Glasgow’dan Kopenhag’a: İklim değişikliği müzakerelerinde neler oluyor?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı ve Türkiye İklim Değişikliği Baş Müzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, İklim Değişikliği Başkanlığı İklim Finansmanı ve Teşvikler Dairesi Başkanı Elif Gökçe Öz ve İklim Değişikliği Başkanlığı İklim Müzakereleri ve Uluslararası Politakar Dairesi Başkanı Ayşin Turpancı, yazdıkları makaleyle iklim değişikliği müzakerelerini değerlendirdi.

Glasgow’dan Kopenhag’a: İklim değişikliği müzakerelerinde neler oluyor?

Hükümetler Arası Paneli’nin (IPCC) son yıllardaki raporları devamlı olarak iklim değişikliğinin aciliyetini vurgulamaktadır. Maalesef, panelin projeksiyonlarına göre, dünyamız küresel iklim değişikliğini 1,5 derece ile sınırlandırmaktan çok uzak görünüyor. Söz konusu projeksiyonlar gezegenimizin ekolojik bir felakete doğru gittiğini gösteriyor. Bu durum iklim değişikliğini uluslararası gündemin odağına koymak zorunda olduğumuzu gösteriyor.

Geçen yıl kasım ayında Birleşik Krallık ev sahipliğinde düzenlenen Taraflar Konferansı'nın (COP26) 26. oturumunda iklim değişikliğiyle mücadeleye ivme kazandıracak önemli kararlar alındı. Glasgow İklim Paktı’nda emisyon azaltımı çalışmalarını hızlandırmak için bir çalışma grubunun kurulması, azaltılamayan kömüre dayalı gücün aşamalı olarak devreden çıkarılması, adaptasyon finansmanının iki katına çıkarılması, kayıp ve hasara ilişkin teknik çalışmalara destek verilmesi ve iklim finansmanına ilişkin küresel sayısal hedefin önemine dair kararlar alındı.

Glasgow’dan Kopenhag’a: İklim değişikliği müzakerelerinde neler oluyor? - 1 Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar

Glasgow'da kazanılan ivmeyi sürdürmek ve bunu Şarm El Şeyh'teki COP27'ye taşımak için birçok ülke Danimarka İklim, Enerji ve Kamu Hizmetleri Bakanlığı tarafından 12-13 Mayıs tarihlerinde düzenlenen Üst Düzey Bakanlar Diyaloğu'na katıldı. Bakanlar iklim elçileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri kasım ayındaki COP26'dan bu yana iklim gündeminde kaydedilen ilerlemeyi değerlendirmek üzere Kopenhag'da bir araya geldi. Danimarka’daki yüksek düzeyli toplantı, COP toplantılarının gündemini hazırlayan ve Almanya’nın Bonn kentinde düzenlenen teknik oturumlar öncesinde ülkelere önemli gördükleri konulara değinme fırsatını verdi.

Toplantı gündemi COP26’da alınan kararlara paralel olarak 4 başlıkta ele alındı:

  • İklim değişikliğine uyum
  • Kayıp ve zarar
  • 1,5 derece hedefinin erişilebilir olması
  • Finansmanın hareketlendirilmesi

1,5 derecelik hedefin aşılması tehdidi dünyamızı sararken iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için iklim gündeminin ilk sıralarına tırmandı. Kopenhag'daki toplantı bu önceliği yansıttı. Gelişmekte olan ülkeler adaptasyon finansmanında artış için çağrılarını artırdı. Glasgow İklim Paktı 2025 yılına kadar uyum finansmanını 2019 seviyelerine kıyasla iki katına çıkarma hedefini içeriyordu. Adaptasyon ihtiyaçları teknoloji transferi ve kapasite geliştirme desteğini de içeriyor. Bu sebeple özellikle en kırılgan ülkeler için finansmanın erişilebilir olması çok önemli. Gelişmekte olan ülkeler sıklıkla gelişmiş ülkelerin iklim finansmanını şeffaf ve metodik olarak raporlamaları gerektiğinin altını çiziyorlar.

Önemli bir diğer konu Kopenhag toplantısında ifade edildiği üzere kayıp ve zarardır. Özellikle iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en güçlü şekilde yaşayan küçük ada devletleri uzun bir süredir uğradıkları kayıp ve zararın tazminini talep ediyorlar. Müzakereler sırasında gelişmekte olan ülkeler sıklıkla kayıp ve zarar için kurulan çalışma grupları ve iş birliği ağlarının gündemini ilerletmeye çalışıyorlar. Ayrıca şimdiye kadar bu konudaki istekleri karşılanmamış olsa da gelişmekte olan ülkeler kayıp ve zarar için özel bir finansal mekanizma talep ediyor. Öte yandan gelişmiş ülkeler ise kayıp ve zarar konusunu yalnızca teknik yardım bağlamında ele almayı tercih ediyorlar.
Glasgow’dan Kopenhag’a: İklim değişikliği müzakerelerinde neler oluyor? - 2

Finans, Kopenhag toplantısının tüm oturumlarında ortak bir konuydu. 2025 sonrası yeni bir sayısal iklim finansmanı hedefi belirleme ihtiyacı birçok katılımcı tarafından vurgulandı. Ancak BMİDÇS (Birleşmiş Milletler Çerçeve Sözleşmesi) süreci tarafından belirlenen iklim finansmanı miktarlarına ulaşılması pratik ve sembolik öneme sahip olsa da bu miktarların dünyayı karbondan arındırmak için yeterli olmadığı açık. OECD iklim ve kalkınma hedeflerini karşılamak için dünyanın 2030'a kadar yıllık 6,9 trilyon dolara ihtiyacı olduğunu tahmin ediyor. Bu sebeple iklim finansmanında “milyarları trilyonlara” çevirecek bir formüle giderek daha fazla odaklanmalıyız.

Kopenhag'daki Yüksek Düzeyli Bakanlar Toplantısı'nın kilit noktalarından bir diğeri de iklim finansmanına erişimdi. Özellikle en az gelişmiş ülkelerden ve küçük ada devletlerinden birçok katılımcı Yeşil İklim Fonu gibi sözleşmenin finansal mekanizmalarına erişim için gerekli akreditasyon ve ödeme prosedürlerinin uzun ve zahmetli olduğu konusundaki endişelerini dile getirdiler. Bu tür meşakkatli ve karmaşık erişim prosedürleri iklim değişikliğinin aciliyetinin gerektirdiği hıza açık bir şekilde uygun değiller.

Gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı olmayı amaçlayan Adaptasyon Fonu sözleşmenin önemli bir finansal mekanizması. Yararlanıcı ülkeler, özellikle iklim değişikliğine karşı en savunmasız olan ülkelerin erişimini kolaylaştırmak için Adaptasyon Fonu’nun daha esnek olmasını istiyor. Bu sebeple uluslararası iklim fonları erişim prosedürlerini kolaylaştırabilirse gelişmekte olan ülkelerin iklim finansmanına olan erişimleri büyük ölçüde iyileştirilmiş olur.

DİĞER KONULAR

Kopenhag’da iklim değişikliğinin uluslararası yönetimini yenilikçi bir şekilde güncelleyerek hiçbir ülkenin geride bırakılmadığı bir sistem olarak yeniden tasarlanması gerektiğini vurguladık.  Toplantıda mevcut uluslararası iş birliği mekanizmalarının ve öğrenilmiş derslerin ülkelerce paylaşılmasının Paris Anlaşması’nın uygulamadaki başarısı için son derece önemli olduğunun altını çizdik.

Kopenhag’daki toplantının zor bir uluslararası bağlamda gerçekleştirildiğini belirtmek gerekir. Son dönemde uluslararası gelişmelerin tetiklediği enerji fiyatlarındaki artış birçok kişiyi endişelendirdi. Bazı ülkeler enerji krizini fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerjiye olan geçişi hızlandırmak için bir fırsat olarak görüyor. Öte yandan, Glasgow İklim Paktı'nda kömürle ilgili kararların yeniden düşünülmesi gerektiğini belirten ülkeler de var.

Pek çok konudaki görüş farklılıklarına rağmen Kopenhag toplantısının katılımcıları emisyon açığını kapatmak ve 1,5 derece hedefine ulaşmak için azaltım çabalarının güçlendirilmesi gerektiği konusunda hemfikirdi. Gelişmiş ülkeler bu sürece öncülük etmeyi kabul ederken tüm ülkeler küresel iklim değişikliğine gerekli katkıyı verebilmek için uluslararası işbirliğine ihtiyaç olduğu konusunda mutabık.

Kopenhag Bakanlar Toplantısına benzer bir diğer buluşmanın temmuz ayında Almanya’da gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Sayfa Yükleniyor...