sayısız başarılı şirket biliyoruz. Genel olarak baktığınızda, bir taraf daha büyük ölçkete görürken, kadınlar daha geniş görebiliyor. Kadınlar bir işi kafaya taktıkları zaman daha da hırslı oluyor ve peşini kolay bırakmıyor. Erkekler ise daha rasyonel oldukları için ‘bu bitti, sıradaki’ diyebiliyor ve önüne bakıyor. Kadınların hırslarını ortaya koyarak ekiplerini daha iyi motive ettiklerini söyleyebilirim.

TeraData önümüzdeki birkaç yılda nasıl bir gelişim beklentisine sahip?

Türkiye göz önünde olan piyasalardan biri. Büyüme oranının yanı sıra iyi bir ekip oluşturduk. 2015 sonuna kadar 25 müşteri hedefimiz var. Bu yıl sonuna kadar ulaşmak istediğimiz hedefleri kağıt üzerinde belirledik. 2015 sonunda ciromuzun mevcut ciroyu ikiye katlamasını bekliyoruz. Küresel olarak katkımızın ise müşteri sayısının artışı olduğunu söyleyebilirim. Hisse değerlemesi bakımından önemini belirtmiştim. Küresel alanda telekominkasyonda 19, bankacılıkta 16, hava yollarında 20, enerji ve kamuya baktığımızda ise tüm firmalar Teradata’yı tercih etti. Teradata bu yüzden yeni pazarlara önem veriyor ve bu kapsamda Türkiye ile Rusya büyük önem taşıyor. 2014 yılında daha bölgesel faaliyet göstermeyi ve Türki milletler başta olmak üzere işbirliğine gitmek istiyoruz.

Sayfa Yükleniyor...