Feyzioğlu: Bahçeli kırıcı konuşuyor

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu NTV'nin sorularını yanıtladı. Feyzioğlu, Bahçeli'nin sözleri için 'Kırıcı' yorumunda bulundu.

Feyzioğlu: Bahçeli kırıcı konuşuyor

Barolar Birliği Başkanı (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu NTV haber spirkeri Seda Öğretir'in sorularını yanıtladı. Devlet Bahçeli'nin bugün grup toplantısında kendisine yönelik sözlerinin kırıcı olduğunu ifade eden Feyzioğlu, yeniden yargılama ile ilgili neler yapılmasını gerektiğini anlattı.

Feyzioğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;

'Sayın Bahçeli pek hak etmediğimiz cümleler sarf etti. Kendisini yanlış bilgilendirmişler. A'dan Z'ye ama Z'den başka harf olsa o harfe kadar yanlış bilgilendirilmiş. Öcalan'a aftan bahseyior, hiç ilgisi yok. Profesyonel siyasetçilerin tarzı haline gelmiş, kişiselleştiren bir saldırganlık içinde. Sayın Bahçeli'ye gideceğim ve yanlış bilgiyle kırıcı konuştuğunu ayrıntıları anlatacağım. Devlet adamı ciddiyetiyle dinleyeceğini eminim.

'GELDİĞİM MAKAMI KUTUP YILDIZI HALİNE GETİRECEĞİM'
TBB, Türkiye'de hiç de alışık olunmayan bir sivil inisiyatif başlattı. O yüzden siyaseti profesyonel düzeyde yapanlar biraz şaşkın, niçin bizden gelmedi diye? Konu tamamen adalet sistemine ilişkin... Biz de bir sivil inisiyatif başlattık. Bugüne dek görmedikleri için şaşkınlar. 'Bunun yanında yer alalım' demek yerine kişiselleştirilen bir saldırıda bulunuyorlar. Benim kimseden beklentim yok. Ben geldiğim makamı bir kutup yıldızı haline getireceğimi taahhüt ederek geldim.

Malumunuz Temmuz 2012 tarihinde özel görevli mahkemelerin kaldırılması konusunda bir kanun kabul edildi Meclis'te. Meclis iradesini 2 Temmuz'da ortaya koydu, Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu kanun özel mahkemeleri kaldırırken gerekçesinde özel görevli mahkemelere demokrasilerde yer olmadığı cümlelerine dayandı. Özel görevli mahkemeleri anti-demokratik olduğu için kaldırdı. Bunu kaldırırken trajik bir 2. madde koydurdu. Özel yetkili mahkemeler ellerindeki işlere bakmaya devam etsinler diye bir madde konuldu. Bu korkunç bir şey. Şu 2. maddeyi bir kaldıralım. Kaldırdığımızda özel yetkili maddelerde yargılanmaya devam etmekte olan, yani insan hakları ihlali devam edilerek yargılaması sürdürülen davaları genel mahkemelere gönderelim diyoruz. Özel görevli mahkemeler kaldırılmalı.

Bu madde kaldırılırsa kuvvetler ayrılığı ihlal edilmiş olmaz. Bunu söyleyenler tarih bilgisinden yoksun.

Şike davası, Ergenekon davası 2 Temmuz kapsamına giriyor. Ama bizim için davaların ne olduğu hiç önemli değil. Bu davalar Yargıtay'a gitti, ama Yargıtay henüz karar vermedi. 2 Temmuz'da 2. madde konulmamış olsaydı bu davalar genel mahkemelerde görülecekti. O zaman biz, bu maddenin vermiş olduğu korkunç hasarı yasama yoluyla düzeltmek zorundayız. Bu yasamanın yargıya müdahalesi değil, tamiridir.

'KİMSE İÇİN AF İSTEMİYORUZ'
Kimse hoplamasın, biz kimse için af istemiyoruz. Sap samandan ayrılsın istiyoruz. Şike davası için, Ergenekon davası için af istemiyoruz.

İlker Bey'in de dediği şey şu; "Bizi daha önce yargılayan heyetlerimize mi teslim etmek istiyorlar, lütfen sakın ha bizi cellatlarımıza teslim etmeyin, onlardan af dilemeyin" 2. maddeyi kaldırmaksızın mevcut heyetlerle yapılacak yargılamanın sonucu gerçekten de böyle olur.

'HAKİMLERİN GEREKÇESİZ TUTUKLAMA KARARLARINDAN YORULDUK'
Bizim bir kanun değişikliği yapmamız lazım. Türkiye'de tutuklama kanayan bir yaradır. Burada en büyük zedeleyen suçlar katalog suçlardır. Hakim burada kendini tutuklamaya şartlamış hisseder. Katalog suçları kaldıralım. Hakim, kaçacak şüphesiyle tutuklama kararı veriyor. Hakimlerin, bununla ilgili yani niçin kaçacaklarını gerekçeyle göstermesini istiyoruz. Hakimlerin gerekçesiz tutuklama kararı vermesinde milletçe yorulduk. Hakim gerekçesiyle konuşur ve yapmış olduğu işin savunmasını da ortaya koyar. Bu sebeple Türkiye sıklıkla mahkum oluyor.

'BEN DE YENİ ÖĞRENDİM'
Feyzioğlu, HSYK'nın inceleme kararıyla ilgili "Yolsuzluk soruşturması başladığında bugün esip gürleyen profesyonel siyasetçiler henüz adım atmadan TBB toplandı ve bu soruşturmanın takipçisi olacağını söyledi. Soruşturma başlamışken polis müdürlerinin görevden alınmasını, yeni savcılar konularak işin sulandırılmasından kaçınılması gerektiğini ilk biz söyledik. Pek çok muhalefet partisi bizim açıklamamızı aldı ve kullandı. Bütün bunlar olmamış gibi bizim üzerimize 'yolsuzluk soruşturmasını örtbas etmek istiyorlar' diye geliyorlar.

Polislerin görevde alınması yolsuzluk soruşturmasına müdahele izlenimi veriyor. Bu müdahele karşısında HSYK kendi yetki çerçevesinde savcıları elbette inceleyecektir. Emniyet müdürüyle ilgili, HSYK'nin soruştuırma yetkisi olduğunu bilmiyorduk. Ben de yeni öğrendim. Hakikaten öyle bir genelge var. Biz de bunu araştıracağız. Yargının içinde paralel bir devlet var ve birilerine kumpas kurulmuştur iddiasını görmemeyi gerektirmez. Bu ikisini millet birbirine bağlamıyor. İkisinin birden üzerine gitmek lazım" dedi.

Sayfa Yükleniyor...