Erdoğan: 141 yıllık hayal gerçek oldu

Aydın'da Çine Barajı'nı açan Erdoğan, "Hikayesi 141 yıl öncesine kadar gidiyor, 1869 yılında dönemin padişahı Abdülaziz'e. Muhalefet iyi ki hizmetleri fark etmiyor, yoksa bunları da Anayasa Mahkemesi'ne, Danıştay'a götürürlerdi" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün bazı açılışlar için Aydın'daydı.

Aydın Çine, Denizli, Hatay, Adana, İzmir, Çankırı, Konya ve Afyon'da DSİ'nin yaptığı tesisleri Çine'den açan Başbakan Erdoğan, 6 ille video konferans sistemiyle canlı bağlantı yaptı. Canlı bağlantıyla Denizli'de Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Hatay'da Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Manisa'da Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, diğer illerde milletvekili ve valilerden yatırımlarla ilgili bilgi alan Erdoğan, daha sonra bakanlar ve diğer yetkililerle Çine Adnan Menderes Barajı'nın açılış kurdelesini kesti. Barajı inceleyen Erdoğan, halkla selamlaşarak tören yerinden ayrıldı.

Açılış öncesinde baraj bölgesinde ağaç diken Başbakan Erdoğan'a, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu eşlik etti. Kendisine hediye edilen bir kutu inciri halkla paylaşan Erdoğan'a Aydınlı ressam Eşref Gülpınar tarafından yapılan Adnan Menderes ve Recep Tayyip Erdoğan'ın Çine barajıyla birlikte resmedildiği tablo hediye edildi.

Erdoğan, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

''Sevgili kardeşlerim, burada bir şeye değinmeden yapamayacağım, zira dertliyim, bu dertliliğimi sizinle paylaşmayacağım da kiminle paylaşacağım? Bazı siyasi liderler, 'Başbakan 4. defa gitti, aynı tesisin açılışını yaptı' gibi ifadelerle iftira atıyor. Acaba Çine Barajı için kaçıncı defa açılışını yaptığımızı söyleyecekler, merak ediyorum. Baktım ki onların peşine katılanlar, sivil toplum kuruluşu liderleri, ideolize olmuşlar, onlar da 'Başbakan 4, 5, 6, 7. defa, devletin kurumlarındaki memurlarını oraya toplayarak açılış yapıyor' dediler. Bugün helikopterle intikal ederken, yaklaşık 7-8, 10 kilometre yolu yürüyerek gelen vatandaşlarımı gördüm, acaba benim bu vatandaşlarım, bu tatil gününde 7-8 kilometrelik yolu yaya yürüyerek neden geliyorlar? Halbuki eğlenebilirlerdi, bir yerlerde gönül eğlendirebilirlerdi ama benim aklıma ne geldi biliyor musun? Yanımdaki bakan arkadaşlarıma da söyledim, bana Osmanlı'nın Domaniç'ten çıkışını hatırlattı.''

Çine Barajı'nın hikayesinin 141 yıl öncesine kadar gittiğini, 1869 yılında dönemin padişahı Abdülaziz'e bir rapor hazırlanılarak Çine Nehri'ne bent yapılması halinde, bereketli toprakların sulanabileceğinin iletildiğini ancak o dönemde bu arzunun gerçekleşemediğini belirten Erdoğan, konuşmasında merhum Başbakan Adnan Menderes'in Çine Barajı'na yönelik şu sözlerine herkesin dikkatini vermesi gerektiğini vurguladı:

''Bu Çine Çayı ne zalim bir çaydır. 6 asırdır bu çay bir türlü kontrol altına alınamaz. Ya Menderes Nehri. Sabah erken kalkmışsın, her şey hazırlanmış, pamuklar toplanacak, ortalık günlük güneşlik. Bir de bakarsın şu dağların ardından bir şeyler geliyor. Gökte önce bir bulut, sonra bir bora, bir dolu, arkadan bir fırtına. Şimşekler ışıl ışıl çakıyor, gökler inim inim inliyor. Çine sele dönüşmüş, çağlayanlar gibi akıyor. Menderes taşmış, tüm pamuk ovaları sular içinde, yeni mahsul su üstünde çırpınıyor. Bir ağacın altında büzülür, yumruklarını sıkar, kafanı habire vurur durursun. Gözlerinden yaşlar akar, yüzüne çarpan sert damlalarla kendine gelirsin. 'Tevekkeltü al Allah' dersin, başka güvenecek kimin var? Bu acıya değme insan katlanamaz.

Menderes Yassıada'dayken yakınlarına 'Hayırlısıyla şuradan bir kurtulayım, memlekete döneceğim, oturacağım Çine çayının kenarına, söğüt ağaçlarının yüzümde dolanmasının bana getireceği saadetle yetineceğim, hiçbir şeye karışmayacağım' demişti. Maalesef geri dönemedi. Çine çayının kenarında, söğüt dallarının altında huzurla oturamadı. Biz onun hatırasına sahip çıkıyoruz ve Çine Barajı'nın adını 'Çine Adnan Menderes Barajı' koyuyoruz. Bu büyük hayali, 141 yıllık hayali gerçekleştirmek, Çine suyuna bu güzel gerdanlığı takmak, hamd olsun bizlere nasip oldu. Bu baraj için ilk kazma 1995'te vuruldu. 2003 yılına kadar barajla ilgili sadece yol inşaatları tamamlanabildi. Eğer o yıllardaki ödeneklerle devam edilseydi, bu baraj tam 81 yılda tamamlanacaktı. Arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdim, gerekli ödeneği çıkarttık. 5 Ağustosta Aydın'a geldik, İkizdere Barajı'nın açılışını yaptık ve orada söz verdik, bugün de Çine Adnan Menderes Barajı'nın hem adını koyduk, hem açılışını yapıyoruz, onun için çok heyecanlıyım, zira kendi sınıfında Avrupa'nın birinci, dünyanın da beşinci en yüksek barajı olma sıfatını taşıyor, bu boyutlarıyla da ülkemiz adına gurur verici eser olarak yükseliyor.''

Muhalefetin kendi ısrarlarıyla 5 ay önce Ankara'dan dışarı çıkmaya başladığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Gittikleri illerde onları TOKİ'nin modern konutları karşılıyor, okulları tesisleri görüyorlar ama bütün o hizmetlerin bu dönemde inşa edildiğini görmüyorlar. Havaalanını kullanıyorlar, devasa ulaşım projelerini hep birlikte görüyorlar ama onların nasıl başladığını, kimler tarafından inşa edildiğini anlamak istemiyorlar. Bu ülkenin eski halini bilmedikleri için de yeninin kıymetini bilmiyorlar. İyi ki fark etmiyorlar. Zira Anadolu'daki, Trakya'daki şu devasa eserleri fark etseler, alır onları da Anayasa Mahkemesine, Danıştaya götürürlerdi. Eğer görebilseler şu barajları sulama kanallarını Danıştaya, Anayasa Mahkemesine götürürler. Biz için aşkla hizmet üretirken, bunu iktidar hırsıyla yapmıyoruz. Milletimizin yüzü gülsün istiyoruz. Milletimiz hak ettiği hizmetlere kavuşsun istiyoruz. Muasır devletler düzeyinde yaşam standartlara kavuşsun istiyoruz. Bizde partizanlık, haritayı renklere ayırmak yok, bizde 'Oy verenler vermeyenler' diye ayırmak yok.''

Sayfa Yükleniyor...