Feyzioğlu: Konuşmamda günlük siyaset yoktu

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Başbakan Erdoğan'ın tepkisine ve ardından Danıştay Başkanlığı'ndan kendisine yönelik yapılan açıklamaya anlam veremediğini söyledi.

Feyzioğlu: Konuşmamda günlük siyaset yoktu

Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde yaşananlarla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

TBB Başkanı Feyzioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisini "yalancı ve edepsiz" gibi sözlerle itham ettiğini söyledi.

"Devlet geleneğinde bugüne kadar hiç rastlanmayan şekilde bir davranıştır bu" diyen Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Şaşırdık, 'hangi cümle, hangi paragraf Sayın Başbakan'ı söylediği sözleri duymayacak hale getirmişti acaba' dedik. Biz, savunma adına iki yerde konuşma yapıyoruz. Birincisi adli yıl açılışı, ikincisi de Danıştayın kuruluş yıl dönümü. Biz, sözlerimizi yapıcı kelimelerle ve üslupla açıklıyoruz. Bu kadar yapıcı bir üsluba tahammülsüzlük gösterilmesi gerçekten anlaşılan bir durum değildir.

'SÖVÜLDÜK, SAYILDIK'
Anlayamadığımız şekilde sövüldük, sayıldık. Konuşmanın neredeyse büyük bir kısmı iletişimsizliğin giderilmesi gerektiği üzerine kurulmuştu, diyalog eksikliğinin bu sorunlara yol açtığından söz ederken, bir iletişim kazasının biz de kurbanı olduk herhalde."

Ne kadar az hukuksuzluk yapılırsa kendilerinin de konuşma süresinin o kadar kısalacağına değinen Feyzioğlu, "Önümüzdeki yıl o kadar az hukuksuzluk yapsınlar, biz de çıkalım beş dakika içinde, 'hepimizin Danıştay günü kutlu olsun' diyelim, inelim. Ama hukuksuzlukları söylemek zorundayız. Sayın Danıştay Başkanı birtakım hukuksuzlukları söylemeyi ihmal etti veya farklı düşünüyor diye bizim de aynı şekilde düşünmemize gerek yok" diye konuştu.

'DANIŞTAY'IN GÖREVİ TARAFSIZ KALABİLMEKTİR'
TBB Başkanı Feyzioğlu, daha sonra sorunları yanıtladı.

Danıştay Başkanlığı'nın açıklamasına ilişkin görüşleri sorulan Feyzioğlu, şunları söyledi:

"Bu saate kadar gecikmiş olması da durumu açıklığa kavuşturuyor, polemiğe girmem. Sayın Başkan, objektif bir gözlükle bu yazıyı, konuşmayı okursa siyasi olmadığını görür ama objektif gözlükle okuması lazım. Danıştayın karar verirken daima objektif gözlük taktığına biz inanmak isteriz. Bu kadar açık bir konuşmayı da objektif gözlükle değerlendirebilmesini dileriz. Danıştay'ın görevi, tarafsız kalabilmektir, konuğuna 'edepsiz, yalancı' diyen kişi Başbakan da olsa 'yanında yer almak' demek değildir. Sayın Danıştay Başkanından benzer bir açıklamayı Sayın Başbakan'a 'konuğuma neden edepsiz ve yalancı dedin' diye sorgulamasını da beklerim. Ama edepsiz ve yalancı kelimeleri Danıştay Başkanı için hakaret teşkil etmiyorsa artık diyeceğim bir şey yok."

'SÜRE AŞIMI EDEPSİZLİK VE YALANCILIK DEĞİLDİR'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Cübbeni çıkart, siyaset yap" sözü anımsatılarak "Tiyatro" nitelendirmesine ilişkin düşüncesi de sorulan Feyzioğlu, "Önceden yazdığımız doğru ama önceden yazmak tiyatro değil. Sayın Başbakan da konuşmalarını önceden yazıyor biz, kendisine 'tiyatro oynuyor' demiyoruz" ifadesini kullandı.

Konuşması için "Hakaret ve edepsizlik var" denilemeyeceğini savunan Feyzioğlu, "Süre aşımı edepsizlik ve yalancılık değildir. Bu süreler aşılır, çok büyütülecek bir şey değil, bir tek onu bulmuşlar" dedi.

"Hukuki her konuda, açıklamayı kim yaparsa yapsın, hoşuna gitmiyorsa Sayın Başbakan, 'cübbeni çıkar da gel' diyor" ifadesini kullanan Feyzioğlu, cübbesini onurla ve gururla taşıdığını vurguladı.

Feyzioğlu, konuşmasında "Günlük siyaset"le ilgili yer bulunmadığını ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"(Dışişleri Bakanlığının en gizli mahfillerinde konuşulan, yapılan görüşmeleri gizlice kayda almak casusluk suçudur) cümlesi mi siyasi gelmiş onlara. Bunların yayınlanmasını mı istiyorlar, tedavüle çıkmasını mı istiyorlar anlamadık, gerçekten şaşkınlık içindeyiz. Biz, her söylediğimizi Anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, mahkeme içtihatlarına dayandıracak bilgi birikimine evelallah Türkiye Barolar Birliğince sahibiz. O yüzden 'cübbeni çıkar da gel' cümlesi artık sanıyorum miadını doldurmuş bir cümledir. Hukuk konuşanlara Sayın Başbakan'ın başka bir cümleyle karşılık vermesi naçizane öneririm."

'ÜLKEMİN BAŞBAKANINA DAVA AÇMAM'
Metin Feyzioğlu, dava açmayı düşünüp düşünmediği sorusuna ise "Ben, ülkemin Başbakanına hiçbir şekilde tasvip etmesek, kabul etmesek ve aynı seviyede cevap vermeyi reddetsek de bu konuda dava açmayı doğru bulmam. Çünkü mahkemeler, kararlarını millet adına verirler. Bu olay milletin gözünün önünde cereyan etmiştir, en yüksek mahkeme olan millet, kimin ne dediğini sanıyorum görmüştür" yanıtını verdi.

Milletin bu konudaki düşüncesine saygı göstereceklerini belirten Feyzioğlu, "Bütün nezaketiyle konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanına, geçiniz Barolar Birliği Başkanını, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yine bir başka vatandaş olan Başbakanın, Başbakanlık yetkisini, sıfatını kullanarak 'edepsiz ve yalancı' demesi, bu eşitler arası ilişkiyi bozmuştur" dedi.

Konuşmasının, "Yapıcı ve çiçek uzatıcı" olduğunu savunan Feyzioğlu, şöyle konuştu:

"Pek çok yönüyle inandığımız için bu çiçekler, başka bir şey için değil. Yeni derin devletle, paralel yapılanmayla bir mücadele yürüttüğünü gördüğümüz için, bu mücadelenin, hukuka uygun sınırlar içinde yapılması gerektiğini, aksi takdirde yeni canavarlar yaratılacağını söyleyen bir uyarıydı. Kim uyaracak kendisini, kim uyaracak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni  Yargı mensupları uyarmayacak mı  Türkiye Barolar Birliği bunu söylemeyecekse nerede söyleyeceğiz. "

'SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ OLAMAZ MI?'
Feyzioğlu, hiçbir siyasi partiden bir teklif almadığını, konuşmasının Cumhurbaşkanlığı seçimine bağlanmak istendiğini dile getirerek, şöyle dedi:

"Ne olursunuz içeriğine bakın. En son paragraf da o kadar yapıcı ki, '76 milyonun cumhurbaşkanını seçiyoruz, bu süreç 30 Mart seçimleri gibi kırıcı geçmesin, çünkü seçilen cumhurbaşkanı 76 milyonu kucaklayacak.' Bir belediye başkanı seçmiyoruz, bu uyarı idi. Bu da hukuki bir uyarıdır çünkü ilk defa halk oylamasıyla cumhurbaşkanı seçiliyor. Halk oylamasıyla cumhurbaşkanı seçilirken nasıl bir propaganda yürütülmesi gerektiği konusunda söyleyecek sözümüz olamaz mı, bunu söyledik. Henüz isimleri belli olmasa da bütün adaylara başarılar dileyerek, seçilecek olan cumhurbaşkanımıza da seçimden önce bir defa bunu ifade etme imkanımız olmadığı için başarılar diledik. O sırada patladı zaten Sayın Başbakan. Van paragrafı geçtiğinde patlamadı."

Van Valisi Aydın Nezih Doğan'ın konteyner kentle ilgili açıklamaları anımsatılan Feyzioğlu, "Söyledikleri mi okumuş mu  Çünkü benim söylediklerimi Sayın Başbakan Afyon'da doğruladı. O zaman benim söylediklerim kadar Sayın Başbakan'ın söylediklerinin de doğru olmadığını söylüyor ki bu, ben söyleyince yanlış, Başbakan söyleyince doğru gibi garip bir durum ortaya çıkarıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Feyzioğlu, kendisinin de aynı şeyleri söylediğini savunarak, "Ayrıldığımız nokta şu, Sayın Başbakan diyor ki 'Mal sahiplerine verdik, öbürleri de kiracı, kiracıların da bir kısmına verdik. 'Zaten evleri yıkıldığında kiracılardı dolayısıyla gitsinler kirada otursunlar.' Biz de diyoruz ki, 'Bu deprem öyle bir şey ki bir kere her gün olmuyor, olduğu zaman da ev sahibi, kiracı ayrımı yapmıyor, tepene yıkılıyor. Bunu sarıp sarmalak için 70, 80 metrekarelik bir ev yapacaksınız, vereceksiniz, ne var çok mu zor ' Bir başka yerde deprem olursa da yine mal sahibi, kiracı ayrımı yapmayalım" ifadesini kullandı.

'BARİ SESSİZ KALSAYDI DAHA İSABETLİ OLURDU'
Feyzioğlu, "Danıştayın resepsiyonuna katılmayı düşünüp düşünmediği"nin sorulması üzerine, "Bundan sonraki programlarına katılırız, bu akşamki resepsiyona katılır mıyız bilmiyorum, konuşuruz arkadaşlarımızla. Sanmıyorum. Sayın Danıştay Başkanı zaten bizim yaptığımızı tasvip etmemiş, kendi evinde misafirine edepsiz ve yalancı denilmesini yerinde görmüş. Ama bizim sözlerimizi doğru görmemiş" diye konuştu.

Danıştay Başkanı'nın açıklamasını yadırgadıklarını belirten Feyzioğlu, "Bari sessiz kalsaydı daha isabetli olurdu. Kendi bilir, fark etmez. Devletle küslük olmaz, iş yapacağımız zaman iş yaparız. Birbirimizi seversek ne ala ama sevmek zorunda değiliz" dedi.

Sayfa Yükleniyor...